Tarımda Modernizasyon: Teknoloji ve İnsan

Abone Ol

Tarım sektöründe insan faktörü tüm sektörlerde olduğu kadar önemlidir. Kırsal alanın temel şartları dikkate alındığında kırsal alanda değişim hızı genel olarak yavaştır ancak değişim hızını artırmak için önemli araçlar bulunmaktadır ve politika kararları söz konusu uygulamaları gerekçelendirerek düzenler. Tabi ki uzun dönemli hedeflere ulaşmak için söz konusu araçlar arasında eğitim ve yayım çalışmaları öne çıkmaktadır (Özçatalbaş, 2014) ve özel öneme sahiptir. Değişimin sosyo-ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmeyi sağlamasına yönelik olarak bilinçli müdahalelere ve yönetime ihtiyaç bulunmaktadır.

Şüphesiz her toplumda yenilikçiler (innovator) bulunmaktadır. Yenilikçilik günümüzde rakipler arasında rekabet avantajı sağlayan önemli kavramlar arasındadır. Esasen bireyin, içinde bulunduğu toplumun diğer üyelerine göre, yeni bir fikri erken benimseme derecesi, yenilikçilik olarak değerlendirilmektedir ve Rogers (2003)’a göre yenilikçiler; yeni fikirleri denemek ve yenilik getirmek için hazır bekleyen gönüllü kimselerdir ve bunların toplumdaki varlığı %3 kadardır. Yeniliklerin, teknolojilerin yayılma süreci bir belirsizlik azaltma süreci (an uncertainty reduction process) olarak ifade edilebilir ve yenilik(innovation) hakkında belirsizliği azaltmak içinse yeniliklerin beş temel özelliğinden yararlanılmaktadır. Bunlardan ilki olan yararlılık özelliği, ekonomik anlamda yeni teknolojinin eskisine oranla üreticiye daha fazla ekonomik kazanç getirmesiyle ilgilidir (Özçatalbaş ve Gürgen, 1998). Bu nedenle yeni teknolojinin uygulayıcıya sağlayacağı katkı ve fayda ikame edilecek olan teknolojiden daha ekonomik olmakla ilgilidir.

Tarımın Modernizasyonunda Dijital Teknoloji ve İnsan Kaynağı

Toplumdaki tüm bireylerin yenilikçi ve erken benimseyenler karakterinde olmaması tarımın modernizasyonu bakımından sistemli bir çalışmayı gerekli kılmaktadır. Kırsal alanda kısa-orta ve uzun vadeli değişimin ortaya çıkarılması yönünde; mevcut üretilmiş teknolojilerin etkin kullanımı kadar, Sanayi 4.0 ekosisteminde hayat bulan Tarım 4.0'ın uygun alanlarda benimsenerek yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Tabii burada dijital teknoloji uygulamaları için gerekli altyapının varlığı ve geliştirilmesi kadar önemli bir konu olarak, çiftçi kesimin değişim karşısındaki tutumu öne çıkmaktadır. Özellikle çiftçilerin yatırım yapma ve üretim uygulamalarını modernize etmede karşılaştığı finansal yetersizlikler sıkıntılar, yeni üretim araçlarını satın almadaki yetersizlikler ve krediye sınırlı erişim olması ve ayrıca işgücünün yaşlanmakta olması önemli sorunlar arasındadır.

