Yakın zamanda 18 ülkede 2 bin 134 hamilede yapılan ve The Journal of the American Medical Association Dergisi'nde yayınlanan araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, araştırma ile korona virüsün hamilelerde ağır seyrettiğinin ortaya konulduğunu vurguladı.
Buyru, “2 bin 134 gebe üzerinde yapılan bir çalışma bu. Bin 434 korona olmayan hamile ile 700 korona pozitif gebe karşılaştırıldı. İki grup kıyaslandığında gebelik esnasında korona geçiren anne adaylarında ölüm, hastaneye yatış, erken doğum, gebelik esnasında tansiyon yüksekliği oranlarının çok daha fazla olduğu ortaya koyuldu” dedi.
Prof. Dr. Buyru, gebelik esnasında geçirilen korona virüsün bebeği de olumsuz etkilediğini, bu araştırmaya göre; bebeklerin yüzde 12.1’ine hastalığın bulaştığının belirlendiğini kaydederek, "Hastalık nedeniyle bizim erken doğum yaptırmak zorunda olduğumuz anne adayları oluyor ya da hastalık erken doğumu tetikleyebiliyor. Bütün bunlar bebeğin yoğun bakım ünitesine yatış oranını ya da bebekteki yeni doğan ölüm oranlarının artışına neden olabiliyor. Ayrıca anne karnında bebek ölümlerine de rastlanabiliyor" dedi.

"Virüsten hem kendinizi, hem de bebeğinizi koruyun"
Hamilelerin aşı yaptırmasının ve tüm koruma önlemlerine uymasının hayati olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Faruk Buyru, "Kalabalık yerlerde bulunmama, maske takma ve en önemlisi de elimizde bulunan en güçlü silah olan aşıyı yaptırmak en önemli koruyucu önlemler. Bugüne kadar yapılan çalışmaların tümünde gerek gebelerde gerek sağlıklı diğer insanlarda aşının ölümcül bir yan etkisinin, ciddi bir yan etkisinin olmadığı , tam tersine ufak tefek ateş, kol ağrısı gibi yan etkilere rastlandığı ortaya kondu. Ayrıca gebelik esnasında yapılan aşının bebeğe herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığı, düşük ve erken doğum oranını artırmadığı ve bebekte herhangi bir anomaliye yol açmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz" diye konuştu.

"Hurafelere değil, bilime inanın"
Prof .Dr. Faruk Buyru, anne adaylarının hurafelere değil, bilime inanması gerektiğini belirterek, “Koruyucu hekimlik her zaman tedavi edici hekimlikten önde gelir. Ama hurafeler bir takım insanların kafasını karıştırıp aşı gibi çok önemli bir olanaktan yararlanmasını önleyebiliyor. İnsanların bunlara kulak asmaması ve en başta kendilerini daha sonra da toplumu düşünüp korunmak için bu aşıları yaptırmaları daha doğru olur“ ifadelerini kullandı.