Eğitim İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, tarihe kara bir leke gibi düşen Çorum, Maraş ve Sivas olayları ve sorumlularını hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını söyledi.
Çorum olaylarının 36. yıldönümü dolayısıyla açıklamada bulunan İlhan Yaşar, “Çorum Olayları 1980 Mayıs-Temmuz aylarında meydana gelen sağ-sol ayrımı temelinde başlayıp, mezhep çatışmasına dönüştürülen kanlı olaylardır. Binlerce yıldır aynı topraklarda ortak ellerle medeniyetler ve tarihe altın harflerle yazılan destanlar yazdıran bir halkın klasik senaryolar ile nasıl karşı karşıya getirildiğinin ve başlayan olayların nasıl bir katliama dönüştürüldüğünün örneğidir” dedi.
Etnik kimlik farklılıklarını bir yana bırakarak emperyalizme karşı omuz omuza kurtuluş savaşı vererek çağdaşlaşmanın kapısını aralamış bu halkın Çorum Olaylarında, emperyalist güçler tarafından yerli faşist işbirlikçileri aracılığıyla mezhepsel farklılık kullanılarak bölünmeye çalışıldığını özellikle ifade eden İlhan Yaşar açıklamasında şöyle dedi:
“Bu coğrafyada farklı kültürlere sahip insanların birbirine düşürülerek iktidar kavgalarının yaşandığı olaylar yaşanmıştır. Çünkü bu olaylar emperyalist güçler tarafından uzun çalışmalar ve incelemelerle hazırlanmış olaylardır.
Çorum olayları başlamadan ABD elçiliği tarafından Çorum’un etnik yapısı araştırılmış raporlar hazırlatılmıştır.
Halk işbirlikçilerce çıkarılan yalanlarla kışkırtılarak, 1980 yılı baharı ile birlikte patlamaya hazır bir bomba haline dönüştürülmüş.
Dış güçlerin yardımı ile işbirlikçilerin, Alevi vatandaşların yaşadığı mahallelere saldırması üzerine, çoğu Alevi yurttaş olmak üzere resmi kaynaklarca 57 sol görüşlü-alevi yurttaş öldürülmüş, birçok insan yaralanmıştır.
Yüzlerce ev ve iş yeri kundaklanmış, olaylardan sonra Çorum’dan yüzlerce aile göç etmek zorunda kalmıştır.
Fakat kontrgerilla ve faşist işbirlikçileri Çorum’da ikinci bir Maraş yaratmayı başaramamıştır.
Bu olayların planlayıcıları ve piyonları, bu oyuna inanmayan Alevi-Sünni halkın ve devrimcilerin birlikte direnişini kıramayıp, beklemedikleri bir şekilde kitlesel bir direnişle karşılaşmışlardır.
Çorum olayların ardından 36 sene geçmiş olmasına rağmen ülkemizde hala sık sık inanç ve etnik ayrımcılık kullanılarak halkımız arasında çatışmalar yaratılmaya devam edilmektedir.
Daha da acısı ülkeyi yönetenler kendisi gibi inanmayanları- düşünmeyenleri ötekileştirmeye, siyasal çıkarları için din ve mezhep ayrılıklarını kullanmaya çekinmeden devam edebilmektedirler.
Yaşanan her olumsuz sosyal olaydan sonra sokaklara salınan hazır kıtalar tarafından 36 yıl öncesi gibi denemeleri sık sık görmekteyiz.
Yüzyıllardır birlikte yaşayan ve yaşama azminde olan bu ulus geçmişte olduğu gibi günümüzde de emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine rağmen, birlikte yaşamaya devam edecektir. Irkçıların, gericilerin, gerekse bu olaylar üzerinden siyaset yaparak ülkenin üniter yapısının parçalanmasına çanak tutan bölücülerin gayretleri boşa çıkacaktır.
Çorum’u, Maraş’ı ve Sivas’ı anarken emperyalistlerin güdümünde olan hale bu görevlerini icrada geri kalmayan, gerici ve faşist işbirlikçileri ve bunların yargı önüne çıkarılmamasını engelleyenleri lanetliyoruz. Bizler tarihe kara leke gibi düşen bu olayları ve sorumlularını hiçbir zaman unutmadık ve unutturmayacağız.
Dün Sivas’ta haykırdığımız gibi bu topraklara yalnızca sevgi yakışır. Sevgiye ve dostluğa olan inancımızla Çorum Olaylarında ölen tüm canları saygıyla anıyor, sorumluları bir kez daha lanetliyoruz”