Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz’ın, Eğitim Sen’in kuruluş yıldönümü vesilesiyle yayınladığı mesajında şöyle:

‘Resmi olarak 23 Ocak 1995’te başlayan, kökleri 1900’lü yılların başına kadar uzanan eğitim ve bilim emekçilerinin mücadele tarihi, sendikal haklar ve özgürlüklerin yanı sıra, emek, demokrasi ve barış mücadelesinin de tarihidir.

Eğitim Sen’in onurlu mücadele ve örgütlenme geleneğinin arkasında, eğitim ve bilim emekçilerinin yüz yıl öncesine kadar uzanan örgütlenme deneyimleri Encümen-i Muallimi, Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu, TÖS, TÖB-DER, Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, ÖES süreci bulunmaktadır. Devraldığımız mücadele birikimini geleceğe taşıma görevinin bizlere verdiği sorumlulukla, insanca yaşam ve demokratik eğitim mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.

Eğitim Sen, mücadele tarihi boyunca eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda düzenlemek isteyenlerin karşısındaki örgütlü duruşuyla bilinen ve tanınan bir sendikadır.

Eğitim Sen’liler fiili-meşru mücadele anlayışıyla ülkenin dört bir yanında okullarda, iş yerlerinde, üniversitelerde, bütün eğitim kurumlarında yaşanan haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında savunduğu ilke ve değerlerinden güç almış, tüm baskı, yıldırma ve KHK ile ihraç politikalarına rağmen boyun eğmeyenlerin, diz çökmeyenlerin sendikası olmuştur.

Mücadele tarihimizden aldığımız güç ve kararlılıkla bugün yolumuzda emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Sendikal örgütlenme ve mücadele geleneğimizi, eğitim ve bilim emekçilerinin ülkemizdeki yüz yılı aşan mücadele tarihinden alıyoruz.

Mücadele tarihimiz aynı zamanda emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarına, her türlü güvencesiz, esnek ve angarya çalışma üzerinden çalışma yaşamının tamamen güvencesiz hale getirilmesine, kadınlar ve çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismara karşı duruşun tarihidir.

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir yanımızda hukuksuz şekilde ihraç edilen, sürgün edilen arkadaşlarımız, diğer yanımızda eğitimi çoraklaştıran, haklarımızı hedefe koyan iktidar politikaları bulunuyor.

Yüzümüzü döndüğümüz her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve eşitsizlik yüzümüze çarpıyor. Ancak, mücadele tarihimizden edindiğimiz deneyimle, en zor zamanlarda birlikte, omuz omuza yürüyebilmenin onurunu hep birlikte yaşıyoruz.

Eğitim Sen kurulduğu ilk günden bu yana yürüttüğü insanca yaşam mücadelesinin yanı sıra, kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim, özerk demokratik üniversite taleplerini gerçekleştirmek için mücadele etmiştir.

Eğitim Sen, sadece sendikal hak ve özgürlüklerin değil, aynı zamanda emek ve demokrasi mücadelesinin öznesi olmuş, antidemokratik ve baskıcı uygulamalara, her türlü ayrımcılığa ve hukuksuzluğa karşı durmuştur.

Mücadelemiz, aynı zamanda düşünceyi açıklama ve örgütlenme özgürlüğünün sağlanması, farklı kimlik ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği ve kamusal alanda temsil edilebildiği, gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye’nin yaratılması mücadelesidir.

Eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve sendikal haklarının, demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin en örgütlü sesi olan Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlenme ve mücadele geleneğinin Türkiye’deki tek gerçek temsilcisi olmanın haklı gururunu yaşamaktadır.

Egemenlerin üzerimize seferber ettiği tüm baskı uygulamalarına karşı birbirimize kenetlenerek, dayanışmamızı büyüterek ve en önemlisi mücadele kararlılığımızdan taviz vermeyerek benimsediğimiz onurlu duruşu ısrarla sergilemeye devam ediyoruz.

Evet, suyun akışını tersine çeviremedik belki. Ama yan yana durduğumuz her yerde setler oluşturduk, insanlığın yararına dair ne varsa hep birlikte biriktirdik. Biliyoruz, bugüne kadar örgütlü mücadelemizle biriktirdiklerimiz, gelecekte daha güzel, daha özgür, daha adil bir yaşamın, barış ve demokrasi içinde bir yaşamın temelini oluşturacak.

Yine biliyoruz ki, mücadelenin yoğunlaşacağı günler bizlere göz kırpıyor. Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin, adaletin, hukukun, demokrasinin ve barışın yeniden yaşam bulması için sendikamızın varlığı hayati önem taşıyor.

İnanıyoruz! Bizler nefes aldıkça sendikamız Eğitim Sen ve örgütlü mücadelemiz var olacaktır! Biliyoruz ki sendikamız var oldukça da eşit, özgür, demokratik ve barış içinde bir Türkiye mücadelesi özveriyle, kararlılıkla devam edecektir.

Geçmişten bugüne savunduğumuz ve yaşattığımız ilke ve değerlerimizi geleceğe taşıyarak, sadece üyelerimizin değil, bütün eğitim ve bilim emekçilerinin hakları ve talepleri için mücadele etmenin verdiği onur ve gururla 27. mücadele yılımızı kutluyoruz.

Nice yıllara Eğitim Sen… ‘