Çorum Osmancık yolu ile ilgili geçtiğimiz yıllarca birkaç yazı kaleme aldım. Söz konusu yazılarda yolun önemini dile getirmiş ve Çorum Osmancık yolu olarak anılmasının yolun ehemmiyeti açısından doğru olmadığını dile getirmiş ve gerekçelerimi sıralamıştım.
Geçtiğimiz günlerde sayın milletvekilleri Bağcı ve Kurt’un ulaştırma bakanı sayın Bilgin’i ziyaretlerinde tekrar bu yolun gündeme gelmesi neticesinde geçtiğimiz yıllarda kaleme alınan bilgileri tazelemekte fayda olduğunu görmekteyim.
Malum coğrafya bilgisi olanlar çok iyi bilirler ki; Karadeniz’de dağların denize paralel olarak uzantısı nedeni ile karayolu geçişleri pek çok yerde imkansızdır.
Kuzeyden güneye doğru zor geçiş imkanı veren Karadeniz coğrafyasında var olan geçişlerin de iyileştirilmesi ve kalitenin yükseltilmesi ulaşım açısından önem arz eder.
Onun içindir ki Kop dağı geçidinde iyileştirmeler yapılmış ve Zigana’da dağlar delinerek Kuzey ile güney birbirine kavuşturulmuş ve Ovit’te kuzey ve güney buluşması gün sayar olmuştur.
İşte o geçişlerden biri de Çorum Osmancık arasındaki Kırkdilim geçididir ki burada da adeta dağlar yırtılmış ve kuzeyden güneye doğru önemli olan bu koridorda önemli bir mesafe aşılmıştır.
Yukarıda da değindiğim üzere aslında adına Çorum Osmancık yolu demek son derece yanlıştır. Çünkü bu yol sadece Çorum ve Osmancık’ı ilgilendirmemekte Laçin ve Hamamözü üzerinden Gümüşhacıköy’e geçiş, Oğuzlar, Dodurga, Osmancık, Kargı ve Tosya üzerinden Çorum’un İstanbul kapısı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Geçişin Türkiye coğrafyasının kuzey ve güney hattının tam orasında olması da bir başka ifade ile alternatif bir turizm ve ticaret merkezi olan Sinop’tan Kayseri serbest bölgesi ve devamında Hattuşa, Kapadokya ve Ihlara vadisi turizm bölgeleriyle Mersin limanı ve serbest bölgesi, İskenderun limanı ve körfezine kavuşmasında söz konusu yol candır.
İşte bu sebeple Çorum Osmancık yolunun bir an önce değerlendirilmesi ve bölünmüş yol olarak tamamlanması kaçınılmazdır.
Bir turizmci gözüyle değerlendirdiğimizde de projenin hayata geçmesi ile birlikte Karadeniz yaylalarına alternatif ve bakir olan Kargı ve Osmancık yaylaları turizm gündemindeki yerini alacaktır.
Normal trafik kuralları seyrinde halihazırda 50 dakika olan Çorum Osmancık arası 35-40 dakikaya düşecek ve dolayısı ile Çorum’dan Osmancık’a ilgi artacak bütünşehir yasası ile de Osmancık Çorum’un banliyösü olacak turizm yatırımcılarının dikkatini çekecektir.
Kızılırmak nehri Osmancık şehir geçişi projesi ile de birlikte Osmancık Orta Karadeniz bölgesinde bir turizm cenneti olacaktır.
Yol medeniyet demektir. Yol gelişme ve yol kavuşma demektir. Çorum Osmancık yolu projesi beraberinde Osmancık OSB’nin faaliyete geçmesiyle Osmancık Meslek Yüksek okulunun gelişimine ivme kazandıracak ve akademisyenlerin ilgisi artacak ve yeni bölümler gündeme gelecektir.
Çorum Osmancık yolu projesi hali ile yeni projelerin müjdecisidir. Bu proje Osmancık’ın Çorum’a kavuşması ve Çorum’un da Osmancık’la buluşması demektir.
Çorum Osmancık yolu projesi akşam işten çıktığınızda Kızılırmak sahilinde bir kahve keyfi yapmak demektir. Ya da Osmancık’tan çıkıp akşam yemeğini Hasan Zahir’de yemek demektir.
Çorum Osmancık yolu 24 saat hayat demektir. Osmancık’ta iş kurmak ve gece Çorum’daki sıcak yuvanıza erişmek demektir.
Çorum Osmancık yolu geleceği iyi okuyabilmek, geleceğe yön verebilmek ve bölgenin geleceği için bir vizyon geliştirmektir.
Çorum Osmancık yolu göç bir yana yeni istihdam alanları demek ve gurbetten Osmancık’a dönüş demektir.
Ve Çorum Osmancık yolu yakın bir gelecekte Hitit Üniversitesine bağlı kurulacak bir fakültenin alt yapısının oluşturulması demektir.
Evet, bütün bu yazdıklarım Çorum Osmancık yolu ile ilgili düşündüklerim ve okuyabildiklerimin sadece özetidir.
Son bir not; Unutmayınız ki; ben düşünecek, üretecek, çalışandan üretene taraf olacak ve yazmaya devam edeceğim.
Son dört yıldan bu yana nasıl ki, bölgede turizmle ilgili konular gündeme geliyor ve yatırımlar dillendiriliyorsa ki, Osmancık kültür ve turizm derneği olarak çorbada tuzumuzun olduğunu düşünmekteyiz.
Bundan sonra da düşünecek, fikir verecek, beyanda bulunacak ve gerektiğinde eleştirecek ve yazacağız.
Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır. Biz gülleri dermeye devam edeceğiz.
Siz fikirlerimizle dertlenmeye devam edin. Bizim için sıkıntı yoktur. Dert insana yol gösterir.
Biz yazarız fikrimizi de zikrimizi de millet biliyor. Osmancık bizim. Koyunbaba’yı, kaleyi, Hüsem dedeyi, Ahmet dedeyi, köprüyü, kirazı, çileği, çitlembik ağaçlarını, Kapılıkaya’yı, pirinci, leblebiyi, Adatepe’yi, Çorum yolunu, Dodurga boyunu ve Dereboğazı’nın suyunu biz yazmayacağız da kim yazacak.
Son bir söz “Yarasalar istemiyor diye güneş niye gizlensin ki.”