Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından 19 Eylül Gaziler Günü nedeniyle kahraman gazilerimiz ve aileleri onuruna yemek verildi.

Bir restoranda gerçekleştirilen programa, Vali Mustafa Çiftçi, Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, İl Garnizon Komutanı Personel Albay Çetin Öcal, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, İl Emniyet Müdürü Murat Kolcu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Yahya Çoban, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaranhıncal, daire müdürleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, gaziler ve davetliler katıldı.

Yemek ikramının ardından Muharip Gaziler Derneği Başkanı Muharrem Gül, Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Vali Mustafa Çiftçi birer konuşma yaparak gaziler gününü kutladı.

‘HER ZAMAN GÖREVE HAZIRIZ’

Muharip Gaziler Derneği Başkanı Muharrem Gül konuşmasında dün olduğu gibi bugün de vatan için canlarını feda etmeye hazır olduklarını söyledi. Gül, “Bugün tarihimizin, özellikle milli mücadele döneminin insanlığın yaşamında çok az görülen mucizelerden, Sakarya Meydan Muharebesi’nin zaferle kazanılmasına müteakip Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e TBMM’nin 19 Eylül 1921 günü çıkardığı 153 sayılı kanunla mareşallik rütbesi ve gazilik unvanının tensip edildiği müstesna bir gündür. Çünkü bu tarihte milli iradeye dayalı ve kanunla gazi unvanını ilk defa alan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bizler dün olduğu gibi bugün de güzel ülkemize yönelen silahlara karşı her zaman göreve hazırız. Canımızı seve seve veririz. Vatan toprağı için düşen tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, rahmetli olan gazilerimizin manevi huzurunda saygı ile eğiliyorum. Gaziler Günü’nü kutlarım” şeklinde konuştu.

‘ZULME BOYUN EĞMEDİK’

Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın da, Türk milletinin tarih boyunca zulme ve adaletsizliğe boyun eğmeden dik durduğunu söyleyerek, “Yer yüzünde tek bir Türk kalsa bile, bu adalet mücadelemiz devam edecektir” dedi.

Aşgın, “Bugün bu topraklar bizlere yurt olduysa, al yıldızlı bayrağımız özgürce dalgalanıyorsa, şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesindedir” diyerek onlara minnet ve şükran duyduklarını ve emanetlerine sahip çıkmak adına gece gündüz aşkla ve muhabbetle çalıştıklarını söyledi.

Aşgın “Bastığımız yerleri asla toprak diyerek geçmiyoruz, altındaki o binlerce kefensiz yatanları anmadan geçmiyoruz. Bu topraklarda abdestsiz yürümüyoruz. Gururla, göğsümüzü gere gere geziyoruz. Bunların hepsi şehitlerimizin ve gazilerimizin sayesindedir” dedi.

Türk milletinin tarih boyunca zulme ve adaletsizliğe boyun eğmeden dik durduğunu vurgulayan Aşgın, “Bugün bunu bir kez daha yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız Suriye’deki mazlumlara sınırlarımızı açmışsa, Irak’taki yetimlere sınırlarını açmışsa, bu bizim tarihten aldığımız misyonun gereğidir. Yer yüzünde tek bir Türk kalsa bile bu adalet mücadelemiz devam edecektir” dedi.

Geçmişte olduğu gibi 15 Temmuz’da da Türk milletinin vatanına sahip çıktığını hatırlatan Aşgın, “Bu millet tüm renkleriyle, her siyasi görüşten insanıyla bayrak için vatan için meydanlara çıktı. Biz bir bütün olarak 7’sinden 70’ine herkesin gönlünde o kaza ruhunun devam ettiğini, asla ölmeyeceğinin gösteren günün adı 15 temmuzdur. 15 Temmuz bu milletin yeniden şahlanışının başlangıcıdır” şeklinde konuştu.

‘EMANETLERİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Çorum Valisi Mustafa Çiftçi de şehit ve gazilerin bizlere bıraktığı emanete sonuna kadar sahip çıkacaklarını söyledi.

Çiftçi, “Bizim inancımıza göre şehitlik peygamberlikten sonra en yüce mertebedir. Şehitler canlarından daha mukaddes değerler uğruna, canlarını feda etmiş kutlu insanlardır. Onlar devletimize, milletimize, bağımsızlığımıza el uzatmaya yeltenen, yıkıcı işbirlikçi hainlere dur diyen, onlara göğüslerini siper eden serdengeçtilerdir” dedi.

Şehit ve gazilerin bu topraklarda yaşamanın bedelini canlarıyla ve kanlarıyla ödediklerini dile getiren Vali Çiftçi, “Bugün bizlere düşen, onların emanetlerinse sahip çıkmak, onların izinde gitmektir” dedi.

Vali Çiftçi konuşmasında şunları söyledi: “Bugün vatanımızda özgürce yaşayabiliyorsak, semalarımızdan ezan sesleri yükseliyorsa, başımız dik, alnımız açık şekilde bu vatanda özgürce yaşabiliyorsak, bunda en büyük pay hiç şüphesiz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizindir. Onlar bu toprakları kanlarıyla sulayan, bu toprakları bizlere vatan yapan mübarek insanlardır, bu vatanın asli sahipleridir. Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu topraklarda yaşamanın bir bedeli var, onlar canlarıyla, kanlarıyla bu bedeli ödediler. Bugün bizlere düşen, onların emanetlerine sahip çıkmak, onların izinde gitmektir.”