Baharın müjdecisi, yeni bir yılın umudu olarak kuşaktan kuşağa aktarılan Hıdrellez Bahar ve Kültür Bayramı, Hıdrellez, Anadolu’da kış mevsiminden sonra doğanın canlanmasını, bolluk ve bereketin gelmesini simgeleyen gün olarak kutlanıyor.

Baharın gelişini ve doğanın canlanmasını simgeleyen Hıdrellez gününde tüm dilekler yazılarak akşamdan gül ağacının dibine gömülüyor.

Aynı zamanda Hıdır ve İlyas peygamberlerin yeryüzünde bugün buluştuğuna inanılıyor.

Bazı bölgelerde çömleklerin içine yazılan dilekler akşamdan gül ağacının dibine konuluyor. Ertesi gün maniler eşliğinde dilekler çömleklerden çıkartılıyor. Bazı bölgelerde gül ağacının dibinden çıkarılan dilekler denize atılıyor.

Hıdrellez, geçmişi Mezopotamya ve Orta Asya’ya kadar uzanan bizim kültürümüzde olduğu gibi birçok farklı kültürde de yazın başlangıcı olarak kutlanmaktadır.

Hıdrellez, hoşgörü ve yardımlaşma anlayışı üzerine kurulu, barışa ve kardeşliğe de katkı sağlayan geleneklerimiz arasında yer almaktadır. Bu önemli gün, gelecek nesillere de aktarılarak yaşatılması gereken önemli kültürel mirasımızdır.

Ateş yakıp etrafında dans etmek, halay çekmek, yumurta boyayıp tokuşturmak, hedik kaynatmak Hıdrellez kültürünün önemli bir parçası.

Hıdrellez öncesindeki günün akşamında, birçok yerde vatandaşlar, ev, araba, çocuk ve eş dileklerini bir kağıda çizerek gül ağacının dalına bağlıyor ya da bu ağacın dibine toprak üzerine yansıtıyor. Bereket getireceğine inanıldığı için gül ağacının dibine para da gömülüyor.

Tıpkı Nevruz gibi, dil, din ve ırk ayrımı yapılmaksızın farklı kültürlerin bir arada kutladığı, insanların birbirleriyle birleştiği, kaynaştığı, yardımlaştığı, hoşgörü ve yardımlaşma anlayışı üzerine kurulu olan Hıdrellez, dünya barışına da çok önemli katkı sağlamaktadır.

BAZI HIDRELLEZ İNANIŞLARI

5 Mayıs akşamı evin her üyesi, madeni para işaretleyerek bir çantanın içine koyuyor. Gül ağacının dibine bırakılan çanta, Hıdrellez sabahı açılıyor, herkes kendi parasını bereket getirdiğine inanarak cüzdanında saklıyor.

Üzerine çeşitli dilekler, niyetler yazılan kağıtlar açık olarak ve yavaşça bir akarsuya bırakılıyor. Kağıtlar, yazıları üste gelecek şekilde suya düşerse dileklerin kabul olacağına, ters dönerse bunların tutmayacağına inanılıyor.

Hıdrellez günü, güneş doğmadan su kenarlarına gidiliyor ve bu suyla kadınlar, ellerini yüzlerini yıkıyor.

Hıdrellez öncesinin akşamında gül ağacının dibine fasulye gömülüyor ve bu sabaha kadar yeşerirse tutulan dileğin gerçekleşeceğine inanılıyor.

Hıdrellez günü çiğ damlalarıyla mayalanarak elde edilen yoğurt, bir yıl boyunca "damızlık" yoğurt olarak kullanılmaya devam ediliyor. Bu yoğurdun üzerine "Nazar değmesin" diye çörek otu serpilerek sadece akrabalara dağıtılıyor. Bu yoğurt mayasının suyundan mayalanan hamur ile de ekmek yapılıyor.

Bazı kentlerde ayrıca bereket getirdiğine inanıldığı için evlerin çevresine haşhaş serpiliyor.

***

Bolluğun, bereketin ve yeşeren umudun müjdecisi Hıdrellez’de iyi niyetli, güzel dilekleriniz kabul olsun. Doğanın bereketini birlikte paylaşmak dileğiyle…