Partisinin Çorum İl Kongresi’ne katılarak İl Başkanı Engin Erenler’in mücadelesine destek veren Sarıgül, kongre salonundaki coşkudan ve yoğun katılımdan memnun kaldığını belirterek, “Çorum’da demokrasi bayramı görüyorum” diye konuştu.

Sarıgül, Çorum’un demiryolu ve havaalanı gibi temel hizmetlerden mahrum olduğuna değinerek, “Çorum’un ihracatta bölgenin yıldızı olduğunu görüyorum. Çorum’un, kültür turizmi açısından da son derece zengin bir ilimiz olduğunu biliyorum. Ancak ne havaalanı ne de demiryolu var. Çorum'a havalimanı inşa etmek, Çorum halkını demiryoluna kavuşturmak, Çorum teknoloji bölgesini tamamlamak, Çorum çiftçisinin sulama sorununu Obruk sulama kanallarıyla çözmek inşallah bize nasip olacak” diye konuştu.

GÜÇLÜ BİR ÇORUM, ZENGİN BİR ÇORUM İÇİN GELİYORUZ

Sarıgül, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:

“Yiğitliğiyle, mertliğiyle, çalışkanlığıyla ün yapmış Çorum’u sevgiyle, saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum. Medeniyetler beşiği Çorum’da, huzurun, kültürün, hoşgörünün şehri Çorum’da olmaktan, sizlerle kucaklaşmaktan sevinç duyuyorum, onur ve gurur duyuyorum. Çorum’a gelirken şöyle bir notlarıma baktım.

Çorum’un ihracatta bölgenin yıldızı olduğunu görüyorum.

Çorum’un, kültür turizmi açısından da son derece zengin bir ilimiz olduğunu biliyorum. Ancak ne havaalanı, ne de demiryolu var.

Çorum'a havalimanı inşa etmek, Çorum halkını demiryoluna kavuşturmak, Çorum teknoloji bölgesini tamamlamak, Çorum çiftçisinin sulama sorununu Obruk sulama kanallarıyla çözmek inşallah bize nasip olacak.

Ticareti, sanayiciliği bilen, çalışkan Çorumluları devlet yatırımlarıyla desteklemek ve Çorum’u daha zengin, daha güçlü ve her alanda daha gelişmiş yapmak inşallah bize nasip olacak.

SİYASET SİMSARLARINA “ARTIK YETER” DİYECEĞİZ

Türkiye’nin her ilinin yaşadığı sorunları Çorumlular da yaşıyor.

Çorum’da işsizlik var, yoksulluk var, geçim sıkıntısı var, çevre kirliliği var.

Çorum’un ve ülkemizin sorunlarını konuşacak olan, çözecek olan siyasilerdir.

Bizim siyasiler ne yazık ki iş siyaseti, aş siyaseti, hizmet siyaseti yapmıyorlar.

Nasıl milletvekili olurum?

Bir dönem daha nasıl seçilirim? Koltuğumu nasıl korurum? Bunu düşünüyorlar.

Bazı isimlere bakıyorsunuz; sanki Allah bunları milletvekili olmak için yaratmış!

Bir bakıyorsunuz; Ankara’dan listeye girmiş bir bakıyorsunuz Adana’dan… Bir dönem İstanbul’dan, bir dönem İzmir’den, bir dönem Bursa’dan bir dönem Antalya’dan seçiliyor.

Türkiye’nin başına dert olan bir lobi var ! O da siyaset lobisidir.

Bu lobide delege ağaları var, anasından milletvekili olarak doğanlar var!

Genel Başkanın etrafına çöreklenenler var.

Partilerini, sadece milletvekili seçilecek yer olarak görenler var.

SİYASET DÜZELMEDEN HİÇBİR ŞEY DÜZELMEZ

TDP olarak, bu siyaset simsarlarına yeter artık diyecek ve alayını evlerine göndereceğiz!

