Son yıllarda tarım sektörüyle ilişkili olarak en fazla konuşulan konular içerisinde gençlerin tarıma olan ilgilerinin yetersizliği ve çiftçi olmak yönündeki kararsızlıkları yer alıyor. Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanmasında şüphesiz gençlerin tarımda üretici olarak kalması “olmazsa olmaz” bir gerekliliktir. Özellikle doğru bilgi ve becerilerle donatılan gençlerin sektörde yer almasının sağlanması sahip olunan kaynakları etkin ve sürdürülebilir kullanmak bakımından son derece önemlidir.

Bu kapsamda 5 Şubat 2020 tarihinde bir e-posta mesajı aldım. Eskişehir’den yedinci sınıfa giden iki ortaokul öğrencisi “Sürdürülebilir Kalkınma kapsamında çiftçiliğin sürdürülebilirliğini nasıl sağlayabiliriz?” başlıklı bir proje konusuyla ilgili olarak bir mesaj göndermişler. Ailelerinin çiftçi olduğunu ve ilçede bulunan 10 çiftçiyle görüşme yaptıklarının belirten gençler; “Ortaokul Yarışmaları için proje yazıyoruz. Danışman öğretmenimizle birlikte uzman görüşü alma kararı verdik. Bu sebeple konumuz hakkında sizden uzman görüşü talep ediyoruz. Şimdiden teşekkür ederiz. Saygılarımızla.” ifadesiyle mesajlarını tamamlamışlar.

Doğrusu gençlerin hem girişimci olmalarını, hem proje yazmak konusundaki kararlılıklarını, hem yazılarındaki üslubu ve hem de uzman bilgiye başvurmak yönündeki tutumlarını çok beğendim. Bu nedenle okumakta olduğunuz yazımda ilgili postada yer alan ufuk açıcı sorulara yönelik verdiğimiz cevapları paylaşmak istedim.

1.Çiftçi-Çiftçilik dendiği zaman aklınıza ne geliyor açıklayınız?

Tarım artan nüfusun gıda maddesi ihtiyacını sağlayan stratejik bir sektör olması nedeniyle önemlidir. Dolayısıyla çiftçi bu kadar değerli ve hayati işlevi olan bir sektörün temel aktörüdür ve bitkisel ile hayvansal ürün elde etmek amacıyla üretim kararı alan, karaları uygulayan, tarım tekniklerini kullanan, hasat yapan ve elde ettiği ürünleri piyasaya ve tüketicilere sunan kimsedir. Kısaca çiftçi üretin yapandır, üreticidir. Üretim kararı alan, alınan kararı uygulayan ve muhtemel riskleri üstlenendir, dolayısıyla girişimci(müteşebbis)dir.

2.Çiftçiliğin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Küresel ölçekte özellikle Dünya Gıda ve Tarım Örgütü(FAO) tarafından yapılan çalışmalarda hızlı nüfus artışı ve kaynakların sınırlılığıyla ilgili olarak gıda ürünlerine olan talebin 2050 yılına kadar %40 artacağına yönelik tahminler bulunmaktadır. Bu bile artan nüfus ve küresel ısınmayla birlikte ele alındığında tarım-gıda sektörünün öneminin artacağını göstermektedir. Tabii ki bununla birlikte sürdürülebilir gıda arzı, gıda güvenliği ve gıda güvencesi konularının dünya gündeminin merkezinde daha fazla yer alacağını ve almaya devam edeceğini tahmin etmek zor değil.

Yine kırsal alanların tarım ve diğer sektörlerde çalışan ve yaşayan nüfus için yaşam yeri oluşturması da büyük öneme sahiptir. Tarım sektörünün emek piyasasına katkısı ve istihdam alanı oluşturması, milli gelire ve dış ticarete katkısı ve diğer sektörlere hammadde temini ve ayrıca sanayi mallarını talep eden, bir sektör olmak bakımından da derece önemlidir.

Buradan hareketle tarım stratejik işleve sahiptir, bu nedenle tarım her dönemde önemli olmakla birlikte gelecekte bugünden daha önemli olacaktır (İlgili bir yazımız: Astronot yada Çiftçi Olmak!

3.Çiftçilerin yaşadığı sorunlar neler olabilir?

Tarım ürünleri büyük ölçüde zorunlu gıda mallarını da içermesi nedeniyle fiyat esnekliği düşük ürünlerdir. Yani fiyat değişimi karşısında taleplerinde büyük dalgalanmalar görülmez. Bu nedenle iktisadi kurallar hakim kılınmadığında yüksek fiyat ve gelir elde etmek zordur. Bu nedenle çiftçiler genel olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de devlet tarafından desteklenmektedir. Destekler çiftçinin üretim maliyetlerini düşürmeye veya verimlilik artırmaya yöneliktir ya da yönelik olmalıdır. Genel olarak tarımsal desteklemelerde bu denge gözetilmediğinde üreticilerin gelirleri düşmekte ve oluşan piyasadan olumsuz etkilenmektedirler. Buna göre genel olarak sorunları sıralamak gerekirse;

Piyasa fiyatlarının düşük olması

Ürün maliyetlerinin yüksek olması

Verimlilik ilkelerinin benimsenmemesi ve uygulanamaması

Pazarlara ulaşamama, piyasa bilgisine sahip olamama

Üretici örgütlenmesinin yetersiz olması

Uzman bilgi kaynaklarından yararlanmadaki yetersizlikler

Tarım okulu mezunu olmamak gibi sorunlar vardır.

