“Her yıl güz ayları geldiğinde boğazımda bir acı oluşuyor ve nefes almakta güçlük çekiyorum”
Diye söyleniyordu ihtiyar adam.
Sonra ne oldu amca neyim var diye sordum kendisine ve soruyu sorduğumda ise adeta bir dokunup bin ah işitmeye başladım.
“Bende nefes darlığı var yiğenim”
Diyerek söze başladı.
“Kirli tozlu ve dumanlı havaları kaldırmıyor bünyem”
Diyerek isyanına devam etti.
“Boğulacak gibi oluyorumi Onun içindir ki Eylül ve Ekim aylarını hiç sevmiyorum. Anız yakıyorlar Osmancık’ın havası dumanlanıyor. Göz gözü görmüyor ve memleketin üzerine karabulutlar çöküyor.”
Cümleleri ile isyanını sürdürdü.
* * * *
Alın size bir kul hakkı ihlali.
Ödeyin ihtiyar adamın hakkını nasıl ödeyebilirseniz.
* * * *
Böylece anız yakmanın bir zararını daha öğrenmiş olduk.
Börtü böceğin ve topraktaki organik yapının yandığını, zirai verime zarar verdiğini bildiğim ve daha önceleri defalarca kaleme aldığım anız yakmanın yaşama hakkına da kast ettiğini de böylece öğrenmiş olduk.
* * * *
Evet; ekolojik dengeyi bozan, topraktaki mikroorganizmaları da yakmak sureti ile yaşam hakkına son veren iğrenç ve çağ dışı bir mantığın adıdır anız yakmak.
Anız yakmak yasaktır. Anız yakmak ceza yaptırımı gerektirir. Ancak yinede Osmancık’ta anızlar yakılır.
Öyle ya burası Türkiye nasıl olsa yanıyor yak gitsin.
Balkonlar, pencereler ve çamaşırlar siyah renge boyansın.
Çengele’de Hasan dayı anız yakmaz. Kuralarla tamı tamına uyar. Birileri anız yakar ve devleti ve kanunları hiçe sayar.
Yakanın yaktığı yanına kar kalır da Hasan dayıya gelin bir ödül verelim diyen olmaz.
Ülkede kanun vardır uyulmaz. Osmancık’tan Kargı’ya kadar gökyüzünü kızıla boyanmış bulutlar kaplar. Tam o sırada yetkililerin biri gelir biri geçer.
* * * *
Bu yıl çeltik üretiminde rekolte düşüklüğü olmuş yetkililer araştırma ısmarlamış ve neden acaba neden diyerek sorgulamaya başlamışlar.
Bence sorgulamaya hiç gerek yok.
Bereketi kaçmıştır çeltiğin. Topraktaki canlıların yaşama hakkına yakarak son verdiğiniz için.
Ve bence bereketi kaçmıştır çeltiğin vatan toprağını yaktığınız için.
Bereketi kaçmıştır çeltiğin kanun tanımadığınız için.
Bereketi kaçmıştır çeltiğin kanunlara uyan toprağını seven çiftçiyi ödüllendirip kanunsuzlara örnek göstermediğiniz için.
Bereketi kaçmıştır çeltiğin kanunları rafta bıraktığınız Allah’ın her günü yangını seyrettiğiniz için.
Ve bence bereketi kaçmıştır çeltiğin Kamil yolunda dinlenen ihtiyar adamın nefesini çaldığınız için.
Lanet olsun toprağı yakarak gelen kazanca.
Lanet olsun topraktaki börtü böceğin yaşam hakkına kast eden kazanca.
Ve lanet olsun; Burası Türkiye nasıl olsa yanıyor yak gitsin diyen mantığa.
Evet; Osmancık yanıyor ve Osmancık’la birlikte yürekler de yanıyor.