Ziyaretçilerine tarihte yolculuk yaptıran ve her mevsim ayrı güzellik sunan Hattuşa, kar yağışının ardından ayrı bir güzelliğe büründü. Karla kaplı antik kentte kartpostallık manzaralar oluştu. Çorum’a gelen yerli ve yabancı turistlerin ilk durağı olan Hattuşa Antik Kenti'ni tarih tutkunlarının yanı fotoğraf tutkunları tercih ediyor. Anadolu'nun ilk medeniyetlerinden Hatti ve Hititlerin kültürel mirasına ev sahipliği yapan Çorum’un Boğazkale ilçesindeki antik kent, UNESCO “Dünya Kültür Mirası” ve “Dünya Belleği” listelerindeki tek antik şehir unvanıyla Türkiye’nin göz bebeği turizm mekanları arasında yer alıyor.

Hattuşa, şehir kalıntıları ile Aslanlı Kapı, Kral Kapı ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’nın eşsiz bir sanatsal başarıyı temsil etmesi, milattan önce Anadolu ve Suriye’nin kuzeyindeki medeniyetler üzerinde önemli hakimiyet kurması, saray, tapınak, ticaret merkezlerinin başkentin kapsamlı görüntüsünü oluşturması, yıkılan Hitit medeniyetinin tek şahidi olması, kral sarayı, tapınaklar ve temellerden oluşan bazı yapı ve mimari toplulukların kusursuz biçimde korunması nedeniyle UNESCO tarafından 28 Kasım 1986'da “Dünya Mirası Listesi”ne dahil edilmişti. Bilinen en eski Hint-Avrupalı dili temsil eden çivi yazılı tablet arşivleri de barındırması sebebiyle 2001 yılında da UNESCO'nun “Dünya Belleği Listesi”ne dahil edilen Hitit medeniyetinin başkenti, UNESCO'nun her iki listesinde de yer alan tek antik şehir unvanına sahip antik şehir olarak dikkat çekiyor.
Dünyanın en büyük imparatorluklarından Hititlerin 3 bin 500 yıl öncesindeki yaşamlarının canlandırıldığı Hitit Köyü de kar yağışıyla birlikte büyüleyici bir görünüme kavuştu. Hattuşa’da dönemin koşullarının yeniden hayat bulduğu köy içerisinde o dönemi yansıtan öğelerin yanı sıra Kadın Girişim Kooperatifi tarafından işletilen bir üretim ve sanat atölyesi bulunuyor.