Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu İl Temsilcisi Hayati Çam, basın açıklamasında şu hususlara yer verdi:

“TÜİK tarafından açıklanan ısmarlama rakamlara göre, Ocak ayında enflasyon (TÜFE) % 11.1 artmıştır. Bağımsız araştırma grubu olan ENAGRUP (Enflasyon Araştırma Grubu)’a göre bu oran % 15.2’dir. Yılın ilk ayında; 6 aylık dönem için verilen % 7.5 oranındaki artışın tamamı erimiş, memur ve emeklileri % 3.6 alacaklı hale gelmiştir. Açıklanan bu oran vatandaşın bizzat yaşadığı ve çaresiz kaldığı gerçek enflasyonu göstermemektedir. Resmi hesaplamaların TÜİK’in ısmarlama verilerine göre yapılıyor olmasının ve ekonomi yönetimindeki başıbozukluğun bedelini ne yazık ki aylığından başka geliri olmayan memur ve emekliler ile dar gelirli vatandaşlar ödemektedir.

Enflasyonun zirve yapacağı ayın Bakan tarafından Ocak’tan Nisan ayına ötelenmesi, 2022 yılı enflasyon beklentisinin Merkez Bankası Başkanı tarafından % 11.8’den % 23.2’ye yükseltilmesi, buna karşılık ilk aydaki oranın % 11.1 açıklanması ve benzer açıklamalar başıbozukluğun kamuoyuna yansımalarıdır.

MEMUR VE EMEKLİ ÇARESİZ

Piyasada temel tüketim maddelerindeki el yakan kontrolsüz fiyat dalgalanmaları memur ve emeklileri çaresiz duruma düşürmüştür. Memur ve emekliler aile fertlerinin karşısında da çaresiz durumdadır. YETKİLİ ancak ETKİSİZ sendikaların “tarihi(!) bir toplu sözleşme” diye imzalamış oldukları 6. Dönem toplu sözleşme yürürlüğe girdiği ilk aydan itibaren hükmünü yitirmiştir. EK ZAM adı altında sadaka niyetine verilen %2.5’luk artışla birlikte alınan %7.5’luk artış ilk aydan erimiştir.

TÜİK, Merkez Bankası veya Hazine ve Maliye Bakanlığı hangi açıklamayı yaparsa yapsın ekonomi yönetiminin vatandaş nezdinde inandırıcılığı kalmamıştır.

4 kişilik bir ailenin açlık sınırının yılın ilk ayında asgari ücrete denk hale geldiği bir ortamda ücret adaletinden ve sosyal devlet ilkesinden bahsetmek anlamsız hale gelmiştir.

Çözüm yolu bellidir. Memur ve emeklilerinin aylık ve maaşlarına acilen % 50 artış yapılmalı, enflasyon tek haneli rakamlara ininceye kadar akaryakıtta olduğu gibi enflasyon kayıplarına karşı eşel-mobil sisteme geçilmelidir.

ZAMLARI “GÜNCELLEME” OLARAK GÖSTERMEK EMEK DÜŞMANLIĞIDIR

Fiyatlardaki kontrolsüzlüğü kamuoyuna “güncelleme” olarak yansıtmaya çalışılmasını kınıyoruz. Bu yaklaşım açıkça emek ve ekmek düşmanlığıdır. Anayasada ifadesini bulan sosyal devlet ilkesini hayata geçirmek için Hükumeti göreve çağırıyoruz. Sosyal tarafların katılımı ile KDV, ÖTV ve kimi vergi oranlarının değiştirilmesi, temel tüketim madde ve kalemlerinde subvansıyona gidilmesi sağlanmalıdır.

MEMUR VE EMEKLİLERİNİN EKİM AYI KAYIP VE ALACAKLARI NE KADAR?

BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı enflasyon oranına göre (aile yardımı hariç) bazı unvanlardaki memurların aylıklarındaki erimenin özeti şudur:

12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetlinin Ocak ayında yılın ilk altı ayı için yapılan % 7,5 oranı karşılığı 325,34 TL’lik artışın tamamı erimiş, dönemin bitmesine 5 ay kala 305,19 TL enflasyon alacağı doğmuştur.

Aynı şekilde;

9/1 derece ve kadrodaki bir memurun doğan alacağı 327,04 TL,

7/1 derece ve kadrodaki bir öğretmenin doğan alacağı 370,90 TL,

8/3 derece ve kadrodaki bir pratisyen doktorun doğan alacağı 534,86 TL,,

12/3 derece ve kadrodaki bir hemşirenin doğan alacağı 358,82 TL,

12/3 derece ve kadrodaki bir teknisyenin doğan alacağı 342,92 TL,

1/4 derece ve kadrodaki bir mühendisin (büro) doğan alacağı 568,12 TL’dir.

Hülasa tüm unvanlardaki kamu görevlilerinin aylıklarına Ocak ayında yılın ilk altı ayı için yapılan % 7,5’llik sefalet artışı dönemin bitmesine 5 ay kala tamamen erimiştir. Kamu görevlileri ve emeklileri, yeni bir düzenleme yapılmadığı takdirde Temmuz ayına kadar enflasyon kayıplarını sineye çekmeye devam edeceklerdir.