Yaklaşık 4 senedir gündemde olan Kırankışla köyü barajı hakkında gelişen olayları başından alarak tüm kamuoyunu aydınlatmak istiyorum diyerek sözlerine başlayan Muhtar Arpaz, “DSİ 5. Bölge Müdürlüğü yetkilileri 2017 yılında Muhtar, azalar ve köy heyeti olarak bir araya gelip baraj hususunda yapılacak olan kamulaştırma hakkında köyümüzde bir toplantı tertip edilmiştir. Bu toplantıda yetkili arkadaşlar tarafından Devletin kamulaştırma bedeli olarak dönüm başına 5.000-6.000 TL teklif edilmiştir. Tabi teklif edilen bu bedel üzerinden tartışmalar itirazlar yapılmış ancak yetkililer tarafından başka hiçbir fiyat verilmemiştir. Bunun üzerine teklif edilen bedelin çok ama çok az olduğu tüm arazimizin hemen hemen baraja gittiği artık köylülerin geçimini sağlayacak bir çiftçilik hayatı olmayacağı anlamına gelen bu kamulaştırma sürecinde hakkımızı arayacağımızı buna itiraz edeceğimizi kendilerine bildirdik. Hukuki süre içerisinde itirazımızı yaptığımızdan DSİ 5. Bölge Müdürlüğü konuyu Mahkemeye götürmüş Kamulaştırma bedelinin Bilirkişi marifetiyle tespitinin yapılması taraflarca istenmiştir” dedi.

Arpaz açıklamasına şöyle devam etti; “Bu sürecin akabinde karşılıklı itirazlar yapılmış en sonunda bilirkişiler tarafından tespit edilen kamulaştırma bedeli 2017 yılı rakamı ile 14.000 -15.000 TL arasında yerine ve tarlasına göre bedel tespit edilmiş bu bedele DSİ tarafından itiraz edilerek dava istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçleri izlenerek sonuca bağlanmıştır.

Bu sonuç doğrultusunda artık her iki taraf bu bedele razı olunduğundan bir an önce Barajın yapılması beklenmeye başlanmıştır. Ancak Ülkemizde gelişen olaylar ve pandemi sürecinden dolayı 2020 yılı yatırımlar durdurulduğundan bir türlü gündeme gelememiştir.

Muhtar olarak ve Köyümüzün Dernek yetkilileri tarafından kısa aralıklarla her Ankara’ya gittiğimde DSİ 5 Bölge Müdürlüğünden Baraj hakkında bilgi almak için gerek müdür gerekse müdür yardımcılarıyla sürekli istişare edilmiştir.

Cumhurbaşkanlığı tarafından en son açıklanan 2021 yılı yatırımları programında bizim köyümüzün barajının yapımının bütçeye eklenmediği görülmüş, bunun üzerine konu hakkında bilgi almak için Dsİ 5 Bölge Müdürlüğüne gittiğimizde Bölge Müdür yardımcısının Kırankışla köyü Barajının 2021 yılı Yatırım Bütçesine girmediği, ancak bunu Cumhurbaşkanlığı bütçesine sokulması için bir dosyanın Bakanlıkta hazırlandığı bu dosyanın Cumhurbaşkanlığına sunulacağı tarafımıza söylenmiştir.

2021 Yılı Mart ayında barajın yapılması hususunda Cumhurbaşkanlığı tarafından bir bütçe ayrıldığı ve ihale edilen şirketin artık ilk fırsatta şantiyesini kurarak işe başlayacağı söylenmeye başlanmıştır. Bunun üzerine ihaleyi alan firma yetkilileri tarafımla irtibata geçerek bir an önce başlanılması hususunda bizden talepte bulunmuştur. Muhtar ve köy heyeti olarak elimizden gelen yardımı ve desteği vereceğimizi kendilerine söylemiş bulunduğumuzu, Firma yetkilerince de şantiyenin kurulacağı ancak bunun için şantiyenin kurulacağı yerin hızlı kamulaştırma yapılarak bedelin ilgili kişilere ödeneceği söylenmesine rağmen tarla sahipleri kamulaştırılacak bedelin miktarını öğrenmeyi ve bu bedelin taraflarına ödenmesini istemelerine rağmen hiçbir bedel tespiti yapılmaması ve ödenmemesi üzerine şantiyenin kurulmasına arazi sahipleri tarafından itiraz edilmiştir.

Tabi ilk önce tarla sahipleri ve firma yetkilileri arasında tarafsız kalsam da bu konuyu DSİ yetkilerine bildirmiş olup bir an önce kamulaştırma yapılarak bedelin taraflara ödenmesini istemiş ama bu güne kadar ödenmesi hususunda hiçbir çalışma yapılmamıştır.

Tarla sahipleri tarafından itirazları devam ettiğinden şirket yetkilileri bir türlü şantiye çalışmalarına başlayamamış bunun üzerine arayışa girerek en son bildiğiniz gibi Büyükincesu köyü muhtarıyla bir çıkar ilişkisine girerek Baraj yapılacak arazinin en büyüğü ve Baraj gövdesi bizim köyümüz olmasına rağmen şirket yetkileri ve Büyükincesu köyü muhtarı arasında anlaşarak Muhtarın kendisine ait bir arazi olmamasına rağmen arazi sahiplerinin bilgisi olmadan belli bir miktar para alarak şirket yetkililerine şantiye kurulması için tahsis etmiştir.

Tamamen mağdur edilen taraf biz olmamıza, tüm köylümün hakkını aramamıza ve hala kamulaştırma bedelinin ödenmemesine, tüm bu olumsuzluklar karşısında Barajın yapılması hususunda bir itirazımızın olmaması, bir linç girişiminde bulunularak sanki barajın yapımının önünde bir engelmişiz gibi davranılması ve bu algının yapılmasını doğru bulmadığımı artık buna dur demenin ve tüm gerçeklerin ortaya çıkması vaktinin geldiği görülmüştür.

Hiç kimse kendi başarısızlığını bizim üzerimize yükleyerek bizi günah keçisi yapamaz, suçlu bizi gösteremez. Biz Muhtar ve köylü olarak işin başından beri hakkımızı aramakta ve bu süreç içerisinde doğru bildiğimizden şaşmadığımızı, Köyümüze yapılmak istenen barajı engellemediğimizi, Sungurlunun içme suyu ve çevre köylerin arazisi ihya olsun diye Bize siz fedakarlık yapın dediklerinde o zaman adaletli bir kamulaştırma yapılsın diyerek geçim kaynağı olan çiftçiliği elinden alınan köylüler olmaya, buna razı olmamıza rağmen hala suçlu biz oluyor ve linç edilmek isteniyorsak buna muhtar olarak ve tüm köylüler olarak itiraz ediyor, hakkımızı almak için elimizden gelen ne varsa yapmaktan kaçmayacağımızı tüm kamuoyuyla paylaşıyor, saygı ve hürmetlerimi arz ediyorum” ifadelerini kullandı.