Bu çerçevede işgücünün dijital becerilerinin sınırlı olması nedeniyle teknolojilerin benimsenmesi için eğitime ek yatırımlar yapılması gerekli görülmektedir. Ayrıca, yeni teknolojilere yatırım yapma istekliliği ve kabiliyetindeki eşitsizlikler, bölgeler arasında üretim kabiliyetlerinde önemli boşluklara ve farklılıklara yol açacaktır (EC, 2017). Yine tedarik zinciri yönetimi konusu özellikle yeni çalışma biçimleri ve iş modellerinin geliştirilmesine yönelik olarak Endüstri 4.0 döneminde önemli çalışma alanları içerisinde yer alacaktır, almaktadır. İleri teknolojiler kullanan bir tarım işletmesi çok miktarda veri üretir ve söz konusu verilerin verimli kullanılması, yapılandırılmış veya yapılandırılmamış verilerin işlenmesini gerektirir. Nesnelerin ve Hizmetlerin İnterneti (IoTS: Internet of Things and Services) platformlarını kullanarak tarımsal unsurların ve tedarik zinciri boyunca bulunan bileşenlerin bulut üzerinden bağlantısı önem kazanmaktadır. Esasen Nesnelerin ve Hizmetlerin İnterneti, fiziksel ve sanal dünya arasındaki boşlukları kapatmakta ve güncel ve kapsamlı bir gerçeklik anlayışına dayanan katma değerli servislerin oluşmasını sağlamaktadır(Braun ve ark., 2018). Ayrıca, lojistik gelişmelerin anlaşılması yeni çözümlemelerin ortaya çıkması ve uygulanması için, tarımsal tedarik zincirindeki paydaşlar arasındaki bağlantılar büyük önem taşımaktadır.

Bu kapsamda tarımla ilgili hemen her alanda, tarım işletmesini dijitalleştirmek için yeni teknolojiler ve yazılımların ortaya konulması tek başına yeterli değildir, bununla birlikte fiziki ve gelişmiş bir telekomünikasyon altyapısına, uygun mevzuat düzenlemesine ve değişimi talep eden insan kaynağına ihtiyaç bulunmaktadır (Özçatalbaş ve Cebeci, 2019). Dolayısıyla gelinen teknolojik düzey dijital dönüşümün tüm zorluklarını çözecek durumda değildir. Bu çeçevede alanda uygulama alanı bulunan belirli sayıda çalışma bulunmaktadır. Bunlardan iki çalışma ile ilgili özet bilgi aşağıda sunulmuştur.

Gıda güvenliği ve izlenebilirlik!

Bugün gıda güvenliği ve izlenebilirlik tarımın dijitalleşmesine yönelik önemli çalışma alanları arasında yer almaktadır. Ürünlerin gıda zinciri boyunca üretimden tüketime olan hareketlerinin kaydedilmesi ve girdilerin tedarik zinciri boyunca yeni ürünlere işlenmesi ve birleştirilmesine katılan tüm ara uygulamalar önem taşımaktadır. Özellikle besin zincirinin takibiyle çözümlenen süreçler, toplum ve tüketici sağlığını korumak bakımından önemlidir. Bir şekilde tüketicilerin sağlığını tehdit etme olasılığı bulunan herhangi bir ürün serisinin piyasadan zamanında kaldırılmasını sağlamak için ürün ve üretimde kullanılan girdilerin takibi mutlak gereklilik haline gelmektedir. Örneğin gıda izlenebilirliği bakımından hayvancılık ve tavukçuluk üretiminde temel girdi olarak kullanılan karma yem ürünlerinin bilişim teknolojileriyle izlenebilirliğine yönelik olarak yem takip sistemleri ve yem tedarik zinciri boyunca karakteristiklerini izlemek ve takip etmek için tasarlanmış bilgi kayıt sistemleri söz konusudur. Bu amaçla TÜBİTAK-TOVAG tarafından desteklenen “Karma Yem Sanayinde Ağ Tabanlı Bir İzlenebilirlik Sistemi Tasarımı ve Uygulaması Projesi” kapsamında Cebeci ve ark.(2009) tarafından geliştirilen coğrafi izlenebilirlikle yem tedarik zinciri üzerine yapılan projede özellikle karma yem ve entegre kanatlı hayvan eti endüstrilerine odaklanılmış ve "FeedTRace" adıyla yem izlenebilirlik sistemi kurulması hedeflenmiştir. Çalışmada karma yem tedarik zinciri yönetimini geliştirmek, yem güvenliğini ve kalite kontrolünü arttırmak ve karma yem endüstrisinde izlenebilir ürünlerle pazarlama yeterliliklerini geliştirmek konuları üzerinde çalışılmıştır.

