Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması'nda konuştu. Ekonominin kitabını yazdıklarını yazmaya da devam edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in TBMM'deki grup toplantısında kullandığı ifadelere sert tepki göstererek "Bir kadın genel başkana Allah aşkına soruyorum sizlere küfretmek yakışır mı? Ya sen bir kadınsın. O küfrü nasıl yapıyorsun?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasından satır başları:

Memur-Sen yöneticilerine hepinize teşekkür ediyorum. Dimdik ayaktayız. Bu vesile ile Memur-Sen'in kurucu genel başkanı fikir dava aksiyon ve gönül adamı merhum Mehmet Akif İnan'ı rahmetle yad ediyorum.

Ülkemizin en büyük konfederasyonu olarak büyük Türkiye davamıza omuz veriyor. Merhum İnan'ın kurduğu müesseseler tüm mazlumlara hizmet etmeyi sürdürüyor. Memur-Sen, İnan'ın çizdiği çerçevede hakkın adaletin özgürlüklerin gür sesi oluyor. İnsanı esas alan sendikacılık anlayışıyla bu çatı altında yürütülen çalışmalar her şeyin üzerindedir.

"HER KRİTİK HADİSEDE ONURLU DEMOKRATİK BİR TAVIR TAKINMIŞTIR"

Milli irade adımlarına Memur-Sen destek vermiştir. Memur-Sen 28 Şubat başta olmak üzere darbe ve vesayete dönük tüm teşebbüslerin karşısında dik duruş sergilemiştir. Gezi olaylarından 17-25 Aralık girişimine 16 Nisan referandumuna kadar milletimizi istiklalimizi ilgilendiren her kritik hadisede onurlu demokratik bir tavır takınmıştır.

Son 19 yılda vesayetçi sisteme, cuntalara, ihanet çetelerine, terör örgütlerine karşı verdiğimiz zorlu mücadelede yanımızda duran Memur-Sen'e teşekkür ediyorum. Memur-Sen'in kardeş coğrafyalarda sendikal hareketlerin güçlenmesi için yaptığı çalışmaları memnuniyetle karşılıyoruz.

Koronavirüsle mücadelede verdiğiniz destek için de şükranlarımı sunuyorum. Merhum İnan'ın temellerini attığı rotasını belirlediği şekilde güçlenerek yolunuza devam edeceğinize inanıyorum.

Buradakiler Türkiye'nin 19 yıl öncesini, iyi hatırlıyor. 28 Şubat'ta ya memur ya öğretmen ya da öğrenci olarak tecrübe etti. Sakalından dolayı, başörtüsünden dolayı okullarından atılanlar fikirlerinden dolayı soruşturma geçirenler oldu. İltica ile mücadele kılıfı adı altında yaklaşık 6 milyon insanımız vesayetçiler tarafından fişlendi.

"DARBECİ ZİHNİYETİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE VERDİĞİ ZARAR 300 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDEDİR"

Sadece MEB'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturması 10 bini aşkın öğretmen disiplin cezası aldı 10 bini aşkın öğretmen istifa etti. Hanım kardeşlerimiz inançları ile meslekleri arasında tercih yapmaya zorlandı. Milletin inançlarıyla kavgalı darbeci zihniyetin Türkiye ekonomisine verdiği zarar 300 milyar doların üzerindedir.

Bu faşist zihniyetin eğitim sistemindeki tahribatın etkilerini ortadan kaldırmak için halen uğraşıyoruz. 30'un altındaki genç Memur-Sen'li kardeşlerimiz için uzak tarihlerdeki hikâyeler gibi göründüğünün farkındayız.

"MEMUR KARDEŞLERİM BUNLARA PABUÇ BIRAKMAYACAK"

Bay Kemal, öğretmenleri, subayları, polisleri, tehdit ediyor. Hangi memur sınıfında kardeşimiz varsa hepsini tehdit ediyor. Ama bilmiyor ki benim memur kardeşlerim, kamu görevlilerim bunlara pabuç bırakmayacak. Kardeşlerim tüm bunlar ve çok daha fazlası daha 25 yıl öncesine kadar ülkemizin gerçekleriydi.Son 19 yılda her başarının gerisinde çok ciddi bir emek gayret sabır strateji ve alın teri vardır. Her eser proje ve demokratik reform için çetin mücadeleler verdik. Çanakkale'de son tabliyenin vidalarını sıktık. Şimdi bu köprüden 6 dakikada karşıdan karşıya geçeceğiz. Bu nasıl yapıldı? Söyleyeyim... Burası 2 milyar 400 milyon avroya çıkmış olan bir köprüdür.

