Zübeyde Hanım Atatürk’e telgraf çekip’’Paramız bitti oğlum Mustafa’’diyerek sıkıntısını dile getirir.
Salih Bozok Atatürk'e '' Elimizdeki mevcut paradan gönderelim mi? diye sorar.
Atatürk ''Hayır'' der.
''O paralar Milli Mücadeleye ait''
Zübeyde Hanım'a telgraf gönderir.
''Evdeki halı ve kilimleri satın''

***

Elçibey’in kızı Çelinay Üniversitede okumaktadır.
Babasına ayakkabısının yırtıldığını bildirir.
‘’Kızım sabret maaşımı alınca alalım’’der.
Ne vakıfları, ne şirketleri nede bankada hesapları vardı.
İşleri devlet, çalışmaları millet içindi.

***

‘’Men Atatürk’ün Esgeriyem’’ diyen yolunu yönü bilen Büyük Türk Devlet Adamı Ebulfez Elçibey.
Azerbeycan’ın bağımsızlığı için taş ocaklarında çile çekti
Ve 1991’de SSCB’nin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Azerbeycan’ın, Azerbaycan Halk Cephesi Başkanı Ebülfez Elçi Bey, 6 Haziran 1992 tarihli seçimlerde % 63’lük bir çoğunlukla Azerbaycan Cumhuriyet'inin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
Elçibey, 22 Ağustos 2000’de 62 yaşında tedavi gördüğü Ankara’da kanserden hayatını yitirmiştir
Sömürücü düzenin sömürge güçleri Elçibey’in de bağımsızlık mücadelesine tahammül gösterememişlerdir. Tıpkı Atatürk'e olduğu gibi…
Tabi ki Elçibey Türkiye’den kendi istediği yöndeki desteği bulamamıştır.
Ölümünden sonra Bakü’deki mütevazi evini ziyarete gidenler, derme çatma eşyaların yanında sahip olduğu tek lacivert takım elbiseyi, üzerinden hiç çıkarılmayan Atatürk rozeti ile birlikte buldular. ..
Atatürk’ün hedeflerini yol bilen Büyük Türk Lideri Elçibey de Türk Halkının bağımsızlığı için canını dişine takarak çalıştı.
İkisinin yolu da milletinin HÜRRİYET ve BAĞIMSIZLIĞI olmuştur.
Belkide ikiside hastalandırılmış ve tedavi edilmemiştir.
Sömürü düzenine milletini seven adam ters gelir.
Şimdi AB için olmadık taviz veriliyor.
Sadece onlara mı? Rusya’dan tut Arap’lara vs.vs. Milletimizi maymun ediyorlar.
Oysa Atatürk ''Biz bir guruba dahil olacaksak onlar gelsin bizi davet etsin'' demiştir.
Veee İngiliz kıralı gibi bir çoğu Atatürk'ün ayağına gelmişti
Atatürk Türkiye’sinde ilk on yıl bütün devrimler yapılmış ve Millet için büyük adımlar atılmıştır.
Elçibey ve Atatürk ikisi de Türkçü idi.
İkisi de Ya istiklal Ya Ölüm dediler...
Sonra sömürücü güçlerin kurduğu tuzaklarda bir, bir milli değerlerimiz eritilmiş, sömürücü tuzaklarda onların hedefine yol alınmıştır.
Elçibey’e de sömürücülerin güdümündeki Ülkemizden yardım eli uzanmadı.
İki devlette sömürücülerin tuzağında çırpınıp duruyor.
Tıpkı Kara Deniz gibi.
Şimdi de ülkemiz farklı bir şekilde bir İstiklal sınavını vermektedir.
(Şu an içinde bulunduğumuz durumla Türkiye Cumhuriyet'inin kuruluş yılları ve Azerbaycan Türk Devletinin kuruluş yıllarındaki koşullar asla ve de asla tartışılamaz, karşılaştırılamaz.)
Tuzaklarda boğulmamak adına, tarihimizi kendi dilimizden iyice yeniden okumalıyız.
Yolumuz belli Atatürk yolu
Kalın Sağlıcakla__İstiklalimiz istikbalimizdir__