Dijital teknolojiyi öğrenmek!

Dijital veya akıllı tarıma geçiş için gerekli olan fiziki çevre ve yazılımlarla ilgili konular yanında eşzamanlı olarak söz konusu teknolojileri uygulayacak olan kesimlerin yeteneklerinin geliştirilmesine yönelik uygulamalar da büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda bir örnek olarak; Özçatalbaş(2009) tarafından geliştirilen ve Türkiye‟de ilk kez kırsal alanda, köylerde bilgi teknolojisinin en önemli aracı olan bilgisayarın çiftçiler tarafından dijital teknolojiyi öğrenme ve yayım amaçlı kullanımına odaklanan projeden söz etmek gereklidir. Söz konusu proje 1,5 milyon TL bütçeyle Avrupa Birliği Merkezi Finans ve İhale Birimi (EU-CFCU-TR) tarafından desteklenmiş ve Burdur Ziraat Odası Başkanlığı tarafından yürütülmüştür. “Burdur İlinde Tarımsal İş Gücünü Geliştirme ve Doğru Tarımsal Üretim Tekniği Uygulamalarının Benimsetilmesi Projesi” ile tarım üreticilerinin bilişim teknolojilerini üretim alanında kendi çalışma alanlarıyla ilgili olarak kullanımlarına olanak sağlanmıştır. 2004-2005 yıllarında gerçekleştirilen proje kapsamında “Toprak Analizi ve Gübreleme ile Hayvan Sağlığı ve Yetiştirme” konularında, 200 kadın ve 400 erkek üretici birer hafta boyunca köylerde 20’şer kişilik gruplar halinde bilgi teknolojileri ve bilgisayar kullanmayı öğrenmişlerdir. Söz konusu proje ile Türkiye‟de kırsal kadın ve erkeklerin projeli olarak ilk kez bilgisayar kullanmalarına, internet hakkında bilgi sahibi olmalarına ve bilgisayarda tarımsal amaçlı uygulamalar yapmalarına olanak sağlanmıştır.

Sonuç ve öneriler

Sonuç olarak; günümüzde tarımın artan stratejik önemi nedeniyle tarımda modernizasyon çalışmaları hız kazanmıştır. Ancak ülkeden ülkeye değişmekle birlikte modernizasyon için gerekli olan şartların oluşturulmasında güçlükler bulunmaktadır. Bu kapsamda sahip olunan ve hedeflenen teknolojik düzey arasındaki makas, yapılacak işlemlerin içeriğini ve hacmini belirleyecek niteliktedir. Dolayısıyla gerekli fiziki ve yasal gereklilikler yanında söz konusu teknolojileri kullanacak olan çiftçilerin ve diğer ilgili paydaşların yenilikleri benimseme tutum ve alışkanlıklarının değişim sürecin hızlandırıcı veya yavaşlatıcı etkiler yapması kaçınılmazdır.

Buna göre Türkiye; ilk olarak insan kaynağının donanımına yönelik konuları öne almalı ve tarımın modernizasyonu sürecinde öncelikle üretilmiş mevcut teknolojileri tüm alanlarda hakim kılarak verimlilik ve kalite artırıcı, maliyet düşürücü sürdürülebilir uygulamaları yaygınlaştırmalıdır. Bununla birlikte Türkiye özellikle yerli yazılımlar ve dijital teknolojik araçlar üretilmesi üzerinde yoğunlaşmalı ve söz konusu teknolojilerin uygun ve seçilmiş doğru alanlarda kullanımını yaygınlaştırmak üzere çalışmalıdır. Bu şekilde akıllı tarım uygulamalarının yani tarımda endüstri 4.0 uygulamalarının tarım sektörünün gelişimine ve kırsal nüfusun refah düzeyinin artışına katkı sağlaması beklenebilir.

{ "vars": { "account": "UA-115444419-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }