Şaşakaldık mı...???
Gölge oyunu izler gibiyiz...
Gelişmeler olacakların göstergesiydi... Bu kadar kısa zamanda böylesine ayukka çıkacağını da kestirmiyordu kimse...
Güçler kavgasına döndü ortalık... benim istihbaratçım, senim savcım...
Senin adamın benim adamımı... Senin gücün benim gücüm... Dış güçler oyununu okyanus ötesinden oynatıyor...
Bir zamanlar aynı tarafta, aynı hedef için koşarlarken, çıkarlar çatışınca bakıyoruz ki kıçlarını kurtarma peşindeler...
Bu vesile ile de birbirlerinin açıklarını ortaya döküyorlar... Döktürülüyor...
Yargıyı, hâkimi savcıyı benim adamım olsun deyip kadrolaşmaya gidildi... Ele geçirebilmek için kanunlar değiştirildi... Halk ise ne olduğunu anlamaya çalıştı anlayan anladı... Bakan baktı... Şaşıran şaşırana...
Şimdi ne oldu...? Yaptıkları kendi başlarında ADALETİN KILCI OLARAKBİLENİYOR...
Hemen iş başındalar ... yeniden kanun teklifi meclisin odağında...
Bu döngü nereye kadar...?
İş benim istihbaratım suçsuz, dokunamazsın... Ben izin vermem... Senin savcının sesini kesmek benim elimde... Aba altından sopalar gösteriliyor...
Kan kusup, kızılcık şerbeti içtim de deniyor... Kol çoktan kırıldı ALÇIDA, yen falan kalmadı...
Ülkem parçalanmış hükümet eliyle... Anlaşmalar yapılmış vatan hainleriyle OSLO'da... Kanunlar hazırlanıyor... Ve allayıp pullayıp, güya daha demokratik kanun çıkarıyoruz diye millete işleniyor...
Halbuki güzel VATANIMIZ paramparça ediliyor... Hazırlıklar, anlaşmalar bu yönde...
14 Temmuzda 13 Mehmetçiğin toprağa düşmesine neden olan eylemin talimatına bizzat MİT’in aracılık ettiği ileri sürülüyor… Ne vahim bir durum... Yine Öcalan haininin mektubuna MİT’in aracılık ettiği iddiaları var...
Birde savcının açık ettiği, servis yaptığı öne sürülen devletin gizli bilgileri...
Doğruysa ölmüşüz de haberimiz yok... Mezarımızı hazırlayalım...
Tansu Çiller hükümeti zamanında PKK’yı bitirmek için emirler verilmişti... Şimdi ise vatanımızın parçalanması için görevlendirilenler iş aşında...
Rahmetli Erbakan yönetim değişecek ama kanlımı olacak kansızımı demişti meşhur açıklamasında...Şimdi kansız darbeler yapılıyor... Ama Rahmetli asla bunları kastetmemişti...
Her zaman derler ya suçlu olan suçunu bastırmak için çok bağırır...
Hainlerle görüştüğümüzü söyleyenler ŞEREFSİZ diyordu birileri... Şimdi   bu ülkenin insanlarının topumu ŞEREFSİZ...?
Kim kime nasıl güvenecek... Herkes birbirinden korkar oldu... Güvensiz bir millet olma yolundayız...
Rus yönetiminde herkes birbirinden korkar, kardeş kardeşi polise muhbirlerdi... Ülkemin yönetimi nasıl bir yönetime yol alıyor dersiniz...? Tek benim borum ötsün, tek ses, tek kişi, yönetiminin olması için mi tüm kargaşa...
Yalakalık diz boyu... Görevlenenler görevlendirilenler... Vatanın bölünmesine kazan kuranlar...
Güvenin olmadığı yerde nasıl yaşanır... Uyuyacağız, uyutulacağız veya Silivrilere sığmayıp ülkem toptan hapishaneye mi dönecek...???
Kalın sağlıcakla___ Güvenle___