Çorum olaylarının 40. yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan CHP İl Başkanı Tahtasız, “Acılarla dolu yakın tarihimiz gösterdi ki; barış içinde, bir arada yaşayabilmemizin tek güvencesi güçlü, ayıpsız, eksiksiz, bir demokrasidir ve o güzel günleri ellerimizle kuracağız” ifadesini kullandı.

Olaylar sırasında kendisi de bir yakınını kaybeden Tahtasız, “40 yıl önce bugün Çorum’da kardeşliğimize, birliğimize, dirliğimize dinamit konmuştur. Çorum’u karıştırmak isteyenler bu şehirde kardeşliği katletmiştir, sevgiye kurşun sıkmışlar, barışa ihanet etmişlerdir. Aslında katledilen Alevi vatandaşlarımız değil, Çorum halkının kardeşliği olmuştur. Çocuklarımızın kalbine kardeşlik, merhamet, saygı, sevgi ve adalet duygularının tohumlarını ekmeliyiz. Ve bu sayede kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi yeniden sağlayabiliriz” diye konuştu.

Tahtasız’ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:

“Tarifi mümkün olmayan, neden yapıldığı ve neden yaşadığımız açıklanamamış olan bir acının, soykırımın provası bir katliamın 40. yılındayız. Katillerin ve arkasındaki halk düşmanı karanlık güçlerin kamuoyunu tatmin edecek şekilde açığa çıkartılıp soruşturulmaması 40 yıldır yaramızı kanatıyor, acımızı besliyor.

Dünyanın hiçbir hukuk devletinde, kanun ve nizamdan söz edilen hiçbir ülkede asla görülemeyecek olan bu katliam, soruşturmak, sorumlularını bulup cezalandırmak bir yana, adeta katiller ve kışkırtıcıları ödüllendirildi.

Yasaların namuslu, uygulayıcılarının namuslu olduğu hiçbir ülkede böylesi bir vahşete geçit verilmez, devlet gibi devletlerde böylesi katliamların, soykırım girişimlerinin lafı bile edilmez.

Ne var ki halkımızı birbirine kırdırıp, düzenimizi bozup, devletimizi acze düşürerek vatanımızı parçalamak isteyen emperyalist çevrelerin oyunu tuttu. Kışkırttıkları gerici – yobaz işbirlikçileri, devlete ve kurulu düzene başkaldırarak masum insanları katletti.

Çorum’da yaşadığımız bu gerici ayaklanmanın, bu katliamın sorumlusu Maraş katliamını pışpışlayan devlet yönetimi anlayışıdır.

Bir daha asla yaşamak istemediğimiz bu acı ve utanç günlerini engellemenin tek yolu etkin, caydırıcı yasalar ve namuslu, sorumluluk sahibi uygulayıcılardır.

Bunun yanı sıra ulusal birliğimize, barışımıza, kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılmamız ve birliğimize yönelik her türlü saldırıyı birlikte göğüslememiz gerekmektedir. Bu ise kindar nesillerle değil, barışçı, yurtsever nesillerle mümkün olacaktır.

Çorum olayları diyerek hafifletilmeye çalışılan bu ve benzeri, bilerek hazırlanmış ve bilerek, isteyerek uygulanmış katliamların bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Öldürülenlere rahmet dilemek hiç kimsenin vicdanını soğutmamalı. Gerçek sorumluları hak ettikleri cezalara çarptırılmadığı sürece her namuslu insanın vicdanı kanayacaktır.

Acılarla dolu yakın tarihimiz gösterdi ki; barış içinde, bir arada yaşayabilmemizin tek güvencesi güçlü, ayıpsız, eksiksiz, bir demokrasidir ve o güzel günleri ellerimizle kuracağız.

Umut ve inanç dolu saygılarımla.”