BASK Çorum İl temsilcisi Hayati Çam, basın açıklamasında şu hususlara yer verdi:

“Son iki aydan beri piyasa üzerindeki kontrolün kaybedildiği ortadadır.

Kontrolsüz fiyat hareketleri dar gelirli ve ücretliler ile emeklilerin hayatlarını çekilmez hale getirmiştir. Memur ve emeklileri gelirlerinin sabit oluşu nedeni ile çaresiz durumdadır.

Döviz fiyatlarındaki ani yükseliş ve üçte bir oranındaki düşüşün kimleri zengin ettiği, kimin cebinden kimin cebine transfer edildiği bir yana yeni yıla girerken yapılan zamlar pandemi döneminde bile karşılaşmadığımız ölçüde memur ve emeklilerin cebine ateş düşürmüş, hayatlarını allak bullak etmiştir.

Memur ve emeklilerinin maaş ve aylıklarına yapılacak artışları düşürmek ve istatistik verilerine yansımasını önlemek için yılın ilk gününe kaydırılan zamlar 2022 yılınıdaha başlarken cehenneme çevirmiştir.

Ayın ilk günlerinde ürünlere zam yapıp ayın sonuna doğru unutulmasını sağlama alışkanlığını aybaşı yerine yılbaşına dönüştürerek insanımızı saf yerine koymanın alışkanlığa dönüşmesi insaf ve vicdan ölçülerini aşmıştır.

Memur ve emeklilerinin aylık ve maaşlarına yapılacak artışlarda, artık inandırıcılığını yitirmiş olsa da, TÜİK verileri kullanılmaktadır.

Hükümet TÜİK’in enflasyon verileri ile sahadaki gerçeklerin uyuşmadığını, TÜİK özelinde kamu kurumlarına duyulan güvenin kaybolduğunu, vatandaşın neden alternatif merkezlere yöneldiğinigörmeli ve enflasyon oranlarının belirlenmesinde şeffaf bir yöntem izlenmesini sağlamalıdır.

BU ZAMLARLA İNSAN GİBİ YAŞAMAK ÇOK ZOR

Yeni yılın ilk günündeki zamlar durumun vahametini ortaya koymaktadır.

Konutlarda kullanılan doğal gaza % 25.

Konutlarda kullanılan elektriğe % 52-130 arası.

Benzine61 kuruş, Motorine 1,29 kuruş ve LPG’ye78 kuruş

Araç muayene ücretlerine % 36.20 ve Motorlu Taşıt Vergisine % 25

Emlak vergisine % 18.10, Lojman kiralarındaki artış ve % 18 ve Kiralara % 19.60

Ayrıca vergi, harç ve cezalara yeniden değerleme oranında % 36.20 artış yapılmıştır.

Temel gıda ürünlerine, ulaşıma, giyime, ev kiralarına, sağlık harcamalarına yapılan artışlar ise dudak uçuklatmaktadır.

İğneden ipliğe her şeye zam yapıldığı dikkate alınacak olursa daha yılın ilk gününde, artışlar maaşlara yansımadan memur ve emeklilerinin satın alma gücü yarı yarıya düşmüştür. Bu durum memur ve emeklilerini açlık ve sefaletin kucağına atmak demektir.

Memur ve emeklilerin aylıklarına “merdivenaltı toplu sözleşme” ile yapılan % 5 oranındaki artıştan bahsetmek memur ve emekli ile alay etmektir.

ZAMLARI “YENİ TARİFE” GÖRMEK EMEK DÜŞMANLIĞIDIR

Yeni yılın ilk günüde yapılan zamları “yeni tarife” olarak kamuoyuna sunma kurnazlık değil emek ve ekmek düşmanlığıdır.

Kredilerden, vergi aflarından ve akla hayale gelmez istisna ve muafiyetlerden dar ve sabit gelirlilere pay yoktur.

Devlet zaten vergileri bütçeyi hortumlayan faizcilerden değil, KDV ve ÖTV olarak dar ve sabit gelirlilerden almaktadır.

Yılbaşında iğneden ipliğe her şey zamlanmasına rağmen bu zamların hiç biri TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranını etkilememiştir.

3 Ocak günü açıklanan enflasyon oranı geride kalan dönemin enflasyon alacağını göstermektedir.

Bu nedenle memur ve emeklilerin maaş ve aylıklarına yapılacak artışlar sadece geride kalan yılın örtülü enflasyon oranına göre yapılmamalıdır.

Ve yeni yılın zam yağmuru maalesef aylık ve maaşlardaki artışı etkilemeyecek, bu yüzden 2021 yılının enf­lasyon oranıyla belirlenen 2022 maaş artışları düşük kalacaktır.

Üstelik bu oranlar Temmuz 2022 dönemine kadar da değişmeyecektir.

Memur ve emeklileriolarak bunu hak etmiyor ve kabul etmiyoruz.

DAĞ FARE DOĞURMUŞTUR

Türk-İş, yeni yıl zamlarından önce Aralık ayında yaptığı araştırmada 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını 4.013 TL, yoksulluk sınırını ise 13.073 TL olarak belirlemiştir. Bağımsız araştırma kuruluşlarının tespitleri de bu civardadır.

TÜİK’e göre 2021 yılının ikinci altı ayında oluşan enflasyon alacağı % 22.06’dır.

Memur-Sen ve yancısı Kamu-Sen ile Hükumet arasında imzalanan “merdivenaltı toplu sözleşme” uyarınca Ocak ayında memur ve emeklilerine yapılacak % 5 oranındaki artışın da toplu sözleşmenin de hükmü kalmamıştır.

Yukarıdaki özetlemeye çalıştığımız şartlar çerçevesindeBASK olarak Pazartesi günü toplanan Bakanlar Kurulundan memur ve emekliler adına; 2021 yılı ikinci altı ayı enflasyon alacağı olan % 22.06 oranındaki enflasyon artışından sonra memur ve emeklilerinin maaş ve aylıklarına % 50 oranında ek artış talep ettik.

Memur ve emeklilerinin hakkını peşkeş çekip teşekkür kuyruğuna giren sarı ve yandaş sendikaların “ek protokol” zırvaları ile memur ve emeklileri daha fazla oyalamamaları içi karşılanmasını istedik.

Ne yazık ki dağ fare doğurdu. Sayın Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada memurlara ilave % 2.5 artış verileceğini açıkladı.

Bu açıklama Bakanlar Kurulundan müjdeli haberi bekleyen milyonlarca memur ve emeklisini hayal kırıklığına uğratmıştır.

Pandemi ortamında canını dişine takarak, Türkiye’nin dört bir yanında günün her saatinde gerektiğinde canı pahasına görev yapan milyonlarca memur bu sadakayı hak etmemiştir.

Anlaşılan günlerdir kapalı kapılar ardında “ek protokol ve “ek zam” zırvaları ile memurları oyalayan, memurların gözünün içine baka baka teşekkür kuyruğuna giren sarı ve yandaş sendikalarkapalı kapılar ardında yeni bir peşkeşi kotarmışlardır. Şimdi Yeni bir teşekkürname hazırladıklarından da kuşkumuz yoktur.

Memurlar ve emeklileri bu ihaneti görmüştür.Şimdi sıra Memur-Sen ve onun toplu sözleşme yancısı Kamu-Sen’den bu ihanetin hesabının sorulmasında.And olsun bu hesabı soracağız."