Halkın Kurtuluş Partisi Çorum İl Örgütü Kurma Girişimi, 2 Temmuz Sivas Olaylarının 22. yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı.
Açıklamada; "Bu ihanetlerinin ve yaptıkları katliamların hesabı er geç sorulacaktır" denildi.
Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı:
"Bundan 22 yıl önce, Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikler’ine katılan 33 aydınımız, insanımız göz göre göre, devletin gözetiminde Ortaçağcı gericiler tarafından hunharca katledildi. Saatlerce kuşatıldıkları otel binasında sanki seyirlik bir oyun sergiler gibi dünyanın gözünün içine baka baka katledildiler.
Bu katliamı planlayanlar günler öncesinden provokatif yayınlar yaparak halkı kışkırtıyorlardı. Katliam günü yani 2 Temmuz’da camilerden halkı kışkırtarak Madımak Oteli'ne doğru yönlendirmişler, “Kahrolsun Laiklik”, “Cumhuriyet Sivas’ta Kuruldu Sivas’ta Yıkılacak”, “Yaşasın Kıyamımız” sloganlarıyla gerici bir ayaklanma başlatmışlardı. Gözleri o kadar dönmüştü ki, tekbir sesleri getirerek Madımak Oteli’ni ateşe vermişler ve otelde bulunan insanların ölmelerini sevinçle izlemişlerdi. Sözde yangına müdahale etmeye gelen itfaiye ekibini de engellemişlerdi.
O ana tanıklık eden insanların anlatımları bugün bile tüylerimizi diken diken ediyor. Böylesi bir katliam unutturulabilir mi? Bu katliamı unutmak suça ortak olmak değil midir? Onun için bu katliamı ne unuturuz ne de affederiz.
Bu katliamı yapanlar ise bugün Suriye’de de, Irak’ta da katliamlar yapan Ortaçağcı gericilerdir. Ortaçağcı gericilik, hep emperyalistlerin maşası olmuştur ülkemizde ve Ortadoğu’da. Ne zaman ilerici bir halk hareketi, ya da gençlik hareketi geliştiyse ya da iktidardaysa AB-D uşağı, maşası bu gerici güruh her türlü silahla donatılarak, parayla beslenerek üstlerine saldırttırılmıştır. Amerikan Emperyalizminin 6. Filo’sunu protesto eden devrimci gençliğimize saldıranlar bunlardı. Maraş, Çorum Katliamı’nı yapanlar bunlardı. Afganistan’da, Pakistan’da emperyalistlerin maşalığını yapanlar bunlardı. Ve bugün başta Suriye olmak üzere, Irak’ta ve diğer Ortadoğu ülkelerinde katliamlar yapanlar bunlardır.
Tayyipgiller, bildiğimiz gibi Sivas Katliamı davasını zaman aşımına uğratmış, Tayyip bu durum için “hayırlı olsun” demiştir. Yine Sivas Katliamı’nda, dönemin başbakanı Tansu Çiller “Çok şükür halktan insanlara bir şey olmamıştır” diyecek kadar alçalmıştır. Onlar için bu söylemler gayet doğal ve sıradan açıklamalardır. Çünkü onların fıtratında insana düşmanlık vardır. Onların fıtratında doğaya, hayvana, çevreye düşmanlık vardır, kadına düşmanlık vardır.
Bildiğimiz  gibi Tayyipgiller büyük Gezi İsyanı’mızda da gençlerimizi katletmişlerdi. Yani sözün kısası insana düşmanlık, kadına düşmanlık, çevreye ve doğaya düşmanlık, hayvana düşmanlık Ortaçağcı gericiliğin fıtratında var.
Bu ihanetlerinin ve yaptıkları katliamların hesabı er geç sorulacaktır. Gün; sadece yitirdiğimiz onurlu, namuslu, yurtsever, laik insanlarımızı ağıtlarımızla anma günü değil, onların anılarını ve özlemlerini mücadelelerimizle yaşatma günüdür."