Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM'de gazetecilerin aşı ile ilgili sorularını cevapladı.

Koca, aşının geleceği tarih ile ilgili soruya, “Aşı genelde yoğun bir şekilde başlamak istiyoruz. Bununla ilgili inaktif dediğimiz daha önceden teknik açıdan iyi bildiğimiz ektisinin az olduğunu düşündüğümüz aşıdan 50 milyon sözleşme imzalandı. Aralık ayında en az 10 milyon muhtemelen 20 milyon planlamış olacağız, Ocak ayında 20 milyon, Şubat ayında 10 milyon temin etmiş olacağız. Özellikle bu dönemde Aralık ve Ocak ayı hedefiyle daha yoğun aşılamayı planlıyoruz. Pfizer'in aşısıyla ilgili yoğun görüşme içindeyiz. Pfizer'in aşısıyla ilgili de yerli aşımız Nisan ve sonrası dönemde devreye gireceği için Nisan ayına kadar bize temin edebilecekleri bütün aşıyı alma şeklinde yaklaşımımız oldu” yanıtını verdi.

Bakan Koca, dünyada erken dönemde ruhsat alabilecek firmalarla iletişim halinde olduklarını aktararak, “Hedef olarak vatandaşımıza erken Aralık ve Ocak özellikle hedefleyerek aşıyı yapmak istiyoruz. Bir taraftan da yerli aşımızı, birinci fazı muhtemelen 14-15 Aralık'ta bitmiş olur. Bu şekilde devam ederse faz ikiye geçilmiş olur. Yerli aşımızın da Nisan ayında faz üç kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Bizim aşımız inaktif bir aşı farklı mRNA, vektör ve benzeri 16 tane aşımız var. Bunlarla ilgili çalışmaları yakın takip ediyoruz. İlk aşımızın inaktif olduğunu, teknolojik olarak bilinen, inaktif aşıların daha pahalı olduğunu, kolay olmadığını, diğer aşıların ise mRNA ve benzeri daha ucuz daha yoğun üretilebilecek olduğunu bilelim. Vatandaşımız için güvenilir, etkinliği olan aşıyı daha çok tercih ederek, erken dönemde bunu temin edip yapma taraftarıyız. Zannediyorum Aralık'ın 11'den sonra erken dönemde yaygın bir şekilde sağlık çalışanlarından başlamak üzere, şu an bilim kurulumuz ilgili strateji hazırlıyor. Bu stratejide sağlık çalışanları başta olmak üzere kimlere, nasıl yapılması gerektiği ile ilgili çalışmayı en geç bir hafta, on gün içinde tamamlamış olur” dedi.

Aşının koruyuculuğuna ilişkin soruya Koca, “Herkesin farklı bir stratejisi olabilir. Biz vatandaşımıza özellikle güvendiğimiz ve etkinliğini bildiğimiz aşıyı daha çok tercih etmek zorundayız. Bunu da bilecek, bu konudaki yaklaşımı bilgilendirmeyi yapabilecek olan bilim kurulumuz olacak” şeklinde konuştu.