Hz. Pir Koyunbaba ile birlikte Osmancık’a geldiler. Sayıları binlerle ifade ediliyordu. Onların gelişi ile birlikte Osmancık’ta bulunan kırk evliya bölgeden çekildi. Gerekçeleri Hz. Pir Koyunbaba’nın ilmi karşısında çekilmeleri gerektiğine inanıyorlardı.
Sayıları binlerle ifade ediliyordu dedim ya birkaç yıl sonra bölge sakız ormanlarına dönüştü.
Hz. Pir Koyunbaba’nın hikmetinden olsa gerek aslında bir Akdeniz bitkisi olan sakız ağaçları bölge iklimine uyum sağlayıp bu kutlu topraklara kök saldı.
Dedim ya bir hikmeti var bu ağaçların ve ömürleri 8-10 asrı bulabiliyor. Evet; Osmancık’ta sakız ağaçlarının yaşı 3-5 asır olsa da 8-10 yıldan bu yana tekrar gündeme gelmeye başladılar.
Tekke ve zaviyelerin kapatılması ile önce Memâlik-i Mahrûse-i Osmanî tarafından Hz. Pir Koyunbaba dergahına bağışlana Gecek, Yücek, Saltuk ve Sarıalan arazileri talan edildi.
Bu talandan sakız ağaçları da nasibini aldı. Hemen her sakız ağacı talan edilen arazilerle birlikte kendisini farklı bir bahçede buldu. Aradan geçen zaman içerisinde de pek çoğu sessiz sedasız odun oldu.
1976 yılında başlayan D-100 karayolu şehir geçişinde de yüzlerce sakız ağacını kestiler. Olmaz diyen çıkmadı, sakız ağaçları için her hangi bir direniş ve bir örgütlenme olmadı.
Aradan yıllar geçtikten sonra Osmancık Kültür turizm Derneği olarak sakız ağaçlarını gündeme getirdik. 15 tanesi bir arada olmak üzere yaşları 150 ile 550 arasında değişen 34 sakız ağacı tespit ettik. Etmeyin eylemeyin Hz Pir Koyunbaba’dan armağan’dır. Devlet-i Ali Osman’dan hatırası var. Bu ağaçlar tarihe şahitlik ettiler. Bu ağaçlar altında Çanakkale’ye asker uğurlaması yapıldı. Hz. Pir tarafından “Osmancık’a bir köprü yaptırılması ve Anadolu’da Türkmenlerle Yörüklerin bu sayede buluşup kucaklaşması ve Türklere Avrupa’nın içerine kadar göç yollarının uzaması bu köprü sayesinde olacaktır” konulu stratejik bilgiler bu ağaçlar altında verildi. Ve Ulu Han Fatih Sultan Mehmet Han’ın ordusu Trabzon fethi dahil doğu seferlerine çıkışta burada konakladı. Bu topraklar ve bu ağaçlar Devlet-i Ebed-Müddet için doğu ile batıyı birbirine bağlayan bir köprüdür dedik.
Unutmayınız ki, ülkemizin dört bir köşesinde yaşları yüzleri aşan binlerce ağaç vardır. Ancak; Hepsi aynı tür olan ve yaşları 3 ile 6 asrı arasında olan toplamda 16 ağacın bir arada olduğu tek yer Osmancık’tır. Üstelik bu ağaçlar bizlere Anadolu’da İslam’ın yayılması ve Avrupa’nın içlerinin İslamlaşması ve bu sayede Osmanlı devletinin Avrupa’da ilerlemesine vesile olan Hz. Pir Koyunbaba’dan armağandır.
Dönemin Ak Parti Çorum milletvekili Dr. Cahit Bağcı sesimizi duyduğunda yine dönemin belediye başkanı Emin Serdar Kurşun ağaçların bir kısmının tescillendiği müjdesini verdi.
Benim bildiğim tescillenen bir ağaç önce korumaya alınır. Sonra künyesi çıkarılır ve çevresi bir yaya bölgesine dönüştürülerek insanların gölgesinden istifade etmesi sağlanır ve oluşrurulan künyelerle hikayesi milyonlarla paylaşılır.
Hülasası, sakız ağaçları ile ilgili proje yapılmalı, bölgede yaya bölgesi oluşturulmalı ve turizme kazandırılarak Devlet-i Âliye’nin duası alınmalıdır.
Bilinmelidir ki, bu ağaçlar Hz. Pir Koyunbaba’nın kerameti ile Osmancık bozkırında kök salmış bir nimettir.
Haydi şimdi sakız ağaçlarına sahip çıkma zamanı. Şimdi Koyunbaba’nın aziz hatırasının dile gelme zamanı. Şimdi sakız ağaçları için proje zamanı. Şimdi belediye başkanı Hamza Karataş’ın sakız ağaçları için proje üretme zamanı. Ve şimdi; Yüksek ziraat mühendisi ve ağacın dilinden anlayan güzel insan 26. Dönem Ak Parti Çorum milletvekili Ahmet Sami Ceylan’ın yine Ak Parti Çorum milletvekilleri Salim Uslu ve Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt ile birlikte el ele gönül gönüle belediyenin üreteceği sakız ağaçları projesine omuz verme zamanı.
“Yoldan geçeni hoş tutun” diyen engin bir düşüncenin sahibi Hz. Pir’in aziz hatırasına sahip çıkıp dün olduğu gibi bu gün de yoldan geçeni hoş tutabilmek için sakız ağaçlarını yaşatmak gerek.
Projeniz kutlu ve Hz. Pir Koyunbaba’nın torunları mutlu ve sakız ağaçları gelecekten umutlu olsun.