Başbakan günlerdir Suriye’ye gürlüyor, devlet başkanına posta koyuyor;
“Çekil git”, “Sabrımızın sonuna geldik”, “Suriye bizim iç meselemiz”
Alıştık artık, başbakan dış politika da “yağmasan da gürle” misali estikçe esiyor…
İsrail’e şimşek gibi çatıyor, Avrupa Birliği’ne (AB) gürlüyor…
Gürlüyor gürlemesine de, ne çare ki bir türlü rahmet yağmurları yağmıyor…
Dış ülkeler Türkiye Cumhuriyeti başbakanını es geçiyor, ciddiye almıyor…
Ciddiye alan (!) bir tek ülke var, oda dostumuz (!) müttefikimiz (!) stratejik ortağımız, Amerika Birleşik Devletleri (ABD)…
Neden ciddiye aldığı ise belli oluyor; Afganistan’da Irak’ta, Lübnan’da eli yandı, Suriye’de maşa kullanacak…
Maşa kim?
Türkiye…
Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Ricciardone’nin ani gelişinde kapalı kapılar ardında neler konuşuldu, vatandaş olarak merak ediyoruz…
ABD’den “Suriye’ye gir!” emri mi geldi?
Başbakan’ın bugüne kadar “kardeşim” diye hitap ettiği, sarmaş dolaş olduğu Beşar Esad ne oldu da birden bire “tu kaka “oldu?
Ne oldu da Suriye’deki gerginlik bizim iç meselemiz haline geldi?
Bize ne Suriye’den?
Hatay ve Mersin toprakları Suriye’nin diyen bu Suriye değil miydi?
Osmanlıyı topraklarında işgalci olarak nitelendiren bu Suriye değil miydi?
Geçmişi bırak derseniz, gelelim yakın tarihe;
Bölücü başını yıllarca bağrında besleyen de bu Suriye değil miydi?
Bugün 40 binden fazla vatan evladının ölümünden sorumlu olan Suriye bizi neden ilgilendiriyor?
Geçmişten, akrabalık bağlarından bahsetmeyin, asıl nedenini söyleyin:
Suriye konusunda neden sabrımız taşıyor?
***
Batı basını kışkırtıyor:
“Suriye’ye sözünü geçiremeyen Batı umudunu Türkiye’ye bağladı”
Vah, vah, vah!
Zavallı sömürgeci Batı!
Suriye’ye sözünü geçirememiş!
Ver gazı Türkiye’ye, sal Suriye’nin üstüne…
Batı elini ateşe uzatmasın!
Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) planı tıkır tıkır işliyor, bizim iktidar da pastadan pay kapmak peşinde…
ABD yedirirse tabii…
İktidardan vatandaş olarak bu Suriye takıntısının nedeni hakkında bir açıklama bekliyoruz…
**
Suriye’yi bırak, Kuzey Irak’a bak!
Bizim ateşimiz oradan tutuşuyor, yani yangımız orada…
Dağın öte yakasındaki terörist kamplarına girebiliyor musun?
Eskiden Irak topraklarından içeri girip, terör örgütüne sıcak takip yapabilen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) neden şimdi giremiyor?
Terör kamplarını uzaktan seyrediyor?
Çünkü ABD “giremezsin!” diyor, “izin vermem!”
Kuzey Irak’ta sınır komşumuz ABD… Sıkıysa gir bakalım…(Askere izin versen ABD filan tanımaz girer ama…)
Peki, Kuzey Irak’a giremezken, girmekten vazgeçtik, gürleyemezken bile, bu Suriye’ye babalanmak ne oluyor?
Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!
Bizim Suriye için ne akıtacak kanımız ne de verecek canımız olabilir…
Bu böyle biline!