Habertürk Gazetesi'ndeki köşe yazılarında iki gündür bu konuya değinen Fatih Altaylı, kadının Kemal Kılıçdaroğlu'na verdiği tepki için "Çok üzüldüm. Ama Kılıçdaroğlu için değil. O pusetteki çocuk için üzüldüm" ifadelerini kullandı.

Altaylı'nın yazısı şu şekilde;

Yazık o pusetteki çocuğa

Sıklıkla düşündüğüm bir şeydir aslında.

Sokakta ne zaman kaba saba, terbiyesiz, terbiye almadığı her halinde belli, insanı ürküten tavırlı birini görsem hep merak ederim.

“Bu tipler nasıl bir ailede yetişti? Nasıl bir ortamda büyüdü? Bu kadar kaba ve terbiyesiz olmak nasıl mümkün olabiliyor? Böyle bir öküzü kim yetiştirebilir?” diye.

Çok şükür yanıtını öğrendim.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir kadına selam verdikten sonra aldığı tepkiyi muhtemelen izlediniz.

70 yaşlarında yaşlı başlı bir adam, Allah'ın selamını veriyor.

Kadının tepkisi korkunç.

Çocuğa dokunma, yürrü, hadi git. Kaba bir tonlama. Pis bir tavır.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu ya da herhangi birini sevmeyebilirsiniz.

Çocuğunuza elini sürmesini de türlü nedenle istemeyebilirsiniz.

Ama bunu “insan gibi” ifade edebilirsiniz.

“Beyefendi sizden ve temsil ettiğiniz siyasi görüşten pek hoşlanmam. Lütfen çocuğuma da dokunmayın. Sizinle konuşmak dahi istemiyorum” diyebilirsiniz.

Ama yürrü, hadi, elleme çocuğu falan.

Çok üzüldüm.

Ama Kılıçdaroğlu için değil.

O pusetteki çocuk için üzüldüm.

Böyle bir annenin elinde, böyle bir edeple büyüyecek.

Yazık.

Sonra sizin binbir özenle yetiştirdiğiniz evlatlar, bu kadının yetiştirdiği çocukla karşılaşacak sokakta.

Onlara da yazık!

Fatih Altyalı'nın diğer yazısı ise şu şekilde;

5 dakika delikanlılık

Benim birkaç gün önce bu köşede yazdığımı İsmail Saymaz da televizyonda söylemiş.

Kemal Kılıçdaroğlu'na terbiyesizlik yapan kadını eleştirmiş ve "Bu çocuğu bu kadının büyütmesi sakıncalı. Elinden alınmalı" demiş.

Ben de "O çocuğa üzüldüğümü" söylemiştim.

RTÜK'ün Başkanı da Saymaz'ın bu sözlerini gündeme almış ve inceleme başlatmış.

Kadının kişilik haklarına yönelik olduğu iddiasıyla.

Her şeyi bir kenara bırakıyorum.

Sadece çok basit bir sorum var.

Aynı kadın iktidar partisinin genel başkanına bu tür bir terbiyesizlik, bu tür bir kabalık yapsa idi.

Ve iktidar yanlısı gazeteciler bu kadına bırakın Saymaz'ın sadece bir öneri olan "Bu çocuğu elinden alınmalı" önerisini, her türlü hakareti etse idi, RTÜK bu iktidar yanlısı gazetecilere de soruşturma başlatacak mıydı!

Bunun yanıtını hepimiz biliyoruz da, acaba birisi beş dakikalığına da olsa delikanlı olup "Başlatmayacaktı" diyebilir mi!