"EKONOMİNİN KİTABINI YAZDIK, YAZMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Bunu biz yap-işlet-devretle inşallah 12 yıl sonra bu köprü devlete, millete kalacak... Ama bunların kafası buna basmaz. Diyor ki nasıl yaptınız bunu işte böyle yaptık. Türki firmaları ve Kore işbirliği ile yaptık. 5 bin kişi çalışıyor. Millet aç diyor... Kafanız nasıl çalışıyor... Biz bu noktada ekonominin kitabını yazdık. Yazmaya devam ediyoruz.

Türkiye'nin dört bir yanında yollar yapılıyorsa... Bu yolları 28 bin km'ye çıkardıysak iş bilenin kılıç kuşanın şekliyle olur. Okullarımızın hallerini biliyorsunuz... Kitabımız yoktu kitabımız... Kırtasiyeci dükkanından kitap alamazdık. Biz sıralarımızın üzerine kitaplarımızı koyacağız. Yavrularımız ücretsiz okuyacak dedik.

"AKŞAM YALAN SABAH YALAN"

Belediyelerde vatandaşlarımı sokağa atan sizsiniz. İşçilerimizi sokağa atan sizsiniz. Hani kimseyi kapıya koymayacaktınız. Akşam yalan sabah yalan... Kardeşlerim Türkiye'ye hizmet yolculuğumuzda gizli açık pek çok müdahaleye maruz kaldık. Gezi'de Bay kemal taksimdeydi, senin ne işin var orada? Çünkü o da Gezi'ci. Bunlar değil miydi... Bezmialem Valide sultan Cami'ye bira kutularıyla girenler. Camiden başbakanlık ofisine kanal açarak gidenler bunlar değil miydi? Ah kardeşlerim ah... Bunlar tahribat yapar biz ise iş yaparız.

BUSH İLE GEÇEN DİYALOĞU ANLATTI

Demokrasimizi güçlendirdik. Ekonomimizi bir avuç elite rağmen büyüttük. Savunma sanayimiz yüzde 20 yeriydi. Şimdi yüzde 80 yerli. Ah memur kardeşlerim... İlk seçim kazandığımızda ABD ve Avrupa ziyareti yaptım. Bush'a gidip 'Bak biz terörle mücadele yapıyoruz İHA verecektiniz vermediniz' dedim. Dışişlerini çağırdı 'Türkiye'ye süratle insansız hava aracı vereceksiniz' dedi. 38 saat süreyle aldık. Bu bizi ev sahibi yaptı. Bayraktarın sahibi Allah rahmet eylesin oğullarıyla yaptı. İHA'larımız SİHA'larımız var. Teröristleri yok ediyoruz. Hem içeride hem de sınır dışında. Evet kötü komşular bizi ev sahibi yaptı.

"BİR KADIN GENEL BAŞKANA ALLAH AŞKINA SORUYORUM SİZLERE KÜFRETMEK YAKIŞIR MI?"

Biz 84 milyonun birliği için uğraşırken karşıdakiler vatandaşlarımızı kamplaştırmaya çalışıyor. Ülkemiz ve milletimiz için vizyonları yok. Sıra yalana geldiğinde sınır tanımıyorlar. Yabancılarıyla yancılarıyla birlikte milli kalkınma projelerimizi engellemeye çalışmaktan şehit yakınlarına hareketler yağdırmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar.Dün 27 mayısa giden yolu yalanla döşeyenler bugün de aynısını yapmak için devam ediyorlar. Bir kadın genel başkana Allah aşkına soruyorum sizlere küfretmek yakışır mı? Ya sen bir kadınsın. O küfrü nasıl yapıyorsun? Şunu bil ki bu millet kime neyi yakıştıracağını çok iyi biliyor.

Öyle omurgasız yapıyorlar ki biz hicap duyuyoruz. Mesela seçim döneminde meydanlarda namus sözü diyerek ne taahhüdü etmişlerse belediyelerde tam tersini yaptılar. En büyük personel kıyımına imza atarak çiğnediler.

3600 EK GÖSTEGE AÇIKLAMASI

3600 ek gösterge meselesini önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturulmasını planlıyoruz.

Kaynak: Mynet