Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Tek Adam'a isyan ederek yeni bir partide siyasete devam işareti verdi” diye yazdı Cumhuriyet. 
Cumhurbaşkanı gazetede haberi okur okumaz, “Başka bir partide siyaset arayışım yok” açıklamasını yaptı. Durum gerçekten öyle midir, yoksa Abdullah Gül kurucusu olduğu partiden kopma noktasında mıdır, irdeleyelim. 
Görev süresi içinde tanıklık yaptığım bazı olaylar Gül ile Erdoğan'ın arasında çelişkiler bulunduğuna ilişkin kanıtları içeriyor. 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, “Partimizin başına Abdullah Gül geçmelidir” cümlesinin Erdoğan'da karşılık bulmadığını düşünüyor Cumhurbaşkanı. 
Görev süresi içinde hükümetin getirdiği tüm yasaları (bir kaçı hariç) onaylamasına ve davasına hiç ihanet etmediğini düşünmesine rağmen, liderliğinin sürece bırakılmasına üzülüyor ve kırılıyor. 
Cumhurbaşkanlığı yaptığı süreç içinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı balolarına katıldım. Ankara'nın eşli davetinde eşim Ziynet ile birlikte bulunmaya özen gösterdim. 
Cumhuriyet Bayramı'nın Çankaya'daki kutlamalarına Başbakan Erdoğan katılırken eşi Emine Erdoğan hiç yanında değildi. Ne zamana kadar? Son törene kadar. Son törene eşi Emine Erdoğan ile birlikte gelmişti Başbakan. Davet saatinin üzerinden 25 dakika geçmesine rağmen kapılar açılmamıştı. Başbakan ve eşi de uzun bir süre kapıda beklemek zorunda kalmıştı. 
Abdullah Gül yönetim tarzı ve insana davranış açısından Erdoğan ile taban tabana zıt. Diyalogdan yana duruş sergiliyor. Kolay sinirlenmiyor, sinirlense de bağırıp çağırmıyor. Ancak duygusal. Gözlemlerime dayanarak söylüyorum, Başbakan'a davranışlarından ötürü de kırılıyor.
Çok uzatmayacağım. Bir iddiayı öne sürüyorum. 
Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu gün Türkiye'de yeni bir dönemi açmak ve devlet başkanlığı için vuruşmaya başlayacaktır. Oturacağı koltuğun gücüyle tek adamlığını ilan edecektir. 
Abdullah Gül bunun farkındadır. Devlet başkanının altında hükümsüz, güçsüz, yetkileri kırpılmış bir başbakan olmak istemiyor. 
Erdoğan da çok iyi tanıdığı Abdullah Gül'ün kendisine boyun eğmeyeceğini bildiği için partinin başına onu getirmek istemiyor.
Düğümü çözecek olan ise 10 Ağustos’taki ilk turdur. 
Erdoğan ilk turda seçilirse Gül yoktur. 
2’nci tura kalırsa Erdoğan güçlü bir isme gereksinim duyacaktır ve o güçlü ismin adı da Abdullah Gül'dür.