Uğur Mumcu’nun bağımsızlık inancını ve Kemalist ilke ve devrimlerini ölüm tehditlerine karşı yılmadan savunan, ödünsüz bir Atatürkçü, laik cumhuriyetçi ve kalpaksız bir kuva-i milliyeci olduğunu hatırlatan Topkül, tam bağımsız Türkiye mücadelesi veren ve aydınlık bir gelecek için mücadele eden tüm devrimci şehitlerimizi hatıralarında yaşatacaklarını ve yaktıkları ışıkları ileri taşıyacaklarını dile getirdi.

Topkül, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu 28 yıl, kalpaksız Kuva-i Milliyetçi, Atatürk sevdalısı, ülkesinin ve halkının aşığı Uğur Mumcu’yu anarak, onun eserlerinde işaret ettiği ve önceden öngördüğü tehlikelerin bir bir nasıl gerçekleştiğini bizzat yaşayarak geçti.

Bu 28 yılın içinde “bunu yapan iç ve dış güçlerin bir bir aydınlatılacağı” konusunda “namus sözü” verenler bu sözlerinin ardında hiç durmadılar. İktidara gelenler her yıl 24 Ocak’ta anma törenlerinde hamasi nutuklar vermekten başka bir görev üstlenmemiştir.

Uğur Mumcu; bağımsızlık inancını ve Kemalist ilke ve devrimlerini ölüm tehditlerine karşı yılmadan savunan, ödünsüz bir Atatürkçü, laik cumhuriyetçi ve kalpaksız bir kuva-i milliyeciydi. O bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağını çok genç yaşta kavrayan, çok araştıran, okuyan, sorgulayan ve kalemini asla satmayan gazeteciydi.

Halkı Uğur Mumcu’yu unutmadı; aynen Bahriye Üçok’u, Çetin Emeç’i, Ahmet Taner Kışlalı’yı unutmadığı gibi…

Bu 28 yıl boyunca eskiden sağ-sol olarak oynanan oyunun, şimdilerde etnik-dinci-laik kavramları üzerinden oynanmaya başladığına, bu gidişata dur diyecek aydın kesimin de hukuk alet edilerek sindirilmek istendiğine de tanık olduk.

Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi “iç ve dış düşmanlar”ın iş birliklerini, para kaynaklarını, akıl hocalarının kimler olduğunu, devlet içinde nasıl örgütlendiklerini bir bir yazdığı için Uğur Mumcu susturuldu.

Uğur Mumcu’nun yıllar önce gördüğü tehlikeler bugün artık “tehlike” olmaktan çıkmış “yakın tehdit” halini almış bulunmaktadır.

28 yıllık kalpaksız kuva-i milliyeci Uğur’umuzun eksikliğinin nasıl “uğursuzluklar” yarattığını, bunlara dur diyecek halka önder olacak cesur ve vatansever insanlara ihtiyacımızın ne kadar fazla olduğu tartışmasızdır.

Atatürk ilke ve devrimlerinden ve laik Türkiye sevdasından asla ödün vermeyen, cumhuriyet sevdalısı, cesaretin simgesi Uğur Mumcu’yu hain bir saldırı sonucu aramızdan ayrılışının 28. yılında saygı ve özlemle anıyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi Gençliği olarak daima, Atatürk ilke ve devrimlerinin yolundan giden, tam bağımsız Türkiye mücadelesi veren ve aydınlık bir gelecek için mücadele eden tüm devrimci şehitlerimizi hatıralarımızda yaşatacağımızın ve yaktıkları ışıklarını ileri taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.”