Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Filistin’in Gazze bölgesindeki saldırılar nedeniyle İsrail’i protesto etmek adına bir basın açıklaması düzenledi. Siyasi parti, sendika ve STK temsilcilerinin hazır bulunduğu basın açıklamasında konuşan AGD Çorum Şubesi Üniversite Komisyon Başkanı Samet Erçetin, Siyonist çetelerin1917’den bugüne 100 yılı aşkın bir süredir Filistin topraklarını kan gölüne çevirdiğini belirterek, “İsrail demek soykırım demektir, katliam demektir, vahşet demektir, terör demektir, zulüm demektir” ifadelerini kullandı. AGD olarak hiçbir rengin, ırkın ya da dilin diğerlerinden üstün olduğuna inanmadıklarını kaydeden Erçetin, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Hiç kimse, renginden, ırkından ya da dilinden ötürü iyi ya da kötü bir insan değildir. İnsanları iyi ya da kötü yapan tutum ve davranışlardır. Bir ırkın diğerlerinden üstün ve ayrıcalıklı olduğu tezi üzerine kurulan hiçbir ideoloji insanlığa saadet getiremez. Tüm insanlık için değil de sadece bir aile ya da bir kavim için yaşamı kolaylaştırmayı ve güzelleştirmeyi düşünenler geri kalan insanlar için dünyayı cehenneme çevirirler. İşte bir ailenin ya da bir ırkın çıkarlarını hak ve adaletin önüne geçiren sapkın ideolojilerin en belirgin örneği Siyonizm’dir. Ve işte İsrail, Siyonist düşüncenin eseri olan bir kötülük şebekesidir. Bu kötülük şebekesi var olduğu günden beri tüm insanlığın baş belası olmuştur.

ABD güdümündeki bölge ülkelerinin ve hükümetlerinin sessizliği ya da vurdumduymazlığı İsrail’in küstahlığına ve şımarıklığına zemin hazırlamaktadır. Küstah ve şımarık İsrail, hafta içerisinde İslami Cihad Hareketi’nin komutanlarından Baha Ebu’l Ata’nın bulunduğu eve saldırı düzenlemiş, saldırı da Baha Ebu’l Ata ve eşi Esma Ebu’l Ata şehit olmuşlardır. Kendi yaptığı saldırının yine Filistinlileri tehdit olarak gören İsrail abluka altından tuttuğu Gazze’yi bombalamaya devam etmiş, 30 kadar kardeşimiz bu bombardımanla şehit edilmiştir. 50 kadar kardeşimiz de yaralanmıştır. Küstah ve şımarık İsrail bunu hep yapmaktadır. Başta Türkiye olmak üzere, İslam ülkelerinin ABD’yle olan bağımlılık ilişkileri İsrail konusunda ciddi adımlar atılmasına engel olmaktadır. İsrail ne sivil toplum kuruluşların basın açıklamalarından, ne de hükümetlerin kınamalarından rahatsız olmaktadır. Müslüman halkın “Kahrolsun İsrail” demesi de İsrail’i kahretmemektedir. İsrail’in hamasete karşı bağışıklığı vardır. Yapılması gereken en başta, her platformda Filistin Halkına ve Filistin Mücadelesi’ne destek vermeye devam etmektir. İsrail ve Siyonizm karşıtı tüm hareketlerin daha etkin ve daha organize olması için çaba sarf etmeliyiz. Tüm İslam ülkelerindeki hükümetleri İsrail konusunda daha sahici adımlar atmaya davet ediyoruz. Bu coğrafyaya huzur ve barışı getirecek adımlar, ABD ve İsrail ile bir ve beraber olmakta değil, İslam ülkeleri ve ezilen diğer ülkelerle hak ve adalet ekseninde birlikteliktedir.”