Aygün, “Yarın 10 Ekim DİSK, KESK, TTB, TMMOB tarafından Ankara’da yapılmak istenen Emek, Barış, Demokrasi mitinginde İŞİD canilerince yapılan intihar saldırısında 103 canımızı kaybettik, yüzlercesi de yaralandı. Binlerce insanımızda onulmadık travmalara yol açtı Cumhuriyet tarihinin en büyük kitle katliamlarından birisiydi. Bu katliam göz göre göre gelmiştir HDP’nin Diyarbakır’da yaptığı mitingde, Suruç 'ta, Reyhanlı’da Gaziantep’te aynı şekilde alçakça ve vahşice saldırılar yapılmış, yüzlerce insanımız katledilmiştir” dedi.

“Ankara Gar katliamının planlayanlarından, organize eden İŞİD in sözde Gaziantep emiri Yunus Durmaz, İlhami Bali gibi caniler o dönemde ortalıkta cirit atarken onlarca defa cep telefonu sinyallerine takılmaları, takibe alınmalarına, yerlerinin tespit edilip gözaltına alınıp tekrar serbest bırakılıp güvenlik güçleri ve ülkeyi yönetenler tarafından sırtları sıvazlanmıştır” diyen Aygün, “Ne zaman AKP ye saldırı yapacakları tespit edilince müdahale edilmiştir. O dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu Gar katliamından sonra yaptığı bir açıklamada " bu patlamadan sonra oylarımız artmıştır" diyerek katillerin arkasında kimlerin olduğunu, kimlerin o dönem İŞID i koruyup kolladığı, başbakanından, içişleri bakanına emniyet genel müdürlüğünden, MİT e, Ankara valisi gibi bir çok yetkili bu katliamı bildikleri, izledikleri halde gerekli önlemleri almadıkları için katliamdan sorumludurlar bunlar hesap vermelidirler. Toplumsal muhalefeti bastırmak için, " oylarını arttırıp " seçimde iktidar olabilmek için bu vahşete göz yumulmuş hatta bu cihadist ,selefi örgütler Suriye ve ülkemizde desteklenerek kullanmışlardır. " Kobani düştü düşecek " denilerek kimlerin yanında olduklarını göstermişlerdir” açıklamalarında bulundu.

Aygün, “Gar katliamından sonra ambulanslar yarım saat sonra gelmişlerdir. Patlamadan sonra polis yaralılara gaz bombası sıkarak yaralı insanların yaşamlarını kaybetmelerine sebep olmuşlardır. Katliamda yaşamını yitiren 103 insandan biriside Emine Ercan kardeşimizdir. 103 kardeşimizin şahsında kaybettiklerimizi saygı ve minnetle anıyoruz . Maraş ta, Çorum da, Sivas 'ta, Gazide, Suruç ta, Ankara da daha birçok yerde kaybettiklerimizi yaşatmak ve böyle katliamların olmaması için uyanık olmak ( cübbeli Ahmet hoca 2000 Selefi derneğinin silahlandırıldıklarını açıklıyor, ne içişleri bakanından, ne hükümetten, ne savcılardan bir ses yok yarın geçmişte olduğu gibi toplumsal muhalefeti bastırmak gelişecek işçi emekçi hareketinde piyasaya sürüleceklerdir.) her alanda örgütlülüğümüzü güçlendirmeliyiz. Tek adam tek parti yönetimine karşı işçiler emekçiler emek ve demokrasi güçleri örgütlü birleşik bir mücadele yürütmelidirler. Partimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada emek barış demokrasi kardeşlik mücadelesini sürdürecektir. 10 Ekim şahsında katliamlarda kaybettiklerimizi minnetle anıyoruz” ifadelerine yer verdi.