Çorum Barosu adına Av Burçin Solmaz açıklamayı okuyarak, “Meslektaşımız Dilara Yıldız 10.01.2022 tarihinde erkek şiddetiyle öldürüldü. Ailesinin verdiği bilgilere göre; fail, Dilara’ yı defalarca tehdit etmiş, Dilara defalarca şikayet etmiş ve fail hakkında uzaklaştırma kararı çıkartmıştır. Dilara, yasaya güvenmiş, hukuka güvenmiş, ancak hukuk etkin uygulanmadığı için öldürülmüştür. Avukat katibi olarak çalışan Raziye Oskay ise henüz 24 yaşında yine erkek şiddetiyle öldürüldü. Yakınları; failin, Raziye’ yi 10 yıldır takıntı haline getirdiğini, tehditler ve şantajlarla Raziye’ yi nişanlanmaya ikna ettiğini ancak Raziye’ nin nişanı atması sonrası failin baskısı ve tehditleri sebebiyle, Raziye’ nin aylardır kaçarak, şehir değiştirerek yaşadığını söylemiştir. Raziye 10 yıl gibi uzun bir süre erkek şiddetine maruz kalmış ve maalesef yasalar etkin uygulanmadığı için öldürülmüştür” dedi.

Solmaz, “Biz biliyoruz ki; 6284 Sayılı yasa etkin uygulansaydı, faile elektronik kelepçe takılsaydı, silahı müsadere edilseydi, fail hakkında verilen tedbir kararları etkin uygulanıp failler, Dilara’ dan ve Raziye’ den uzaklaştırılmış olsaydı; Dilara da, Raziye de bugün hayatta olacaktı. Dilara’ yı da Raziye’ yi de etkin uygulamadığınız yasalarla, erkek şiddetinden koruyamayarak siz öldürdünüz! Sadece Dilara ve Raziye de değil, 2021 yılı verilerine göre 280 kadın cinayeti işlendi ve 217 şüpheli kadın ölümü bildirildi. Öldürülen bu kadınlar ardından; sadece başsağlığı dilemek, üzüldük demek, mekanları cennet olsun demek çok basit dilekler, bu sözleri söyleyip bu kadınlar için, şiddetin durması için, cinayetlerin sonlanması için mücadele etmemek bu kadınlara çok büyük bir haksızlık olur.Siz yetkililer; Dilara’ yı, Raziye’ yi yaşatmak ve tüm kadınlara öncelikle dünyayı cennet haline getirmek, insanca yaşanır bir hayat sağlamak zorundasınız” ifadelerine yer verdi.

Solmaz, “Oysa; kadınlar olarak; hepinizin gözü önünde her gün; şiddet görüyor, hakarete uğruyor, tehdit ediliyoruz. Ölmemek için direniyoruz, sesimizi duyun diye şikayetler ediyor, uzaklaştırma kararları alıyor, şehirler değiştiriyor, adresimizi gizliyor, hayatımızı altüst ediyoruz. Şiddet mağduru iken suçlu gibi yaşıyoruz. Oysa bizi öldürmek isteyenler, tehditler edenler, hayatlarına devam ediyor, hatta hepinizin gözü önünde internetten silahlar sipariş ediyor, sosyal medyadan tehditler yağdırıyor, uzaklaştırma kararlarına rağmen evimize kadar geliyor, üzerinde silahlarla geziyor ve hatta bu silahlarla yakalanıyor ama tutuklamıyorsunuz, istenilen tedbir karalarını vermiyor, yasayı ve kararları etkin uygulamıyorsunuz…Neyi bekliyorsunuz? 29 yaşında Dilara gibi, 24 yaşında Raziye gibi ölmemizi mi bekliyorsunuz. Öldük işte. Dilara, 29 yaşında, Raziye 24 yaşında hayatının ve mesleğinin baharında, sadece baharda açan bir çiçekte yaşayacak. Bilin ki; şiddete maruz kalan, ölen her kadından, bu politikalarınızla ve etkin işletmediğiniz yargı mekanizmanızla sizler de sorumlusunuz…

Yıllardır kadınlar olarak tek bir isteğimiz var; insanca yaşamak! Bunun çözümünü de söylüyoruz. 6284 şekilde uygulayın, Faillere etkin cezalar verin, cinsiyet eşitsizliğini önleyecek politikalar üretin, eril şiddeti durdurun. Eril şiddeti sonlandırmak yerine sizler; kadını korumak ve şiddetsiz bir toplumu amaçlayan İstanbul Sözleşmesinden geri çekilmeyi seçtiniz. İstanbul sözleşmesi ile mücadele etmek yerine eril şiddetle mücadele etseydiniz, yasayı etkin uygulayıp, faillere etkin cezalar verseydiniz bu kadınlar yaşacaktı.

Bizler Çorum Barosu ve Kadın Hukuku Komisyonu olarak; Dilara’ nın, Raziye’ nin ve Şiddete uğrayan, öldürülen tüm kadınların haklarını korumak için, eril şiddeti durdurmak için ve faillerin en ağır cezayı alması için sürecin takipçisi olacağımızı ve mücadele edeceğimizi bildiriyoruz” şeklinde konuştu.