AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, “Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'a İngiliz süngüsü altında yazdırılan Kuvayı Milliye aleyhindeki fetvaya, müderris, bugünkü karşılığı profesör olan İskilipli Muhammed Atıf ve arkadaşları şiddetle karşı çıkarlar. Merhum Atıf Hoca, 'İşgal altındaki bir memlekette İngilizlerin tazyikiyle yayınlanan fetvalar mualleldir, geçersizdir” dedi. AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Kavuncu, İskilipli Atıf Hoca’nın anma programına ilişkin olarak, “İskilipli Atıf Hoca, Osmanlı'nın son dönemlerinde yaygınlaşan Batı hayranlığı ve yozlaşmaya karşı dikkati çekmek için 1924 yılında 'Frenk Mukallitliği ve Şapka' (Batı Taklitçiliği ve Şapka) isimli bir kitap yazıyor ve burası çok önemli, zamanın Milli Eğitim Bakanlığı da bu kitabı yayımlıyor. Kitabın yayım tarihinden 1,5 yıl sonra, Kasım 1925'te çıkarılan Şapka Kanunu'na muhalefetten İskilipli Atıf Hoca'ya, yazdığı bu kitap nedeniyle dava açılıyor. Mahkemenin savcısı İskilipli Atıf Hoca'nın 3 yıl hapsini istiyor ki, savcılar her zaman hakimlerin verebileceği cezanın en üst sınırını isterler. Ancak İskilipli Atıf Hoca, rejim muhaliflerini tasfiye etmek amacıyla talimatla kurulan idam mangaları İstiklal Mahkemeleri'nin verdiği karar neticesinde haksız ve hukuksuz bir şekilde 4 Şubat 1926 yılında Ulus'taki Birinci Meclis'in avlusunda, Babaeski Müftüsü Ali Rıza Efendi ile birlikte zulmen idam ediliyor” ifadelerini kullandı. Kavuncu, şöyle konuştu: “Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'a İngiliz süngüsü altında yazdırılan Kuvayı Milliye aleyhindeki fetvaya, müderris, bugünkü karşılığı profesör olan İskilipli Muhammed Atıf ve arkadaşları şiddetle karşı çıkarlar. Merhum Atıf Hoca, 'İşgal altındaki bir memlekette İngilizlerin tazyikiyle yayınlanan fetvalar mualleldir, geçersizdir. Anadolu'da düşmana karşı koyanlar asi değildir, fisebilillah Allah yolunda giden mücahitlerdir, bu fetvalar da geri alınmalıdır' diyerek itiraz eder ve Kuvayı Milliye aleyhine kaleme alınan beyannameye imza atmaz. Dolayısıyla İskilipli Atıf Hoca iddia edildiği gibi bir 'hain' değil, bir Kuvayı Milliyeci kahramandır, dava adamıdır, vatanseverdir, aksiyon adamıdır. Atıf Hoca'nın 'İngiliz işbirlikçisi bir vatan haini' olduğu yaftası, safsatası, Atıf Hoca'yı idam edebilmek için uydurulan koskoca bir yalandır, apaçık bir iftiradır. Atıf Hoca'ya yapılan suçlamaların gerçekle uzaktan yakından alakasının olmadığı, şu an çatısı altında bulunduğunuz ve açılan resmi Meclis arşivlerinde de ortaya çıkmıştır. Artık bilmek isteyen herkesin öğrenebileceği hakikatler ortadadır. Bilmek, görmek istemeyenler için ise ümitsiz vakadır, ne yazık ki yapılacak hiçbir şey de yoktur. İşte bu tarihi hakikatler ışığında son devrin din mazlumlarından İskilipli Atıf Efendi'yi aziz milletimizle birlikte kabrinde ziyaret ediyor, dua ediyor, rahmetle yad ediyor, bu vesilelerle de onu anmaya, anlamaya ve anlatmaya da devam edeceğiz.”