Çorum Nefes Alevi Bektaşi Eğitim ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen “Kültürler Arası Kardeşlik” isimli panelde bir konuşma yapan Cengil, toplumda Alevi ve Sünni arasında ayrım yaratmak isteyen bazı yazar-çizer takımı olduğuna işaret ederek, birilerinin Aleviliği İslam’ın dışında gösterdiği gibi, birilerinin de İslam’ı kötülediğini söyledi.
Aleviliğin İslam dışı olmadığını, İslam’ın içinde olduğunu örnekler vererek anlatan Cengil, önyargının her iki kesimde de olduğuna dikkati çekti.
Görüş ve inanç farklılıklarının normal olduğuna değinen Cengil, “Ben Samsunluyum. Şu anda görevim gereği Çorum’da bulunuyorum. Samsun’da tabi ki Alevi köyleri var. Ancak Çorum, Alevi-Sünni ayrımı konusunda çok belirgin bir il. Alevi ve Sünniliğin bu kadar keskin çizgilerle ayrıldığını ilk kez Çorum’da gördüm. Diğer illerle insanlar Alevi olmuş, Sünni olmuş bunun pek bir önemi yok. Zaman zaman Alevilerle ilgili kulağa hoş gelmeyen şeyler öğretiliyor. Meselenin çözümü bilgiyi orijinal kaynağından öğrenmekten geçiyor. 1. elden kaynaklara ulaşarak, gerçek bilgileri öğrenerek meseleyi kolayca çözebiliriz. Sünni kesime de “Yezit” olarak sesleniyorlar. Ancak bu güne kadar Yezitliği kendine yakıştıran veya kabullenen hiçbir Sünni de görmedim. Bu önyargılar ancak doğru bilgilerle yıkılır” şeklinde konuştu.
Hazreti Hüseyin’in Kerbela olaylarında katledilmesi nedeniyle her iki kesimin de gözyaşı döktüğünün altını çizen Muammer Cengil, “Hiçbir ortak noktamız olması bile en büyük ortak noktamız işte budur. Ayrışmak için fark bulmaya çalışıyorsak farklılıklarımız çok fazla. Ayrışmak için milyonlarca sebep var. Bu yüzden kırmaya, dökmeye gerek yok. Allah bizi farklı farklı yaratmış ki tanışalım, görüşelim diye. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görmek durumundayız” dedi.