Gıda ürünleri fiyatlarının artışından şikayet etmeyen var mı? Tabi ki yok! Pekala çözüm için bir formül var mı? Evet var! Fiyatların makul seviyede oluşmasını sağlamak ve tüketicilerin gündeminden fiyat artışları konusunu çıkarmak mümkün mü? Evet mümkün, lakin yaşanılan bu konjonktürde o kadar kolay değil!

Yukarıdaki sorulara evet-hayır şeklinde kısa cevaplar verilmişse de, kısa cevapla tatmin edici veri sunmak o kadar kolay değil. Çünkü konu tekniktir ama aynı zamanda iktisadidir, politiktir ve sosyal-kültürel-psikolojik boyutlarıyla birlikte karmaşıktır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; tarımsal ürünlerde fiyat oluşumu endüstriyel ürünlere göre arz, talep ve pazarlama süreci bakımından farklılık gösterir. Sınai ürünlerde fiyat ve üretim miktarı marjinal maliyet ve marjinal gelir eşitliği üzerinden belirlenmektedir ancak bunun tarım ürünlerinde tam olarak geçerli olduğunu söylemek mümkün değildir.

Kısa dönemde tarımsal üretim arzı üretim materyalinin canlı organizma olması nedeniyle neredeyse hiç değiştirilemez ve bu dönemde tarım ürünü arz elastikiyeti sıfırdır ya da sıfıra yakındır. Talep esnekliği ise düşüktür.

Tarım ürünlerinde fiyat serbest rekabet şartlarının geçerli olduğu piyasalarda arz ve talep etkileşimiyle oluşur. Bununla birlikte insan beslenmesi için zorunlu gıda maddelerini oluşturan tarım ürünlerinde fiyatın üretici ve tüketiciyi gözetecek bir dengeyle oluşması arzu edilir ve esasen tarım politikaları bunu sağlamak üzere oluşturulur ve üretici ile tüketici çıkarlarını koruyacak önlemler şeklinde hayata aktarılır.

Tam rekabet piyasasının geçerli olduğu piyasa ortamında fiyat arz ve talebin etkisiyle oluşuyorsa da bunun yanında oligopol piyasalar gibi eksik rekabet piyasalarının da görüldüğü tarım ürünleri piyasalarında fiyat sınırlı sayıdaki yapıların etkisiyle de oluşmaktadır. Yine söz konusu ürünün pazarlama yapısı, pazar kanal sayısı gibi piyasa şekline bağlı olarak fiyat oluşumu etkilenir. Bununla birlikte söz konusu ürünün üretiminde kullanılan girdilerin maliyetleri, müdahale alımları ve uluslararası fiyatlar, piyasa aktörlerinin pazar payları, yoğunlaşma oranları, ürün muhafaza ve işleme kapasitesi gibi etkenler de önemlidir.

Görüldüğü gibi; tarım ürünleri piyasasının makul ve kabul edilebilir düzeyde oluşması için çok faktörlü bir yapı söz konusudur. Bu nedenle fiyat üzerine etkili aktörlerin doğru analizi, her faktörün etki düzeyi ve diğer faktörlerin etkileri de dikkate alınarak kamunun piyasa düzenleyici etkisiyle uygun modeller geliştirilebilir. Kuşkusuz bu çerçevede uzun yıllardır konuşulan meyve-sebze hal yasası ve komisyoncuların rolleri, üretici örgütlerinin işlevlerinin geliştirilmesi ve kooperatiflerin piyasada kanal sayısının azaltılmasında bir aktör haline gelmesi, doğrudan satış kanallarının artırılması ve girdi maliyetlerinin üretim sezonu içinde durağan hale getirilmesi konusu üzerinde önemle durmak gerekiyor.

Danışmanlık gıda fiyat artışını düşürür mü?

“Evet, etkin tarım danışmanlığı, kaynak kullanım etkinliğine odaklanmış bir danışmanlık sistemi gıda fiyatlarını düşürür!” Farkındayım cevap çok net oldu ve pek çok kimsenin nasıl yani, tarım danışmanlığı gıda fiyatlarını nasıl düşürür? dediğini duyar gibiyim.

Danışmanlık uzmanlığı içinde barındıran bir kavram ve tarım sektörünün ihtiyaç duyduğu uzman bilgiyi sektör çalışanlarına transfer edecek temel bir araç durumunda bulunuyor. Burada tarım danışmanlarının rol ve işlev itibariyle doğru kurgulanması ve profesyonel çalışma ilkelerinin benimsenmesi zorunluluğu bulunuyor. Bu gerçekleştirildiğinde;

üreticilerin verimliliklerinin artırılması,

üretim faktörlerinin etkin kullanılarak birim ürün maliyetinin düşürülmesi,

etkin ve doğru tarım danışmanlığı ile üretim girdilerinin amaca uygun kullanımıyla girdi kullanımının azaltılması,

işletmede kullanılan ve kullanılacak olan mevcut ve yeni teknoloji uygulamalarında etkinliğin sağlanması,

işletmedeki atıkların dönüşüm ekonomisi temelinde işletme yararına kullanılması,

sürdürülebilir tarım ilkeleri hakkında farkındalığın sağlanması ve benimsenmesi,

tarım danışmanlığı sisteminin tarım işletmesinin verimlilik ilkeleri ve piyasa gerçeklikleri doğrultusunda profesyonelleştirilmesiyle kaynak kullanım etkinliğinin artırılması, dolayısıyla maliyetlerin düşürülmesi, verimliliğin artırılması ve bunun sonucunda gıda fiyatlarının düşmesine katkı sağlanabilir.

