Araştırma Görevlisi hemşehrimiz Ceren Damar Şenel'in, öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülmesine ilişkin açılan davada savcı, sanık Hikmet'in "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini, "silahla tehdit" ve "Ateşli Silahlar Yasası'na muhalefet" suçlarından da 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına, tutuklu sanık Hasan İsmail Hikmet, Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa Damar, annesi Feyza Damar, kız kardeşi Selin, meslektaşları, öğrencileri ve çok sayıda izleyici katıldı. Şenel’in eşi Levent Şenel, sanık avukatı tarafının duruşmanın kapalı görülmesi için başvuru yapıldığını anımsattı. Levent Şenel, "Arkadaşlar, duruşmanın kapalı yapılması için provokasyon, ağır tahrik yapılabilir. Hiçbir şekilde katile, ailesine, avukatına ve onun ekibine hakaret etmeyin. Aranızda duruşmaya provokasyon amaçlı yerleştirilmiş olanlar olabilir. Onlara tevessül etmeyin, o kişileri emniyet güçlerine bildirin" diyerek duruşmayı takip edenleri uyardı.
Daha sonra sanık Hikmet duruşma salonuna alındı. Hikmet’in takım elbiseli ve tıraş olmuş şekilde duruşmaya geldiği görüldü. Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, sanık avukatı Vahit Bıçak’ın, sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılamayacağı yönünden mahkemeye mazeret dilekçesi sunduğunu belirtti. Başkan Şatır, gönderilen dilekçede ayrıca kovuşturmanın genişletilmesi ve adil yargılama koşullarının oluşturması talebinin olduğunu ifade etti. Talepler konusunda söz alan Şenel'in ailesinin avukatı Çetin Arslan, "Sanık müdafisinin, kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki talebinin duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunu düşünmekteyiz. Bu nedenle tüm taleplerin reddedilmesini istiyoruz" dedi.

"Bizimle, mahkemeyle, hukukla dalga geçiyorlar"
Mustafa Damar ise, "Burada herkes adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Maalesef birinci duruşmadan sonra kızıma bir dizi iftira atıldı. Bu, savunma hakkı arkasına gizlenerek yapıldı. Yaşadığımız acı yetmiyormuş gibi bunlarla uğraşmak zorunda kaldık. Şimdi de duruşmayı uzatmaya çalışıyorlar. Bizimle, mahkemeyle, hukukla dalga geçiyorlar. Buna biz göz yumamayız, siz de göz yummayın. Benim sizden beklentimiz bir an önce bu katile hakkettiği cezayı vermenizdir" ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Hikmet ise, "Avukatım hasta olduğu için savunma yapmayacağım" dedi. Beyanların alınmasının ardından kararını veren mahkeme, sanık avukatının taleplerini reddetti. Söz verilen cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasının hazır olduğunu bildirdi. Savcı, mütalaasında, sanık Hikmet'in 2 Ocak 2019’da Medeni Usul Hukuku dersi sınavında 5 adet şeffaf tükenmez kalem içerisine koyduğu notlarla kopya çekmeye çalışırken Ceren Damar Şenel tarafından yakalandığını, tutanak tutulmasının ardından sanığın fakülteden ayrılarak evine gittiğini, buradan emekli polis olan babasına ait yarı otomatik silahı ve bıçağı alarak okula döndüğünü söyledi. Şenel'in odasına dönmesinin ardından içeri giren Hikmet’in önce iki el ateş açtığını kaydeden savcı, "Sonrasında da üzerinde bulunan bıçakla Ceren Damar’a saldırdı. Saldırı sırasında yere düşmüş olan Ceren Damar’ı bıçaklamaya devam etti. Toplamda 2 ateşli silah ve 17 bıçak yarası olacak şekilde canavarca ve eziyet çektirerek kamu görevini yerine getiren kişiyi öldürmüştür" ifadelerini kullandı. Savcı, sanık Hikmet'in "canavarca hisle veya eziyet çektirerek, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmasını istedi. Savcı, ayrıca sanığın "silahla tehdit" ve "Ateşli Silahlar Yasası’na muhalefet" suçlarından 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

"Sanıkla Ceren hoca arasında öğrenci öğretmen ilişkisi dışında bir şey sezmedim"
Mütalaanın ardından Şenel'in ailesinin avukatları, duruşmaya tanık olarak çağırdıkları kişilerin dinlenmesini talep etti. Tanık olarak dinlenen sanık Hikmet’in arkadaşı E.Ş., "Sanıkla okula başladığım 2015 yılında tanıştık. Hatta ilk kez Ceren hocanın odasının önünde tanıştık. Sanıkla Ceren hoca arasında öğrenci öğretmen ilişkisi dışında bir şey sezmedim. Sanıkla Ceren hocanın odasına birlikte birkaç kez gittik. Sanık Ceren hocanın odasına giderken, benim de gelmemi isterdi. Bahsettiği gibi bir ilişkileri olsaydı beni çağırmazdı. Bir keresinde odasında çıktığımızda, ‘Sana da gıcık gidiyor mu, sana da ters davranıyor mu’ diye sordu. Ceren hoca yapısı itibariyle öğrencilerine biraz mesafeli davranırdı. Gördüklerim kadarıyla sanıkla Ceren hoca arasında bir ilişki olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.

"Kopya işlemi yaptıktan sonra öğrenciden korktuğunu söyledi"
Tanık Araştırma Görevlisi S.B. ise, "Kopya işlemi yapıldıktan sonra Ceren hoca, bana öğrenciden korktuğunu söyledi. Sınavlarda gözetmen olarak görev alıyorduk. Ben sanığı, sınavlarda hareketli ve sürekli gözüyle bizi takip eden bir öğrenci olarak hatırlıyorum. Sınavlarda beni huzursuz ettiği için başında beklemek zorunda olduğumu hatırlıyorum” şeklinde konuştu.
Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Ocak 2020'ye erteledi.