DEVA Partisi Çorum İl Başkanı Orhan Vargeloğlu, yaptığı açıklamada ,”30 Ağustos Zafer Bayramımızı coşku ile kutlamanın huzuru ve mutluluğu içinde olduğumuz bu günlerde, ülkemizin en büyük sorunu olan göçmen sorununu unutmamak lazım diye düşünüyoruz, ve Deva Partisi olarak göçmen sorunu konusunu partimizin görüşlerini siz güzide basınımız ve halkımızla paylaşmak isterim” dedi.

DEVA Partisi Çorum İl Başkanı Orhan Vargeloğlu, “Bizim ülkemize nüfusumuzun yüzde 10’u kadar insan geldi, maalesef hükümetin göçmenlerle ilgili bir politikası yok” dedi ve ekledi;

‘Düzensiz göçmenler sınırlarımızın dışında tutulmalı’

“Göç konusunda insan odaklı ve ülke menfaatine dayalı bir ulusal göç politikasına geçilmeli. Sınır güvenliği derhal sağlanmalı, kayıt dışı girişler engellenmelidir. Sınır komşularımızla iş birliği içinde göç kontrol altına alınmalı, önleyici tedbirler oluşturulmalı ve düzensiz göçmenler sınırlarımızın dışında tutulmalıdır. TSK ve kolluk güçleri tarafından sınır bölgelerindeki güvenlik mekanizmalarıyla izinsiz geçişler engellenmeli, insan kaçakçılığı ile mücadele edilmelidir. Güvenli ülkelerden Türkiye’ye giriş yapanlar o ülkelere iade edilmeli veya üçüncü ülkelere yerleştirilmelidir.”

‘Kimse can güvenliğinin olmadığı bir yere gönderilemez’

“Suriye’deki sorunun bir parçası hiç şüphesiz Suriye’deki mevcut hükûmettir. Suriye hükûmeti uluslararası girişimlerde bulunmamakta, güvenliğini sağlayacak uluslararası mutabakatları aramamaktadır. Kimse can güvenliğinin olmadığı bir yere gönderilemez. Suriye’de güvenli bir devlet düzeninin oluşmasına veya uluslararası düzeyde güvenli bölgelerin tesis edilmesine ve Suriyelilerin ülkelerine güvenli bir ortama gönüllü geri dönüşüne odaklanacağız.”

‘Türkiye’nin göçmen deposu olarak görülmesi kabul edilemez’

“Hükûmet, otoriter rejime göz yumulması ve birkaç milyar avro karşılığında Türkiye’nin Avrupa’nın tampon ülkesi olmasını kabul etti. Mülteciler tüm dünyanın meselesidir. Küresel bir mesele küresel bir külfet ve sorumluluk paylaşımını gerektirir. Geçici koruma altındakiler ve düzensiz göçmenler; Arap ülkeleri başta olmak üzere, Avrupa ülkeleri ve Amerika ile paylaşılmalıdır. Türkiye’nin bir göçmen ve mülteci deposu olarak görülmesi ve Türkiye’ye bir tampon bölge muamelesi yapılması asla kabul edilemez. ”

‘Göçmenler kayıt altına alınmalı, uyuma odaklanılmalı’

“Tüm göçmenler kayıt altına alınmalı, gettolaşma, kayıt dışı işçi, çocuk işçi ve asgari ücret altında bir maaşla işçi çalıştırılması önlenmelidir. Ekonomik, siyasi ve kültürel uyuma odaklanılmalıdır. Yerel yönetimlerin eş güdümünde ve sivil toplum iş birliği ile yapılacak projelerle göçmenlerin topluma kaynaşması ve uyumu sağlanmalıdır. Çocuk evlilikleri, göçmen ve sığınmacıların suça sürüklenmesi engellenmelidir. Temel insan haklarına aykırı ayrımcılıkların önüne geçilmeli, sokak ve mahallelerde güvenlik tesis edilmelidir.”

‘Göçmenler hakkındaki gerçek dışı algılarla mücadele edilmeli’

“Yabancı düşmanlığı içeren söylemler kullanılmamalı, göçmenler hedef gösterilmemelidir. Siyasiler popülizmden uzak durmalı, medya kullandığı dile dikkat etmelidir. Sosyal medya üzerinden işlenen nefret suçlarına karşı mücadele edilmelidir. Kamu spotu ve benzeri çalışmalarla, gerçek dışı algılarla mücadele edilmelidir. Sığınmacılara ve kırılgan gruplara yönelik hak ihlalleri etkili biçimde soruşturulmalı ve bağımsız yargının önüne çıkartılmalıdır.”