İYİ Parti olarak, Türk devletinin ve milletinin menfaatleri doğrultusunda, her zaman, her şartta ve her oturumda devletin ve milletimizin yanında yer alarak, hem genelde hem de yerelde açıklamalarının ve değerlendirmelerinin mevcut olduğunu belirten İYİ Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı “Hal böyle iken yerel siyasi aktörlerin arafta kalmış açıklamalarına da cevap vermek durumdayız” dedi.

Yurt içi ve yurt dışından yapılan soykırım yalanı açıklamalarına karşı açıklamalarında ülkenin ve milletin aleyhinde tertiplenen her türlü tezgâhın içerisinde olan terör destekçisi HDP’yi siyasetin meşru bir aktörü olarak görmediklerini kaydeden Bekir Özsaçmacı, “Sayın Kavuncu’nun bizi ittifak ortağı olarak tanımlaması yanlıştır, yalandır. Seçimler zamanında yapılan Millet İttifakının seçim işbirliği birleşenleri CHP, Saadet, Demokrat ve İYİ Parti olarak gerçekleşmiştir.

Sayın Kavuncu söz konusu açıklamasında yapmaya çalıştığı algı açıklamasının bütünlüğünü de bozmuştur. Türk tarihine adından dolayı ilgisizsiniz anlıyorum lakin 19 yıllık sizin yakın tarihinizden birkaç örnek vererek başlamak isterim” diye konuştu.

Ülkenin bu noktaya nasıl geldiği konusunda yakın geçmişimizi de hatırlatmakta fayda olduğu kanaatinde olduklarını ifade eden Özsaçmacı, yaptığı yazılı açıklamasında şöyle konuştu: “2008 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'Ermenilerden özür dileme kampanyasına 30 bin 893 kişi ‘özür diliyorum’ kampanyası için yazılan bu metne imza attı. 2012 yılında AK Parti'nin kurucu kadrosundan İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, 1915'te yapılan tehciri trajik bir ‘soy sürgün’ olarak nitelendirerek özür diledi. 2014 yılında Sayın Erdoğan açıklamasında, ‘20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz’ dedi.

Sayın Erdoğan ayrıca 1915 olaylarını ‘gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadise’ olarak niteledi. 2015 yılında Ak Parti Keskin Belediye Başkanı Dede Yıldırım, ‘Dünyanın çeşitli şehirlerinde 1915 olayları, yani Ermeni katliamı olarak bahsediliyor bu da Türkiye’nin bir ayıbı ama bizler yaşamadık sizler yaşamadınız, yapanlar yanlış yapmışlar tabi ki özür dilenmesi lazım, ben de özür diliyorum’ ifadelerini kullandı. Aynı yılda Sayın Bahçelinin açıklaması şu şekildedir:

ERDOĞAN'IN ERMENİLERDEN ÖZÜR MEKTUBU DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ

Yine o dönem MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Hükümetin Ermeni tezleriyle ilgili politika değişikliği hakkındaki basın açıklaması yapan Şefkat Çetin, Ermenilerden özür dileyen Tayyip Erdoğan ve hükümetinin, bedelini bu millete ödeteceği tarihi bir hataya daha imza attığını belirtmiştir.’

Bu açıklamaları daha da çoğaltabiliriz ama bugün bunun sırası değildi ta ki AK Parti Çorum Milletvekilinin partimizi ve beni aynı cümle içerisinde geçirmesi neticesinde kısa açıklama yapma gereği duymamdır.

Yukarıda belirtmiş olduğum ifadeler ülkemizi yöneten kadroların kendi ifadeleridir. Gelmiş olduğumuz son noktada milli donanımdan yoksun dış politika konusunda yetersiz, Türk tarihinden bir haber siyasilerin ülkemizi 19 yıldır getirdikleri durumu ortaya koymaktadır. Dolayısı ile bizler Türk devleti kurulurken verdiğimiz kana ve akde sadığız, Lakin günü birlik gayri milli müteahhitlik siyaseti ile ülkemize tarihi hataları yapanlar neye sadık?

Bu topraklarda Mustafa Kemaller, Enverler, Talatlar bitmez. Göl yerinden su eksiz olmaz. Türk milleti ve dahi Türkiye Cumhuriyeti bu cefakâr ve fedakâr kadroya çok şey borçludur. Bir Talat gider, bin Talat gelir dediği torunlarından, inşallah nice binler çıkar ve hakkı yenmiş gadre uğramış, bütün imkânsızlıklar içerisinde sadece milletine adanmış bu kadronun hikâyesini, Türk devletine ve Türk milletine olan eşsiz adanmışlıklarını tarihi hakikatler doğrultusunda yazar ve anlatır.

Feraset sahibi ve ileriyi gören devlet adamlarına ziyadesiyle ihtiyaç duyduğumuz bir zaman diliminde, tehcir kararını alarak ve uygulayarak Türk milletinin bekasının ve Türk devletinin en büyük hizmetkârından, Talat paşanın manevi şahsında Osmanlının ve Genç Cumhuriyetin bütün kahramanlarının aziz hatıraları önünde hürmetle eğiliyorum.

Türk milletinin tehcir meselesindeki duruşu, tavrı, kavli ve kararı yüzyıl önceki kararlılığı ne ise aynı şekilde devam etmektedir. Bundan hiç kimsenin tereddüttü olmasın. Türk devletinin yapacakları muhakkak vardır. Lakin hükümetimiz kınamak ile mevzuyu geçiştirmemelidir. Her lafın başında eski Türkiye diye başlarken bugün eski Türkiye dediğiniz o günlerde Amerikan üstlerini kapatabilen bir Türkiye vardı. Bugün o günden daha güçlüyüz. Muhalefeti samimiyet ile sınamaya kalkacağınıza alın size en samimiyet ölçünüz. Bizler devletimizin ne pahasına olursa olsun yanında ve destekçisiyiz. Tekrar etmekte fayda görmekteyim; Ermeni tehciri, bir soykırım değil, Türk milletinin ‘varlık iddiasının’ tarihî ve mecburi bir hamlesidir.”