Kuyucaklı Yusuf, Değirmen, Kürk Mantolu Madonna ve İçimizdeki Şeytan gibi önemli kitaplarıyla tanınmış olan Türk yazarlarından olan Sabahattin Ali bugün 2 Nisan tarihinde ölüm yıldönümünde anılıyor. Peki Edirne'de dünyaya gelmiş olan Sabahattin Ali kimdir?

SABAHATTİN ALİ KİMDİR?

25 Şubat 1907 tarihinde Edirne Vilayeti'nin Gümülcine Sancağı'na bağlı Eğridere kazasında dünyaya gelmiş olan Sabahattin Ali, babası piyade yüzbaşısı (Cihangirli) Selahattin Ali Bey'in görev yerlerinin sık sık değişmesi dolayısiyla, ilköğrenimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit'in çeşitli okullarında tamamlamıştır. Edremit'e göçtüklerinde bölge Yunan işgalinde olduğu için emekli olan babası aylığını alamamış ve aile oldukça zor günler geçirmiştir. İlkokulu bitirdikten sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu'na giren Sabahattin Ali, 5 sene burada okumuş, daha sonra İstanbul Öğretmen Okulu'nda mezun olmuştur. Bir sene kadar Yozgat'ta ilkokul öğretmenliği yapmış, Millî Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak Almanya'ya giderek iki yıl orada okumuş olan Sabahattin Ali, yurda döndükten sonra Aydın ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği de yapmıştır.

Konya'da bulunduğu sırada, bir arkadaş toplantısında Atatürk'ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla 1932 senesinde tutuklanmış, bir yıla mahkum olarak Konya ve Sinop cezaevlerinde yatmış, Cumhuriyetin onuncu yıl dönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla özgürlüğüne kavuşmuştur. Cezaevinden çıktıktan sonra Ankara'ya giden Sabahattin Ali Millî Eğitim Bakanlığı'na başvurarak yeniden göreve alınmasını istemiştir. Dönemin bakanı Hikmet Bayur'un ‘eski düşüncelerinden vazgeçtiğini ispat etmesini' istemesi üzerine Varlık dergisinde ‘Benim Aşkım' adlı şiirini yayımlayarak (15 Ocak 1934) Atatürk'e olan bağlılığını göstermeye çalışmıştır. Yine aynı sene Bakanlık Neşriyat Müdürlüğü'ne alınmış, Ankara II. Ortaokul'da öğretmenlik yapmıştır.

16 Mayıs 1935 tarihinde Aliye Hanım ile evlenmiş, 1936'da askere alınmış, 1937 Eylülünde kızı Filiz Ali dünyaya gelmiştir. Yedek Subay olarak askerliğini Eskişehir'de tamamlamış, 10 Aralık 1938 de Musiki Muallim Mektebi'nde Türkçe öğretmeni olarak göreve başlamıştır. 1940 senesinde tekrar askere alınmış, askerliğini yaptıktan sonra Ankara Devlet Konservatuarı'nda Almanca öğretmenliği yapmıştır.

‘İçimizdeki Şeytan' romanı milliyetçi kesimde büyük tepki toplamıştır. Nihal Atsız'ın hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açmış, dava sırasında çok sıkıntı çekmiştir. 1944 senesinde davayı kazanmasına rağmen tepkilerden kurtulamamıştır. Olaylı duruşmalar sonunda bakanlıkça görevinden alınmış, İstanbul'a giderek 1945 senesinde gazetecilik yapmaya başlamıştır. Ancak fıkra yazdığı La Turquie ve Yeni Dünya gazeteleri, iktidarın kışkırtmasıyla meydana gelen Tan olayları sırasında tahrip edilince işsiz kalmış, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkarmıştır. Fakat, bu gazeteler tek parti iktidarının baskılarıyla karşılaşmış, dergilerin isimlerindeki Paşa ifadesiyle ‘Milli Şef' İsmet Paşa ile alay edildiği iddiası ile kapatılmış, yazılar ve yazarları hakkında kovuşturmalar açılmıştır.

SABAHATTİN ALİ NASIL ÖLDÜ? ÖLÜM NEDENİ

Bir başka dava nedeni ile 1948'de Paşakapısı cezaevinde üç ay yatmıştır. Çıktıktan sonra zor günler geçirmeye başlamış, işsiz kalıp, yazacak yer bulamamıştır. Yurt dışına gidebilmek için pasaport almak istemiş fakat alamamıştır. Yasal yollardan yurt dışına çıkma olanağı da bulamayınca Bulgaristan'a kaçmaya karar vermiş ancak para karşılığı anlaştığı Ali Ertekin isimli kaçakçı tarafından 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde öldürülmüştür.

SABAHATTİN ALİ KİTAPLARI

İçimizdeki Şeytan, 1940
Kürk Mantolu Madonna, 1943
Değirmen, 1935
Sırça Köşk, 1947
Kuyucaklı Yusuf, 1937
Kağnı, 1936
Ses, 1937
Yeni Dünya, 1943