Gece gündüz ter akıtan, can kurtarmak için can vermekten çekinmeyen fedakar sağlık çalışanlarının itirazları olduğunu belirten Sağlık-Sen Çorum Şube Başkanı Ahmet Saatcı, "Duymak istemeyenler kulaklarını açsın, görmek istemeyenler gözlerini başka yere çevirmesin. İtiraz ediyoruz, sonuç alıncaya kadar da itirazımızı sürdüreceğiz. Neye mi itiraz ediyoruz; en başta sağlık çalışanlarını perişan eden hakkaniyetsiz döner sermaye sistemine itiraz ediyoruz. Böyle bir sistem olmaz, olamaz, olmamalıdır diye yıllardır haykırıyoruz. Bu sistem varken ve bu sistem sağlık çalışanlarının sinesine ok gibi saplanmışken, sorumluluk ve vicdan sahibi hiçbir yönetici uyuyamaz, uyumamalıdır diyoruz. En başından beri şu sorumuza açık açık cevap istiyoruz; Ey yetkililer! Ey döner sermaye sorununu bir gecede halletme kudretinde olanlar. Vicdanınız rahat mı? Lütfen söyleyin, vicdanınız rahat mı? Rahatsa, çok bir diyeceğimiz yok elbette. Vicdanınız rahatsa, sadece şunu söylemek isteriz; madem vicdanınız rahat, 720 bin sağlık emekçisinin kalbi neden kırık? Neden döner sermayeden analarının ak sütü kadar helal olan ücretlerini alamıyorlar? Hakkaniyetsiz döner sermaye sisteminin, “sağlık çalışanını, sağlık çalışanına düşman etmiştir. Bu sistemin, sağlık çalışanlarının emeğini, alın terini yok saydığını, görmüyor musunuz? Bu sistemin, sağlık çalışanlarını meslekten soğuttuğunu, hayata küstürdüğünü, boyunlarını büktüğünü anlamıyor musunuz?” İfadelerine yer verdi.

Pandemi döneminde sağlık çalışanlarına ödenen ilave ek ödemelerin ücret adaletsizliğini daha da derinleştirdiğini kaydeden Saatcı, “Bu nasıl bir sistem ki Bakanlığa bağlı 81 ildeki 934 hastanede görev yapan; aynı branştan/meslekten, aynı işi yapan, aynı eğitime, aynı çalışma yılına sahip hiçbir sağlık çalışanı aynı ücreti alamıyor! Üniversite hastanelerinde durum çok daha kötü vahim. Bu çarpıklığa bu düzensizliğe bu haksızlığa, makul bir sözü olan varsa, çıksın söylesin. Eşit işe eşit ücret kuralı sağlık çalışanlarının semtine uğramıyor. Yaptıkları iş önemsizse biri çıkıp bunu söylesin. Sağlık çalışanları kamunun üvey evladı da bizim mi haberimiz yok! Üvey evlat değillerse, kutsal bir meslek icra ediyorlarsa, işlerinin hakkını veriyorlarsa, neden hiçbir sağlık çalışanı bir sonraki ay cebine kaç para gireceğini bilmiyor.” Açıklamalarında bulundu.

Sağlık çalışanlarının kamuda en düşük ücretleri aldığına dikkat çeken Saatcı, “Görev alanları mı daraltıldı, yükleri mi hafifledi, riskleri mi azaldı, çıkın söyleyin. Elbette bunların hiç biri olmadı. Pandemi sürecini anlatmama gerek bile yok. Süreç aynen devam ediyor. Sağlık çalışanları en ön safta can vererek mücadeleye devam ediyor. O halde nedir sağlık çalışanlarının suçu? Açıklasınlar da bilelim. Tabi ki sağlık çalışanlarının her hangi bir kusuru yok. Kusur ve elbette sorun, hakkaniyetsiz döner sermaye sistemindedir. Sorumlusu da buna göz yuman siyasi iradedir. Sorunların “çözümü için tek bir gün, tek bir adımın yeterli. Yeter ki istensin. Söz zamanı geride kaldı, sağlık çalışanları artık Bakanlıktan icraat bekliyor. Biz bugüne kadar çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. Sorumluluk almaktan hiç kaçmadık. Sadece döner sermaye sorunu konusunda değil, diğer sorunlar konusunda da çözüm önerilerimizi hep paylaştık.” dedi

Sağlık çalışanlarının döner sermaye adaletsizliğinin yanında birçok sorunla cebelleştiğini kaydeden Saatcı, "Sözleşmeli istihdam türünden kreş desteğine, nöbet ücretlerinin artırılmasından icap nöbeti ücretlerinin ödenmemesine, kreş desteğinin sağlanmasından Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarının düzenli yapılmamasına kadar birçok sorunu ve haklı talebi var" açıklamalarında bulundu

“Sağlık-Sen olarak yaşanan sorunlara artık yeter’ diyoruz” diyen Saatcı “Sağlık çalışanlarının üstün gayreti, fedakarlığı ve adanmışlığının üstüne artık kronik sorunların gölgesi düşmemelidir. Canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarına 2021 Türkiye’sinde ‘ne haliniz varsa görün’ muamelesi yakışmıyor. Sağlık Bakanlığı, sorunların çözümünde, bir an önce ve mutlak surette EHA kuralını artık hayata geçirilmelidir. EHA kuralı; Eşitlik, Hakkaniyet ve Adalettir. Sorunlara samimi bir şekilde, bu kural temelinde yaklaşıldığında, çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığına inanıyoruz. Sağlık çalışanlarının milletimizin ‘Hayat Sigortası’ olduğu gerçeğinden hareketle; başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri sorunlarla anılmak yerine, sorunları bir an önce çözmeye ve çözümün parçası olmaya davet ediyoruz” dedi.