CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'na tek aday olarak giren İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, oy kullanan 1318 delegenin 1251'inin oyunu alarak yeniden genel başkan seçildi.
Kılıçdaroğlu, 6. kez genel başkan seçilmiş oldu.
Genel Başkanlığa aday olan İlhan Cihaner, Tolga Yarman ve Aytuğ Atıcı yeterli imzaya ulaşamadı.
CHP'nin 37. Olağan Kurultayı, çoğunluğun sağlanmasının ardından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açılış konuşmasıyla çalışmalarına başladı. Kurultay, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun Divan Başkanlığı'nda gerçekleşti.
Kurultay’a Çorum’dan da İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, kurultay delegeleri ile çok sayıda partili katıldı.

Kurultay, oldukça coşkulu ve demokratik bir ortamda gerçekleşti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 37. Olağan Kurultayı'nda yaptığı konuşmada "İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi"ni açıkladı.

ŞİMDİ TÜRKİYE’NİN TAN VAKTİ!
Kılıçdaroğlu’nun “Gün doğuyor, umut yeşeriyor” sloganıyla açıkladığı beyanname şu şekilde:
“Yüzyıl önce TBMM açılırken “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” dedik. Ekonomik ve siyasal bağımsızlığımızı tüm dünyaya ilan ederek, Cumhuriyetimizi kurduk…
37. Kurultayımızda bir kez daha ilan ediyoruz ki, Partimiz bu temel ilkeye ödünsüz bir şekilde bağlıdır. Egemenliğimizi hiçbir surette; hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakmayacağız. Kendisini tek başına millet olarak, tek başına devlet olarak görenlerle mücadele edeceğiz. Cumhuriyetimizin üzerinde kurulmak istenen hiçbir vesayeti kabul etmeyeceğiz. Bu uğurda her bedeli ödemeye hazır olduğumuzu da tüm dünyaya ilan ediyoruz. Muhtaç olduğumuz kudretin bu milletin damarlarındaki asil kanda mevcut olduğunu hiç kimse unutmasın.
Bu Kurultay, ülkemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtıp, Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştırma ve onu aşma kararlılığını ortaya koyan Kurultaydır.
Bu Kurultay, aynı zamanda tarihin bize yüklediği sorumluluğu bir kez daha yerine getirmek için iktidara yürüyüşümüzü başlatan Kurultaydır.
Bu Kurultay, çevreyi tahrip eden, emeği vahşice sömüren, bütün insanlık değerlerini ayaklar altına alan, sadece kendisini ve yakın çevresini refaha kavuşturan sömürü düzenini değiştirme Kurultayıdır.
Bugün ülkemiz ağır bir ekonomik buhran ve derin bir siyasal-toplumsal kriz içinde hızla çöküşe gitmektedir.

“Tek Kişilik Saray Hükümeti” Türkiye’yi 5 temel sorunla karşı karşıya bırakmıştır.
1. Demokrasi sadece kâğıt üstünde kalmıştır. Yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır.

2. Ekonomik bağımsızlığımız tehlike altındadır. Vatandaştan toplanan vergilerin ve yapılan borçlanmaların büyük bir kısmı içerde ve dışarıda bir avuç çıkarcıya aktarılırken, milletimiz korkunç bir işsizliğe mahkûm edilmektedir.

3. Dış politikada, egemen güçlerin taleplerine boyun eğen bir Türkiye profili ortaya çıkmıştır.

4. Sürekli değişen eğitim politikalarıyla, Türkiye bilgi çağından koparılmıştır. Çocuklarımız eğitimde adeta denek olarak kullanılmaktadır.

5. Etnik kimlik, yaşam tarzı ve inanç eksenli siyasetle toplumsal barışımız derin yara almıştır. “Tek Kişilik Saray Hükümeti”, iktidarını sürdürmek için kamplaşmayı, kutuplaşmayı ve ayrışmayı çözüm olarak sürdürmektedir.

Bugün geldiğimiz noktada; bu beş temel sorunun çözümü, öngörülen ekonomik-siyasal-toplumsal dönüşümü sağlayacak, güven veren, bir siyasal birliktelik kapasitesini oluşturmaya bağlıdır. Bu kapasite ancak reform iradesi etrafında toplanmış geniş bir mutabakatla sağlanabilir.
Bu süreçte, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli görevi, bu reform iradesi ve temel ilkeler çerçevesinde oluşturulacak geniş bir uzlaşmayı sağlamak ve seçim sonrasında vaat edilen reformları hayata geçirmektir.
31 Mart’ta güzel ülkemize baharı getirdik. 40 milyondan fazla vatandaşımıza Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Millet İttifakı’nın fedakâr evlatları hizmet ediyor. Şimdi sıra baharımızı yaza çevirmekte. Şimdi Türkiye’nin tan vakti! Gün doğuyor, umut yeşeriyor…”