Sağlık emekçileri, hekimlere yönelik maaş artışının ve yıllardır sözü verilen ek göstergenin ayrım gözetilmeksizin tüm sağlık emekçilerine uygulanması talebiyle Sungurlu’da iş bıraktı.

İktidar, Mecliste görüşülen torba yasaya ek bir madde koyarak pratisyen hekimlere 2 bin 500, uzman hekimler ve diş hekimlerine ise 5 bin lira zam yapıldığı duyurdu.

Düzenlemenin kabul edilmesiyle pek çok sağlık çalışanı sosyal medya hesabından tepki gösterip iş bırakacağını söylemişti.

YÜZBİNLERCE SAĞLIK ÇALIŞANI, ZAMMI HAK ETMİYOR MU?

Sağlık Sen Sungurlu Şubesi üyeleri, iş bırakarak, Devlet Hastanesi önünde eylem yaptı. Sağlık-Sen Sungurlu İlçe Başkanı Aziz Baysa, “Geçen hafta Çarşamba günü, gündeme bir haber düştü. Hükümet, hekimlere 2 bin 500 ile 5 bin TL aralığında zam verileceğini ve konuyla ilgili yasal düzenlemenin aynı gün Meclise geleceğini açıkladı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar dikkate alındığında, hükumetin zam haberinden herkesin memnuniyet duyması gerekir değil mi? Çünkü döviz almış başını gidiyor, artan enflasyon nedeniyle ürünlerin etiketi günden güne değişiyor. Yani para pula döndüğü için fiyatlar cep değil, adeta yürek yakıyor. Hayat her açıdan ateş pahası! İşte böyle bir ortamda herkese değil de hekimlere zam yapılacağı açıklandı. İlk tepkimiz, ‘Hekimler hak ediyor, elbette zam yapılacak! Peki ya geride kalan yüzbinlerce sağlık çalışanı, onlara zam yok mu? onlar hak etmiyor mu?

“DUYGUSAL AÇIDAN İSYAN ETTİK”

Bu tepkiyi sadece bizler değil, yüzbinlerce sağlık çalışanı gösterdi. Sosyal medya adeta inledi. Kısa süre içinde, maalesef geride kalan sağlık çalışanlarının ücretlerinde her hangi bir iyileştirme yapılmayacağını öğrendik diyen Baysa, “Sadece Sağlık Bakanlığı bünyesindeki sağlık çalışanları değil, Üniversite hastanelerinde çalışan öğretim üyeleri, araştırma görevlileri de zam kapsamının dışında tutulmuş. Açıkçası bu duruma çok üzüldük, çok öfkelendik, duygusal açıdan isyan ettik!

Şunun altını özellikle çiziyor; Yetkili sendika olarak, biz zaman yapılmasına asla karşı değiliz, olamayız da. Zamma karşı olmamız, sendikal kimliğimizi ve mücadelelerimizi inkar anlamına gelir. Biz zam üzerinden ayrımcılık yapılmasına karşıyız. Siyaset eliyle, kanun düzeyinde ayrımcılık yapılmasına karşıyız. Hekim harici yüzbinlerce sağlık çalışanının üvey evlat görülmesine, yok sayılmasına, emeklerinin hor görülmesine karşıyız” Can kurtarmak için can vermekten çekinmeyen sağlık çalışanlarının fedakarlıklarının, mücadelelerinin, gayretlerinin görmezden gelinmesine karşıyız.

Bizim karşı olduğumuz bu. Vicdan sahibi herkesi de karşı olmaya, tepki göstermeye davet ediyoruz” diye konuştu.

“BU ŞEKİLDE DAVRANARAK SAĞLIK SİSTEMİNİN ALTINI OYMUŞ OLURSUNUZ”

Baysa açıklamasına şöyle devam etti; “Hep söylediğimiz gibi, çünkü sağlık ekip işidir. Bu hizmeti sunan sağlık çalışanları da bir vücudun organları gibi bütündür. Hemşireyi doktordan, doktoru teknikerden, teknikeri ambulans şoföründen ayrı görürseniz ve ona göre muamele ederseniz, bir yönüyle hepsine kötülük etmiş olursunuz. Dahası bu şekilde davranarak sağlık sisteminin altını oymuş olursunuz.

Sağlık çalışanları bu kötülüğü hak etmiyor. Sağlık sisteminin bu ve benzer kötülüklerle, haksızlıklarla ayakta durması mümkün değildir. Ülkemizde kamu adına 1 milyon sağlık çalışanı görev yapıyor. Kapıdaki güvenlik görevlisinden, danışmadaki memura, temizlik görevlisinden teknikere, ambulans şoföründen röntgen teknisyenine, hemşiresinden doktoruna… Bunların tamamı 1 milyon sağlık emekçisine dahildir. Görev tanımları farklıdır ancak yaptıkları insanımıza sağlık hizmeti sunmaktır. Her branştaki, her birimdeki sağlık emekçisi, sağlık hizmeti zincirinin bir halkasını temsil ediyor. Zincirin bir halkasını yok sayarsanız, tamamını yok saymış olursunuz. Zincirin bir halkasını kırarsanız, tamamını incitmiş olurusunuz. Zincirin bir halkasını görmezden gelirseniz, tamamını görmezden gelmiş olursunuz.

