Ülkemin insanı çokkk mutsuzMUŞ…
Dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre ülkemiz MUT_SUZ_LUK sıralamasında, dünya üçüncüsü olarak bronz madalyayı hak kazanmış…
İnsan neden mutsuz olur diye kafa yorabiliyor musunuz? Veya nasıl mutlu olabiliriz diye düşündünüz mü?
Her kişinin mutsuzluğu da mutluluğu da kendine göredir…
Mutluluk tebessüm gibidir gülümsedikçe de yayılır, çoğalır, bulaşıcı bir salgın gibidir…
Mutsuzluk da sinsi bir hastalıktır... Nedenleri kişiye ve topluma göre yönlendirilir, değişebilir...
İnsan içinde bulunduğu durumlardan memnun olmazsa…
Hayatta istediklerine ulaşamazsa…
Acı çekeceği olaylar yaşamışsa…
Sağlıksızsa…
Kargaşadan, huzursuzluktan, verimsizlikten, başarısızlıktan…
Geleceğinden korkar mutsuzluğa gark olur…
Koltuk der, ulaşamazsa hırsından hasta olur…
Para der bulamazsa panik olur, yalnızlaşır, mutsuzluğa talip olur..
Sebebi mi yok? Mutsuzluğa talip isen her şeyden bahane buluverirsin…
En önemlisi sosyal ve maddi olarak devleti ona güven sağlayamıyorsa endişelenir ve umutsuzluğa düşerek millet, toplum mutsuzlaşır…
Hani biz sosyal ve maddi olarak kalkınan ve gelişen bir toplumduk… Neden bu kadar mutSUZuz?
İnsanlarımıza yeni Türkiye dar geldi… Milletimizi boğdu galiba…
Bizim insanımız azıcık şeylerden mutlu olmasını bilirdi…
En büyük mutluluk insanın kendi ile barışık olmasıdır… Özgürlüğüdür...
Bu kadar manevi baskı ve ekmek kaygısı ile yapılan iki yüzlülük insanımızı çok germiş olmalı…
Entrikaların, çıkarların döndüğü düzen, milletimizin bünyesine ağır geldi… Karamsarlaştı, umutsuzluğa düşüp, mutsuzlaştırdı…
Kalıcı değer saraylar, koltuk, kişisel zenginleşme, hükmetme ve benlik duygusu değildir…
İnsan olabilmektir…
Bronnie Ware, hastanelerde ya da evlerinde ölümü bekleyen ama akılları da başında olan yüzlerce hastayı ziyaret ederek ölüm döşeğindeki hastalara, ölmeden önce en fazla pişmanlık duydukları şeyleri sormuş ve beş konu belirlemiş… Bunun üzerine de bir kitap yazmış…
Keşke denilen ve pişmanlık duyulan ilk beş başlık ise bakınız neler?
1 “Keşke başkalarının benden beklediği hayatı yaşamak yerine hayallerimi gerçekleştirme cesaretim olsaydı”
2 "Keşke bu kadar çok çalışmasaydım”
3 “Keşke duygularımı ifade edecek cesaretim olsaydı”
4 “Keşke arkadaşlarımla bağlantılarımı kopartmasaydım”
5 “Keşke kendime daha fazla mutlu olmak için izin verseydim”
Görüyorsunuz, ne makam mevki, ne mal mülk para illa ki birlikte yaşayacağımız insani ilişkiler…
Atalarımız kefenin cebi yok diye boşa dememişler…
Ülkemiz gitgide yalnızlığın ve umutsuzluğun keşkeklerinde mutsuzlaşıyor…
Bizi, bizim milletimiz olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar… Bunaltıyorlar…
Bağlarımızı koparıp, fırkalara ayırıp, yutmaya, çalışıyorlar…
Uyanmazsak öleceğiz…
Siyaset çıkar odaklı değil insan odaklı olmalıdır…
Politika çıkarlara hizmet etmeden, gelecek nesillerin mutluluğu için yapılandırılmalı…
Ülkemizin ve insanımızın geleceği için sizin gibi olan, başkalaştırmak için bahaneler aramayan, birleştiren, değerlerimize değer verip, sizi hep beraber mutlu edecek çatıları kuracak kişileri meclise gönderin… Gönderelim…
Mutsuzluk bir seçimse biz buna izin vermeyelim… Her alanda…
Kalın sağlıcakla...