Dolayısıyla tarım danışmanı yani uzman bilgi kritik öneme sahip bir girdidir ve bu bilgiyle verimlilik artırıcı teknolojilerin ve maliyet düşürücü önlemlerin hayata hakim kılınması mümkün olabilir.

2) TARIM DANIŞMANLIĞINI GELİŞTİRMEK!

Uzman bilgiyi ifade eden tarım danışmanlığı tarımsal üretimin etkinliği ve sürdürülebilirliğinde kritik öneme sahip bir hizmet alanıdır. Öyle ki tarım danışmanlığı verimlilik artırıcı teknolojilerin ve maliyet düşürücü önlemlerin hayata hakim kılınması için hayati öneme sahiptir.

Tarım danışmanlığının söz konusu etkilerinden yararlanmak için mutlaka mevcut sistemin ve işleyişin geliştirilmesi gereklidir. Bu alanda önemli bir değişim gerçekleştirmek için tarım danışmanlığı sisteminin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacak politikalara dahası alınacak doğru kararlara ihtiyaç bulunmaktadır ve bu kararlar uzun dönemli amaçları gözetecek şekilde desteklenmeli ve kararlılıkla yürütülmelidir.

Buna göre yapılması gerekenler aşağıdaki sıralanabilir;

1-Tarım danışmanlığı sistemi 2006 yılında kurulmasına karşın arayışların hala devam etmesi son bulmalı, doğru yöntem üzerinde mutabık kalınarak süreç işletilmeli,

2-Tarım danışmanlığının güvenilir ve yüksek prestijli bir alan hale getirilmeli,

3-Tarım danışmanlarının yeterlilikleri ve yetenekleri geliştirilmeli, uzmanlık alanları güçlendirilmeli,

4-Tarım danışmanlığının yetki ve sorumluluklarıyla ilgili olarak en az kamuda görev yapan meslektaşlarıyla aynı ücret düzeyine sahip olacak önlemler alınmalı, teşvikler verilmeli,

5-Ziraat Odaları ve Birliklerde görevlendirilen tarım danışmanlarına en az bakanlık ödemesi kadar oda yönetimleri de ödeme yapmalı, danışmanların çiftçiyle birlikte alanda görev yapması sağlanmalı,

6-Serbest Tarım Danışmanı olarak çalışan girişimci kabiliyetine sahip tarım danışmanların yaygınlaşması için çaba sarf edilmelidir.

Bu kapsamda üzerinde durulması gereken en önemli konulardan ilki tarım danışmanına halen sağlanan ve sağlanacak olan refah düzeyidir. Konuyu anlamak için, rasyonel, sorgulayıcı ve vizyoner bir bakışa ihtiyaç bulunmaktadır.

Nasıl bir bakış gerekiyor?

Bir politikanın hayat bulması ya da alana hakim olması için mutlaka tüm paydaşları kapsayan bir bakışa, doğru metodolojiye, uygun kaynağa ve etkin çalışan bir yapıyı oluşturacak ve destekleyecek uygulama disiplinine gerek vardır. Konuyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığının yıllık tarımsal yayım ve danışmanlık desteği olarak destekle, yani ödediği değerle başlamak doğru olacaktır. Buna göre bakanlık tarım danışmanlığı görevini üstlenen uzmana yıllık 46 bin lira ödemektedir ve bu değer yetersizdir. Bu durumda tarım danışmanlığı desteklemesinin bakanlıktaki meslektaşlarıyla aynı gelir düzeyine sahip olacak şekilde düzenlenme yapılması gereklidir.

Tabidir ki yıllık 46 bin lira destekle bir Mühendis veya Veteriner Hekimden beklenen ideal verimin alınması mümkün değildir. İki dilim halinde ödenen toplam 46 bin liranın tamamı tarım danışmanına hiçbir kesinti yapılmaksızın net olarak ödenmesi halinde dahi aylık 3.800 lira eline geçecektir ki, bu rakam kamuda ki eşdeğer iş yapanlarla karşılaştırıldığında son derece yetersizdir.

Kaldı ki 46 bin liranın tamamı tarım danışmanına net olarak ödenmemekle birlikte çeşitli kesintiler yapılmaktadır.