“KAPSAMLI VE ADİL BİR ZAM KARARI BEKLİYORUZ”

Zam konusunda geçen hafta yapılan açıklamalarla tamda bu durum ortaya konmuştur. Üstelik en yetkililerin azından, gerçekten de çok üzüntü verici bir durum. Geçen hafta, sağlığın bir ekip işi olduğu, sağlık çalışanlarının da bir bütün olduğu, yüce Meclis eliyle resmen inkar edilmek istenmiştir. Sağlık-Sen teşkilatının onurlu duruşu, Genel Merkez yönetimimizin çok yünlü girişimler ve ülke sathındaki sağlık çalışanları feryadı neticesinde yüce Meclis’ten ayrımcılık içeren zam kararı geçen hafta çıkmadı. Siyasi irade yanlışın farkına varmış görünüyor. Açıklamalara bakacak olursak, zam konusu, bütçe görüşmeleri neticesinde tekrar Meclis gündemine gelecek.

Buradan siyasi iradeye sesleniyoruz. Meclis’ten, yüzbinlerce sağlık çalışanının üvey evlat olmadığını gösteren kapsamlı ve adil bir zam kararı bekliyoruz.

Tersi bir uygulama; Sessiz kalmamız ya da sineye çekmemiz mümkün değildir. Tersi bir uygulama; Sağlık çalışanlarını meslekten soğutacağı gibi sağlık sistemini ciddi ölçüde yaralar.

Biliyorsunuz, pandemiyle mücadele tüm hızıyla devam ediyor. Pandemiyle mücadelemizdeki başarımız dolayısıyla bizleri yani fedakar sağlık çalışanlarını alkışlamayan, teşekkür etmeyen kalmamıştı.

“BUGÜN VE PERŞEMBE GÜNÜ İŞ BIRAKIYORUZ”

Buradan sormak istiyoruz; sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz, teşekkür ediyoruz diyenler, sağlık çalışanlarının bir kısmını alkışladılar. Belli branştaki sağlık çalışanlarına mı teşekkür ettiler.

Hayır. Ayrım yapmaksızın sağlık çalışanlarının tamamına teşekkür ettiler ve alkışladılar değil mi?

O günler ne çabuk unutuldu. Zam konusuna gelince, bu ayrımcılık niye? Ayrımcılık yaparak, yüzbinlerce sağlık çalışanıyla helalleşeceklerini mi düşünüyorlar? Ya da ayrımcılık yaparak, çalışma barışını sağlayacaklarını, çalışanların moral ve motivasyonu artıracaklarını mı düşünüyorlar? Saha gerçekliğinden yoksun, oldu-bitti masa başı kararlar bunları olması mümkün değil!

Yüzbinlerce sağlık çalışanının takdirini kazanmanın yolu belli; hak ve hakkaniyet ölçüsünde, bir kısmına değil, tamamına zam yapmaktır. 1 milyon sağlık çalışanının bir kısmına zam yapıp, geri kalanını yok saymak; çalışma barışını baltalamaktan, sağlık çalışanları arasına fitne sokmaktan başka bir anlam ifade etmez. Hele tüm bunlar, sorumlu Bakanlık eliyle yapılmak isteniyorsa, durum çok daha vahimdir. Sağlık bürokrasisi ne tür bir aymazlık içinde açıkçası merak ediyoruz.

Sağlık-Sen olarak, bu vehamete "dur" demek için bugün olduğu gibi Perşembe günü de iş bırakıyoruz.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÜLKEMİZİN HAYAT SİGORTASI”

Sadece kendi ilimizde değil, tüm Türkiye'de şubelerimizle, genel merkezlerimizle iş bırakıyoruz. Tüm sağlık çalışanlarını bizlere destek olmaya davet ediyoruz. Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarını yok sayan bir yanlışa imza atılmaması için var gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız. Çünkü sağlık çalışanları ülkemizin hayat sigortası. Sağlık ordumuz, bu tür yanlışlıkları, bu tür haksızlıkları asla ve kat'a hak etmiyor. Ümit ve temennimiz, çok geç olmadan, kapsamlı bir zam açıklamasıyla sağlık çalışanlarının tamamının yüzünün gülmesidir. Her bir sağlık çalışanının yüzünün gülmesine, işine dört elle sarılmasına, iş barışının ve çalışma huzurunun sağlanmasına özellikle bu süreçte büyük ihtiyaç olduğunu hiçbir kimsenin unutmaması gerekir” dedi.