Dünya kadınlarından çok önce, M. Kemal ATATÜRK sayesinde edindikleri haklara rağmen, dünya kadınlarına denk hale gelebilmek için bin bir çabayla hayatta yer almaya çalışır ülkem KADINI!

Ev’de, iş’te, tarla ’da, bahçe’de her yerde kadınlar…

Birçok kadın’ın ölümüyle sonuçlanan 8 Mart 1857 yılının “Emekçi Kadın’larının” seslerinin, günümüzde hala çığlıkları yükselen duvarlar ardındaki kadınları, bu gün anmakla değil, bu günün anı’sına saygı göstermekle,değer vermekle kutlanır kadınlar…

Şair Nazım Hikmet Ran’ın “KADIN “ad’lı şiir’inin dizeleri her şeyi anlatıyor zaten;

KADIN

Kimi derki kadın

Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.

Kimi derki kadın

Yeşil bir harman yerinde

Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.

Kimi der ki ayalimdir,

Boynumda taşıdığım vebalimdir.

Kimi der ki hamur yoğuran.

Kimi der ki çocuk doğuran.

Ne o,ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.

O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.

Yavrum, annem, karım, kız kardeşim,

HAYAT ARKADAŞIMDIR.

Ve artık; KADININ ADI OLSUN,

Ve kadına dayak, kadına taciz, kadına haksızlıklar ve de kadın cinayetleri son bulsun.

Ve Samsun’daki kadının başına gelenler hiçbir kadınımızın başına bir daha gelmesin.

İYİ SEYİRLER…