Yaklaşık 5-6 yıldan bu yana takip ederim. Turizm fuarlarının abonesi olan Çorum Emitt fuarlarını hiç kaçırmaz. Aylar öncesinden hazırlık yapılır, Çorum adeta tırlarla fuar alanına taşınır. Taşınırken de hemen her karenin fotoğrafı alınarak basına servis edilir. Başta Çorum için artık sıradan bir hale gelen Emitt fuarlarının sektörde eskisi kadar etkisinin olup olmadığı da ayrı bir tartışma konusudur.
Netice de turizm fuarlarında Çorum adına boy gösterenler boy boy fotoğraflar çekinerek Çorum basınına servis ederler. Leblebi hep ön plana çıkarılır ve tonlarca leblebi dağıtılır, Tabii ki fotoğraf çekinmeden asla olmaz. Ha bir de Hititler var. Hitit kıyafeti giydirilmiş adamlar ortalıkta dolaştırılır ve sonra beş on kare Çorum fotoğrafları arasına yerleştirilmiş bir iki ilçe fotoğrafıyla  oluşmuş bir kaç sunum.
Leblebi koydum tasa doldurdum basa basa. Doğru; Çorum denildiğinde akla Çorum gelmektedir. Bu bağlamda her fuarda leblebi dağıtmak Çorum turizmine artı bir değer katmayacaktır.
Siz fuarlarda leblebi dağıttıkça Çorum Kızılırmak havzasında yer alan ilçelerin aklına hep pirinç gelecektir. Haliyle Çorum coğrafyasında yer alan 8 ilçede pirinç tarımı yapılmaktadır. Dolayısı ile Çorum’un yaklaşık % 50 si pirinç demektir. Leblebi ile tanıtım oluyorsa pirinç ile tanıtımın alası olur. Pirincin pilavı ile olur sütlacı ile olur ve pirinçten daha neler neler olur. Hal böyle olunca da “Emitt Turizm Fuarında Osmancık Pirinci Neden Yok ?  sorusu sorulacaktır.
İnşallah ben yorumunda yanılıyorumdur.  Yoksa   leblebinin adı Çorum ve pirincin adı Osmancık olduğu için mi böyle bir tasarruftan uzak durulmaktadır?
Fuar sonrası Türkiye Turizm ve Seyahat Acentaları birliğinden gelen temsilciler Çorum’da ağırlanır yedirilir, içirilir ve cepler leblebi ile doldurulur. Tabii ki neticede Tursab’a bağlı işletmeler ticari kurumlardır.  Ve bu işletmeler muhataplarına  zamanla mavi boncuk dağıtsalar da bu iş asla hatır ve gönül ile olmaz. Ancak hatır ile sizlere bir iki gün konuk olur ve yemekli toplantılarda Çorum için birkaç güzel söz söylerler ve hepsi bu kadar.
Neticeye bakmak gerekir ki; Çorum’un turizm gelirlerinden aldığı pay artmamış ve üstelik Türkiye’de turizm pastası son on yılda hatırı sayılır büyüme göstermesine rağmen Çorum’da rakamlar yerinde saymıştır. Bu durum geriye gidiş demektir.
Daha önce de konu ile ilgili sözler harmanladık. Çorum Turizmi sadece leblebi ve Hititlerden ibaret değildir. Bu durumdan Hititlere karşı olduğumuz gibi bir sonuç asla çıkarılmasın. Turizmde temel taş olarak değerlendirilen Hititlerin yanında Çorum’un geleneksel değerlerine ve Türk kültürüne yönelik destinasyonlar ortaya koyamazsanız,  İskilip ve Osmancık gibi ilçelerin turizm potansiyelini değerlendiremez ve Kargı ilçesi için yayla turizmi projeleri geliştiremezseniz sonuç hep hüsran olacaktır.
Çorum turizmde sonuç almak istiyorsa, Öncelikle bir turizm üst kurulu oluşturulmalıdır. Söz konusu üst kurulda turizm işlemelerinin yanında bütün ilçelerden kaymakamlık ve belediye temsilcileri ile birlikte ilgili STK temsilcileri yer almalıdır. Hitit Üniversitesi hakem ve danışma kurulu statüsünde söz konusu üst kurulda yerini almalı ve en kısa sürede “Çorum Turizm Çalıştayı” toplanmalıdır.