Çorum Öğrenci Platformu, ODDÜ’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto eden gençlere polisin orantısız güç kullanmasını protesto etti. 
Çorum Öğrenci Platformu, Gazi Caddesi Eğitim-Sen binası önünde kitlesel basın açıklaması düzenleyerek YÖK’ün kaldırılmasını, üniversitelerin özgürleştirilmesini istedi.
Platformun açıklamasına Eğitim-Sen Çorum Şubesi, Emek Partisi ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de destek verdi.
Platform adına bir açıklama yapan Hakan Cengiz, “Başbakanın asıl üzülmesi gereken karaktersiz ve hiçbir saygınlığı olmayan üniversitelerin bolluğudur. ‘Ne yaptım da bu ülkenin en saygın kurumunda protesto ediliyorum’ sorusudur” dedi. 
Cengiz, “asıl sorgulanması gereken, polisin öğrenciye, akademisyene uyguladığı orantısız güçtür” şeklinde konuştu. 
Cengiz’in konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“18 Aralık'ta Göktürk-2 isimli uydunun uzaya fırlatılışını canlı izlemek için ODTÜ'ye gelen Tayyip Erdoğan, yüzlerce üniversiteli tarafından protestoyla karşılanmıştı. "Savaş çığırtkanı, bilimi satan Tayyip ODTÜ'den defol" diyen üniversitelilere onlarca TOMA, panzer, binlerce polis saldırdı. Protesto hakkını kullanmak isteyen yüzlerce öğrenciye acımasızca saldıran devletin kolluk kuvvetleri bir ODTÜ öğrencisini ölümle burun buruna getirmiş, onlarcasını da plastik kurşunlar, biber gazı, cop ve gözaltında kötü muamele ile yaralamıştır.
3000 kişilik polis ordusu, panzer ve zırhlı araçlar ile ODTÜ'ye düşman üzerine gider gibi giden Tayyip Erdoğan'ın özel korumaları ve kolluk kuvvetleri daha önce de Hopa 'da aynı baskıcı tutumu gerçekleştirmekten çekinmemiş, kendisini protesto eden halka plastik mermi ve biber gazları ile saldırmış, Metin Lokumcu'nun eylem sırasında katledilmesine sebep olmuşlardır. Gözünü kan bürümüş gerici iktidar, başbakana karşı en ufak bir protesto gösterisine dahi izin vermediği gibi buna cüret eden ilerici öğrencilere de en ağır saldırılarla karşılık vermiş, birçok kişiye “örgüt propagandası”, “örgüt adına suç işleme”, “örgüt üyeliği” gibi cezalar vererek yıldırmaya çalışmıştır. Ancak bugün de ODTÜ'de görüldüğü gibi iktidarın bu tutumu protestoları engelleyememiş ve engelleyemeyecektir.
Bilim kurumlarını gericileştirme politikası ile YGS ve LYS sınavlarına da "din kültürü ve
ahlak bilgisi" dersi koyan, yine aynı sınavlarda soruların cemaat üyelerine verilmesine
göz yuman ya da bunu doğrudan kendi elleriyle yapan gerici iktidar ODTÜ eylemleri
sonrasında da bilim kurumlarının ilerici öğretmenlerine dil uzatmaktan kendisini
alamamıştır. 
Başbakanın asıl üzülmesi gereken karaktersiz ve hiçbir saygınlığı olmayan üniversitelerin bolluğudur. ‘Ne yaptım da bu ülkenin en saygın kurumunda protesto ediliyorum’ sorusudur.
Göktürk-2 uydusunun yöneticisi ve proje teknik lideri ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği mezunu olmasına karşın ülkemizin Başbakanı tarafından ‘siz ne biçim öğretim üyesisiniz, sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bunlarsa bizim ülkemiz batmış, bitmiş’ sözleriyle azarlanıyor. Öğrencilere ‘birdir bir’ oynadıkları, protesto ettikleri ve her yerde satılan yayınları bulundurdukları için terörist muamelesi yapıyorlar. Asıl sorgulanması gereken, polisin öğrenciye, akademisyene uyguladığı orantısız güçtür. 
Saatlerce süren kaos ortamına rağmen üniversitede kalmakta ısrarcı olan Tayyip Erdoğan üniversiteyi terk ettikten sonra kolluk kuvvetleri de savaş alanına çevirdikleri ODTÜ'den çıkmışlardır. Ancak yaptıkları ile yetinmeyen devlet sabaha karşı birçok eve baskın düzenlemiş, birçok öğrenciyi gözaltına almıştır. Bu öğrencileri "örgüt üyesi" ve "provokasyoncu" olarak kamuoyunca tanıtarak eylemin meşruluğunu gölgelemeye çalışan iktidar, öğrenciler hakkında "örgüt üyesi olma" "örgüt adına eylem yapma" gibi iddialarla cezalandırmak istemiştir.
Bizler Çorum Öğrenci Platformu olarak asıl terör eylemi gerçekleştirenlerin ODTÜ'ye bir işgal kuvveti olarak binlerce polisle gelen AKP iktidarının kendisi olduğunu bir kez daha vurguluyor, bu zorbalıkla gençliğin yükselen özgürlük arayışını engelleyemeyeceklerini belirtiyoruz.
Emperyalizmin ve sermayenin uşaklığına soyunan işbirlikçilerin hak ettiği yanıtı dün ODTÜ'de veren arkadaşlarımızın yanlarında olduğumuzu, ODTÜ öğrencilerinin onurlu demokratik direnişlerini selamladığımızı bildiriyor, gerici iktidarın baskıcı tutumunu protesto ediyoruz.
ODTÜ'lü arkadaşlarımız hakkında açılacak olan davalarda onların yanında olacağımızı, gençlik eylemlerini burada da sürdüreceğimizi, öğretmenlerimizi tehditler karşısında yalnız bırakmayacağımızı burada bir kez daha haykırıyor, devletin bu baskıcı tutumuna karşı Çorum gençliğini birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz!