Kimlerin tutuksuz yargılandığı tüm halkımız tarafından malumken o tutuklu yargılanıyordu. Dosyası şunun avukatlığını niye yaptın, ifade sırasında susma hakkını niye hatırlattın, gibi ithamlarla doluydu. Muhaliflerin avukatı olmak suçunu çoktan işlemişti” dedi.

Timtik’in talebinin adil yargılanmak olduğunu kaydeden Diken, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Dosya tamamlanmadığı için mütalaa verilemez diyen savcının değiştirildiği, avukatların ve sanıkların yer almadığı bir yargılamada ceza almıştı. Mesleğini icra etmesinin, sanıkların haklarını hatırlatmasının suç delili sayıldığı, niye Soma davasında ücretsiz avukatlık yaptığının sorgulandığı bir yargılama ile muhatap olmasına isyan ediyordu. Mahkeme süreci tahliye kararından altı saat sonra kararını değiştirip tutuklama kararı veren, delillerin sanıklardan ve avukatlarından saklandığı bir garabetti.

Yine ATK’nun yaptığı muayene sonucunda “hapishanede kalamaz” raporu vermesine rağmen, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, tahliye yerine, hastanede zorla tutularak tedavi edilmelerine karar vermesi ve Ebru’nun hava almayan bir hücrede tutulması ise bizim de yargılanmamıza neden olacak cümleler kurmamıza yol açmak dışında açıklanabilir bir şey değil.

Ebru adil yargılanmak istedi. Yargıtay’ın dosyasını incelemesini ve hukuksuzluğu tespit ederek verilen kararı bozmasını. Şimdi Yargıtay; önünde olan dosyanın ivedi bir şekilde incelenmesi istemini çok hızlı bir şekilde yerine getirebilir. Sanığın vefatı nedeniyle hakkında karar vermeye yer olmadığına şeklinde.

Bir ölümün ardından ne yazsak ne konuşsak boş. Ama bilmenizi istediğimiz aslında anlatılanın senin hikayen olduğudur. Adaletin saraylarında adalet olup olmadığının, uzun süren davaların, gizli tanıkların, gizli soruşturmaların, imalı, altı saatte karar değiştirtecek gizli elli abi telefonlu yargılamaların, hikâyesidir.

Anlatılan senin hikâyendir. Tahliye olmak için Burhan Kuzu gibi arkadaşı olmayanların hikâyesi. Hakim yok mazeret ver altı ay sonra gel denilenlerin, tanık gelmemiş iki ay sonra tutukluğunu değerlendiririz denilenlerin, bu davayı açman için bir sene sonraki keşfin bedelini önce mahkemeye şu kadar para yatır denilenlerin, hatta cesaret edemeyip söyleyemeyen, dava dahi açamayanların hikayesi.

Evet, anlatılan senin hikâyendir. Can veren kadın bir avukat değildir sadece. Senin can ve mal güvenliğin, senin özel hayatın, senin adalet duygundur.

Bu nedenlerle tüm hüznümüzle diğer avukat meslektaşımızın talebinin yerine getirilmesini ve onun ölümünün engellenmesini talep ediyoruz.”