Örneğin bir Serbest Tarım Danışmanın durumunu ele aldığımız zaman reel tablo şu şekilde oluşmaktadır. 46 bin lira olan TYDD’den %20 stopaj kesintisi (9.200 TL) yapılınca 36.800 liraya düşüyor, bunun %18’i (6.624 TL) vergi olarak kesilince ise 30.176 liraya düşüyor. Buna ek olarak tarım danışmanı SGK(Bağ-Kur) için aylık 1.235 lira olmak üzere yıllık 14.820 lira ödüyor, böyle olunca tarım danışmanına yıllık ücret ödemesi toplam 15.356 liraya düşmektedir. Yıllık tarım danışmanının eline geçen değer 12 aya bölüştürüldüğünde serbest tarım danışmanının aylık ücreti 1.280 lira olmaktadır ki bu rakam rasyonel ve sürdürülebilir bir sistemin geliştirilmesini gerekli kılıyor.

Dolayısıyla serbest tarım danışmanına ödenen rakamın aylık 1.280 lira olduğu bir yana bu rakam 2021 yılı aylık asgari ücretle (2826 lira) karşılaştırıldığında, profesyonel tarım danışmanlığı alanında gelişme beklemenin halihazırda mümkün olmadığını gösteriyor.

Her ne kadar yukarıda serbest tarım danışmanının aylık eline geçen destek tutarı 1.280 lira denilmişse de tarım danışmanının danışmanlık hizmeti verebilmesi için bir büroya, iletişime, ulaşım aracına ihtiyacı bulunmaktadır ve bunlar hesaba dahil edilmemiştir.

Oysa ki bu hizmetler için de büro kirası, muhasebe, iletişim-internet, kırtasiye, araç-akaryakıt, çiftçinin büro ziyaretleri için ikram, yemek, elektrik-su-doğalgaz ve benzeri giderler söz konusudur.

Sonuç olarak; tarım danışmanlığının sağlayacağı faydaları dikkate alarak bu alanda gönüllü, istekli, profesyonel çalışma kurallarını benimsemiş uzmanlardan ülkemiz tarımının geliştirilmesi yönünde yararlanılması bugün çok daha fazla zorunluluk arz etmektedir. Öyle ki Tarım ve Orman Bakanlığı gerek çiftçiyi kırsalda tutmak gerekse çiftçiyi kırsala teşvik etmek için her geçen yıl farklı politika ve projeler geliştirmektedir. İşte sahada aktif olarak danışmanlık hizmeti veren tarım danışmanları hem çiftçiye doğru bilgi sunarak kaynakların etkin kullanımı ve sağlıklı ürünler yetiştirilmesine katkı ve rehberlik yapmakta, ve hem de genç ve girişimci çiftçilerin tarımsal faaliyetlerdeki başarısına destek olarak kırda sürdürülebilir bir yaşamın oluşmasında yaşamsal rol üstlenmektedirler. Yukarıda sıralanan ve tartışılan gerçekler ışığında tarım danışmanlığı sistemini kendi ayakları üzerinde duracak bir iş modeliyle buluşturmak ve sürdürülebilir bir yapıyı kurmak yönünde zaman kaybetmeksizin çalışmak uygun olacaktır.

2) Tarım danışmanlığı ışık, ışığın kaynağı üniversite!

“Bilgi ışıktır ve kaynakları etkin kullanmak için sihirli bir araçtır.” Buna göre ışığın kaynağı ne kadar üniversiteler ise; tarım danışmanlığı da çiftçiler için ışık niteliğindedir ve üreticileri aydınlatır. O halde tarım sektörünün geliştirilmesinde, ve kırsal kalkınmanın sağlanmasında ışık ve ışığın kaynağından azami düzeyde yararlanmak gerekir.

Dolayısıyla tarımda arzu edilen gelişmelere ulaşmak için; ışığa ve ışığın kaynağına, yani tüm bilgi ve uzmanlık sahiplerini doğru bir iş modeli içinde konumlandırmak, görev ve sorumlulukları ideal şekilde tanımlamak ve sistemi benimsenen ilkeler doğrultusunda karalılıkla çalıştırmak gereklidir ve bu sistem içinde özel olarak tarım danışmanlarına sahip çıkmak gerekir.

Tarımın geleceği ve saygınlığının artırılarak sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesinde özel ve kamu tarafından yürütülen yayım ve danışmanlık hizmetleri ihmal edilemeyecek kadar yüksek öneme sahiptir. Unutmamak gerekir ki; tarım danışmanlığı belirsizlik ortamında, karanlıkta yol almaya çalışan üretici için tünelin ucunda görünen gün ışığıdır, güneştir. Çiftçinin gün ışığıyla buluşturulması ise; tarım sektörünün geliştirilmesi ve kırsal nüfusun refahının yükseltilmesi için olmazsa olmazdır ve kırsal kalkınmanın sağlanmasında bu ışıktan azami ölçüde yararlanmak mutlak gereklidir.”