Açıklamasında tarım arazisi oranlarına dikkat çeken Necati Gül, “İnsan başta olmak üzere tüm canlılar için hayati önem arz eden toprağın önemini hatırlatmak ve farkındalık oluşturmak adına her yıl 11 – 17 Haziran tarihleri arası “Toprak Bayramı Haftası” olarak kutlanmaktadır.Covid-19 salgınında da ortaya çıkmıştır ki tüm canlıların hem beslendiği hem de barındığı yer olan toprak, su ile birlikte hayat kaynağımızdır

Toprak sınırlı olan kaynaklarımızdan birdir. Topraklar kaybedildiğinde veya bozulmaya uğradığında insanların hayat süresi içinde tekrar kazanılması söz konusu değildir.” Üstün Kamu Yararı “ ilkesi yok sayılarak ”Kamu kararı” denilen kararlarla yok ettiğimiz, toprak değil geleceğimizdir.Çorum’un tarım arazisi; TÜİK’in 2004 yılı verilerine göre, 6.029.910 dekar (602.991 hektar) iken 2019 yılı verilerine göre 5.303.602 dekara (530.360 hektar) düşmüş gözükmektedir.Yani 726.308 dekar (72.630,8 hektar) alan amaç dışına çıkmış” dedi.

“Çorum Merkez İlçe için Sayın Ali Ekber Gülersoy tarafından yapılan, 1987-2011 yıllarını kapsayan araştırma sonucunda; yerleşim alanları, % 56’sı mutlak surette tarım alanı olarak kullanılması gereken arazilerde, % 11’i orman % 15’i ise mutlak şekilde doğal yapılarına müdahale edilmemesi gereken VIII. sınıf araziler üzerinde bulunmaktadır. Bu durum ilimiz için üzücü değil midir?” sorusunu soran Necati Gül, “Tarıma elverişli 1 santimetre kalınlığında bir toprak tabakasının, ortalama 100 ile 1000 yıl arasında oluştuğu, bu anlamda insanların yaşamında çok önemli olan ve tüm canlıların hem beslendiği hem de barındığı yer olan toprağın korunması gerektiği unutulmamalıdır.Toprağın teknolojik usullerle yapay olarak üretilmesi mümkün olmadığı gibi, kaybedilmesi durumunda yerine ikame edilecek başka bir kaynağın da olmadığı, yaşayan bir canlı varlık ve hayat kaynağı olduğu bilinmelidir” ifadelerine yer verdi.

Gül, “Hayat kaynağı olan toprak, dünya üzerindeki tüm canlılar için bir koruyucudur. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çerçevesince, toprağın doğal ve yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve esaslar doğrultusunda uygulanması bir zorunluluktur.

Topraklar suyu depolayarak ve filtreleyerek sellerin ve kuraklığın oluşmasını da engellemektedir. Topraklar yenilenebilir kaynaklardan olmadığı için korunması gıda güvenliği ve sürdürülebilir gelecek için büyük önem taşıdığından bizler de bu değerli hazinenin farkında olmalı ve Toprak Bayramı Haftasında toprağın önemini daha iyi anlayarak, gelecek kuşaklara temiz ve sürdürülebilir hayat bırakmalıyız. Bu duygu ve düşünceler içerisinde 11 Haziran tarihi ile başlayan “Toprak Bayramı” Haftasını kutluyor, topraklarımıza sahip çıkacak bilincin gelişmesini diliyorum” açıklamasında bulundu.