Hiç kimse 4 dönem, 5 dönem, 6 dönem, 7 dönem, 11 dönem milletvekilliği yapamayacak.

Bu ülkenin en önemli meselesi; siyasetin düzelmesidir. Siyaset düzelmeden hiçbir şey düzelmez.

Bir ülke düşünün ki; yangın çıkmış, sel olmuş, sınırları yolgeçen hanına dönmüş. Meclis ne yapıyor? Meclis tatil yapıyor. Böyle şey olur mu?

Türkiye’nin ihtiyacı para pul değildir.

Türkiye’nin ihtiyacı; vicdanlı siyasetçi, vicdanlı yöneticidir.

HERKES SUSSA, BİZ SUSMAYIZ

Ülkeyi yönetenler, çok iyi yönettiklerini söylüyorlar. Şahlandık, uçuşa geçtik diyorlar.

Ama şahlanan elektrik faturaları oluyor, uçuşa geçen gıda fiyatları oluyor. Doğalgaza dün yine zam yapıldı.

Kış geliyor, millet kara kara düşünüyor. Ben her gün bir ildeyim. Halinden memnun olan kimse yok. 20 yıldır ülkeyi yönetenler, bu kötü tabloya rağmen, yoksulluğa, işsizliğe razı olalım, haksızlık karşısında susalım istiyorlar.

Herkes sussa, biz susmayız.

Yoksulluğa, işsizliğe, haksızlığa razı olamayız. Bu bozuk düzeni kabul etmeyiz.

BİZ BU DÜZENİ BOZARIZ

Ben hep söylüyorum, diyorum ki; evet, Türkiye'de çok sayıda parti var. Ama bu partilerin hepsi aynı.

Resim aynı resim, sadece çerçeve değişik… Bu partiler eski düzenin partileridir.

Bu partiler sorunlara palyatif çözümler öneriyorlar.

Biz sorunlara köklü çözümler arıyoruz. Biz, sivrisineklere ilaç sıkmaya değil, bataklığı kurutmaya geliyoruz. Biz Çorumlunun, derdine derman olmaya geliyoruz.

Bismillah diyerek yola çıktık.

CAMİ DE BİZİM, CEM EVİ DE BİZİM

Köylerde, evlerde, sokaklarda, atölyelerde, bağda, bahçede, tarlada olmaya devam edeceğiz.

Bütün yol arkadaşlarımdan ricam şudur; TDP olarak; kutuplaşma, ayrı gayrı bitsin istiyoruz.

Biz bu ülkenin insanıyız. Bu toprakların çocuğuyuz. Farklı partilere oy verebiliriz. Farklı kökenlerden gelebiliriz. Ama biz ayrılamayız.

Cami de bizim, cem evi de bizim, Ramazan Ayı da bizim, Muharrem Ayı da bizim. Semah da bizim, zılgıt da bizim, halay da bizim, horon da bizim.

SİYASİ LAF EBELİĞİNDEN DEĞİL; HİZMET YARIŞINDAN YANAYIZ

Gittiğimiz yerlere, oy almaya değil; selam almaya, gönül almaya gidelim,

Dert dinlemeye gidelim.

Kimseyi ötekileştirmeyelim, kimseyi ayırmayalım, kimseyle münakaşa etmeyelim.

Bizim partimizin dili sevgi dilidir. Bizim kavgayla işimiz olmaz.

Biz, siyasi laf ebeliğinden değil; hizmet yarışından yanayız.

Bütün yol arkadaşlarımdan, bu anlayışla, bu heyecanla çalışmalarını istiyorum.

Sizi, elinizden gelenden daha fazlasını yapmaya çağırıyorum.

Allah’ın izniyle, Türkiye’yi varlığa, adalete ve huzura biz kavuşturacağız.

Çorum kongremiz, hayırlı ve uğurlu olsun. Yolumuz ve talihimiz açık olsun.”