Gençlerin tarıma/çiftçi olmaya hevesli olmaması

Okul, sağlık gibi hizmetlerin kente göre yetersiz olması

Akıllı tarım teknolojilerinin yaygın olmaması ve amaca uygun kullanılmaması

Tarımın mesleki saygınlığının düşük olması

Tarımın ciddi bir iş olarak algılanmasındaki yetersizlikler (http://www.yaylahaber.com.tr/tarim-ciddi-istir-romantizmi-kaldirmaz-makale,3162.html

4.Tarım, yani bitkisel ve hayvancılığın sürdürülebilirliği için devlet tarafından hangi kararlar alınmalı ve hangi kanunlar çıkarılmalıdır?

Öncelikle “Tarım ve hayvancılık” ifadesi bir arada kullanılmıyor ve esasen hatalı olması nedeniyle kullanmıyoruz. Çünkü tarım(agriculture) hayvancılığı ve bitkisel üretimin her ikisini de, hatta çok daha fazlasını kapsamaktadır.

Tarımda sürdürülebilirlik konusuna gelince, konuyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kısa-orta-uzun vadeli kararlar alınarak stratejik planlar yapılmakta ve politikalar oluşturulmaktadır. Örneğin 2. Tarım Şurasından 15 yıl sonra geçtiğimiz yıl kasım ayında 3.Tarım Orman Şurası gerçekleştirilmiştir ve sürdürülebilirlik üzerine önemli kararlar alınmıştır. Tabii yine Tarım Kanunu’nun 2006 yılında çıkarılmış olması önemlidir ancak geç kalan mevzuat çalışmalarından biridir. Dolayısıyla Tarım Kanunu ilgili pek çok önemli konuyu içermektedir.

Özellikle 21 Kasım 2019 tarihinde 3. Tarım Orman Şurası yapılmış olması ve şurada 60 temel kararın alınması önemlidir.

5. Tarımın sürdürülebilirliği için çiftçilere önerileriniz nelerdir?

Tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak için kuşkusuz pek çok konu bulunmaktadır. Bu çerçevede çiftçilere yönelik olarak çeşitli öneriler geliştirilebilir. Bu kapsamda bazı temel öneriler aşağıda sıralanmıştır.

Üreticilerin bir araya gelerek güç birliği yapmaları

Kooperatif gibi yapılarda görev almaları ve örgütlenmenin güçlendirilmesi

Piyasada ürün arzını düzenlemek ve ürün fiyatlarının düşmesine önlem olarak üretim planlaması, ürün depolama, ürün işleme tesislerinin kurulması

Ürün maliyetlerini düşürmek için maliyeti düşürücü daha etkili uygulamalar yapılması ve üyelerin verimlilik ilkelerini benimseyerek uygulamaları

Pazarlara ulaşmak ve pazar çeşitlendirmesi için çaba içinde olmaları

Uzman bilgi kaynaklarından yararlanmaları

Akıllı tarım teknolojilerinin (amaca uygun) kullanılması

Kırsal alanda sosyo-kültürel, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliğin dengellenmesi

Gençlerin tarıma/çiftçi olmaya heveslerinin artırılması yararlı olacaktır.

Sonuç ve öneri

Gelecekte önemli birer üretici veya akademisyen tarımcı olacaklarına inandığım gençlerin sorularını cevapladıktan sonra mesajımı “ Böyle bir alanı seçtiğiniz için gönülden kutluyor, başarılar diliyorum, yolunuz açık olsun. Başka bir konu olursa yine sorabilirsiniz. Son bir öneri olarak tarımda sürdürülebilirlikle ilgili olarak güncel ve yakın gelecekte çok daha önemli hale gelecek olması nedeniyle sürdürülebilirlik ve akıllı tarım teknolojileri (ICT) üzerinde durmanızın yararlı olabileceğini belirtmek isterim.”

Sonuç itibariyle tarım sektörüyle ilişkili olarak en fazla konuşulan konular içerisinde gençlerin tarıma olan ilgilerinin yetersizliği ve çiftçi olmak yönündeki kararsızlıklarının; tarımda kalmak ve bir yaşam biçimi olarak tarımı seçmelerinin sağlanması gerekiyor. Bu amaçla yapılan önemli çalışmalar bulunmakla birlikte alınan kararların orta ve uzun vadede kararlılıkla uygulanmasına ve yeni stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç bulunuyor.