Koronavirüs salgını ile mücadele döneminde enflasyondaki artışın da yoksul ve yetersiz gelir sahiplerini vurduğunu, Ramazan ayında olduğumuz da dikkate alınarak herkesin civarındaki ihtiyaç sahiplerine sahip çıkması gerektiğini ve bunun bir insani görev olduğunu söyledi.

Çam, basın açıklamasında şöyle dedi:

“TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, Nisan ayında enflasyon (TÜFE) % 0,85 artmıştır. 2020 yılının ilk dört ayındaki kümülatif artış miktarı ise % 3,16 olmuştur.

TÜİK rakamları incelendiğinde, harcama gurubu ağırlığı % 22.77’ye düşürülen gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enflasyon artışının Nisan ayında % 2.53 olduğu görülmektedir. Aralık ayına göre artış miktarı (Ocak-Nisan) ise % 11,94’tür.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından açıklanan ve perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi Nisan ayında % 1,04 artmıştır. Aynı endekse göre Nisan ayında gıda harcamaları gurubu endeksi %2,54 artmıştır.

Enflasyon oranının düşük çıkmasında tarihinin en düşük dönemini yaşayan petrol fiyatlarının etkisinin büyük olduğu anlaşılmaktadır.

Türk-İş tarafından her ay periyodik olarak yapılmakta olan “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırmasına göre, Nisan ayında 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasını tutarını gösteren açlık sınırı Nisan ayında % 1,23 artarak 2.374 TL düzeyine yükselmiştir.

Ücret ve aylığından başka geliri olmayanlar aylık gelirlerinin önemli bir kısmını zorunlu gıda harcamalarına ayırmaktadır.

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı içerisinde aşağıdaki hususları hatırlatmakta fayda görüyoruz.

Türkiye’nin Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında zorunlu olmayan sektörlerin çalışmalarına ara verildiği, hafta sonları sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı, 20 yaş altı ve 65 yaş üstü insanlarımızın sokağa çıkmalarının yasaklandığı bir dönemde ücretinden ve emekli aylığından başka geliri olmayanlar ile geliri yetersiz yoksul kesimlerin geçim şartları kötüleşmektedir.

Geçim şartları kötüleşenler arasında dezavantajlı gruplar da önemli bir yer tutmaktadır.

Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından “Düzenli Merkezi Sosyal Yardım” alan hanelere Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi Destek Programı kapsamında 1.000 TL ödeme yapılması, en düşük emekli aylğının 1.500 TL’ye çıkarılması ve diğer yardımların yapılması önemli olmakla birlikte yeterli değildir.

İşten çıkarılanlara yapılan yardım yanında kayıtdışı ekonominin % 40 civarında olduğu hatırlanacak olursa, bu kapsamda çalışanların devlet yardımlarından yararlanabilmelerine imkân tanınması gerektiği açıktır.

İşsizlik sigortası için ödeme miktarı ve süreler ile ilgili iyileştirmelerin yapılması zaruridir.

Tarımda çalışanlar ile kendi hesabına çalışanlar ve gündelikçilerin de yardımlardan yararlanması sağlanmalıdır.

Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında Devlet, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları yanında tüm vatandaşlarımızı; mahallesindeki, köyündeki, sokağındaki, site veya apartmanındaki akraba ve komşularından muhtaç olanlara yardım ellerini uzatmaları için çağrıda bulunuyoruz.

Unutmayalım ki, ihtiyaç sahipleri sıkıntısını paylaşmak için ne bir komşusuna ne bir akrabasına ulaşabilmektedir.

Bu koşullarda tanıdık birinden; akrabadan, komşudan, arkadaştan borç istemek bile sorunlu hale gelmiştir.

İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında özellikle hassasiyet göstererek “Evde Kal” çağrısına uyduğumuz bu günlerde, evlerinde kalıp maddi yoksunluk yaşayanları unutmayalım.”