Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatcı, doğal gazın tüm dünyada en güvenli yakıt olarak kabul edildiğinin altını çizerken “Ülkemizde doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılmasını milli bir görev olarak görüyoruz. ‘Doğal gazsız ev kalmayacak’ anlayışıyla yatırımlarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Ahlatcı Holding iştiraki Enerya Gaz Dağıtım A.Ş’nin 2020 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, konuşan Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkanı  Ahmet Ahlatcı, Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla doğal gaz için önemli bir merkez olduğunun altını çizerken “Ülkemizin coğrafi konumu milletimiz için büyük bir avantaj ve bu avantajın iyi kullanılması her şeyden önce milli bir görev. Enerji kaynakları ve üretim kabiliyetiyle kendine yeten bir ülke olmak oldukça önemli. Bizler de ülkemizde doğal gazın kullanımının yaygınlaştırılmasını milli bir görev olarak görüyor, yatırımlarımıza bu paralelde devam ediyoruz” dedi. 

KURAKLIĞIN SEBEBİ HAVA KİRLİLİĞİ
Çorum'da doğal gazın yaygın bir şekilde kullanılmaması sebebiyle kışın hava kirliliği oranları sağlık ve çevreyi tehdit edecek değerlerde seyrediyor. Özellikle havaya karışan zararlı gazlar yağışların oluşmasına engel oluyor, bu sebeple de kuraklık yaşanıyor. 
Çevre kirliliği ve kuraklıkla mücadele etmek için yapılması gereken şey ise doğal gaz gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımının artırılması. Hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında sanayi tesisleri ve evsel ısınma amaçlı kömür kullanımı geliyor. Doğal gaz en sağlıklı ısınma sistemi olarak karşımıza çıkarken, temiz enerji sayesinde hava, ortam ve çevre kirliliğine yol açmıyor. Yandığında kurum ve duman gibi atıklar ortaya çıkarmayan doğal gaz, çevre dostu bir yakıt olarak öne çıkıyor. Doğal gaz tüm dünyada en güvenli yakıt olarak kabul edilirken, alternatif ısınma yöntemlerine göre de tasarruf sağlıyor. Doğal gaz kullanımı ile alternatif ısınma yöntemlerine kıyasla ev ekonomisine yılda ortalama 3 bin 800 TL katkı sağlamak mümkün. 

DİJİTAL UYGULAMALARIYLA SEKTÖRE YENİ BİR SOLUK GETİRİYOR
Ahlatcı Holding Enerji alanında, dijitalleşmeyi iş süreçlerine entegre etmeyi başaran şirketler arasında yer alıyor. Hızlı ve konforlu bir hizmet sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği dijitalleşme çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Şirket, dijital yatırımlarıyla doğal gaz işlemlerinin anında yapılmasına olanak sağlıyor. Aboneler, Müşteri Hizmetleri Ofislerine gitmeye gerek duymadan, dilediği yerden işlemlerini online ortamda gerçekleştirebiliyor. Ahlatcı Holding hayata geçirdiği ‘Online Randevu Sistemi’ ile abonelerinin, Müşteri Hizmetleri Ofislerine gitmeden randevu alıp işlemlerini kolaylıkla, sıra beklemeden yapabilmelerinin de önünü açıyor. Online işlemlerle kesintisiz ve kaliteli hizmet sağlayan Ahlatcı Holding’e bağlı enerji iştirakleri, WhatsApp İletişim Hattı uygulaması üzerinden de abonelerine doğal gaz işlemleri için çözümler sunuyor. Hayata geçirilen dijital uygulamalar ile müşteri memnuniyetini %80’in üzerine çıkaran şirket, abonelerini doğal gaz konforu ile tanıştırmaya ve gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile toplumsal fayda sağlamaya devam edecek. 

ÇORUM HAVA KİRLİLİĞİNDE TÜRKİYE'DE İLK 10'DA 
Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından her yıl bilimsel verilere dayanarak hazırlanan Türkiye’deki hava kirliliği ve kirliliğin insan ömrü ve sağlığına etkilerin paylaşıldığı Kara Rapor 2021 geçtiğimiz hafta yayınlandı. Rapora göre Çorum ili hava kirliliği açısından ilk 10 il içerisine girdi. PM2.5 (Partikül Madde) oranında ise ilk 8 il arasına girdi. PM2.5'in  riskli ve kanserojen olduğu belirtildi.
2020 yılında yeterli sayıda (%90 ve üzeri gün) ölçüm yapılmadığı için %75 gün ve üzeri yapılan ölçümler de dahil edilerek verisi elde edilen toplam 76 ilden; sadece 2 tanesinin (Bilecik ve Hakkari) yıllık PM10 ortalamaları DSÖ kılavuz değerinin altında olduğu belirlenirken 2019 yılında en yüksek ikinci ortalamaya sahip Çorum’un da yine havası en kirli ilk 10 il arasında yer aldığı belirtildi.
Çorum gibi ortalaması yüksek çıkan illerde, uzun zamana yayılan bir kirlilik yaşanması nedeniyle hava kirliliği kaynaklı kronik hastalıkların ortaya çıkması ihtimali arttığı hatta Covid-19 virüsünün bu illerde daha çok ölüme sebep olduğunun gözlemlendiği açıklandı.

2020 YILI PM10 ORTALAMASI EN YÜKSEK 10 İLDEN BİRİ ÇORUM
Türkiye’de pandemiye yönelik ilk önlemlerin uygulandığı 15 Mart 2020 tarihinden 15 gün önce ve sonrasındaki PM10 ortalamaları karşılaştırıldığında; alınan önlemlere bağlı olarak ülke genelinde azalan araç trafiği ve emisyonları, biyokütlenin yakılması, endüstriyel faaliyetler nedeniyle hava kalitesinde yaşanan iyileşme maalesef kısa süreli oldu. Hatta bazı illerde kapanma sonrasında PM10 ortalamasında tam tersine artış görülmüştür.
Hava kalitesi en kirli iller Muş, Iğdır, Ağrı, Malatya, Denizli, Kayseri, Tokat, Çorum, Erzincan, Edirne olarak açıklandı.

PM2.5 DEĞERLENDİRMESİNDE ÇORUM İLK 8’DE
2020 yılında sadece 39 ilde ve 74 istasyonda %90 ve üzeri gün boyunca PM2.5 ölçümü yapıldı. Ülkemizde maalesef hala PM2.5 için kabul edilmiş yıllık veya günlük limit değer bulunmamaktadır. Yeterli ölçüm yapılan 74 istasyondan veriler Avrupa Birliği yıllık limit değerlerine göre değerlendirildiğinde yeterli ölçüm olan 39 ilin 8’inde Düzce, Çorum, Erzurum, Amasya, Konya, Sakarya, Iğdır, Bursa ince partikül madde ortalamasının limitleri geçtiği görüldü. İnce partikül (PM2.5) hava kirliliği kaynaklı hastalık yükü ve ölüm sayısı hesaplanması için kullanılan en temel göstergedir.

PARTİKÜL MADDE (PM2.5) NEDİR?
Saç telinin yaklaşık 1/30’u kadar küçük olan ince partiküller (PM2.5), akciğerlerden geçip doğrudan kana karıştığı için sağlık açısından daha risklidir ve kanserojendir. Partikül maddeler (PM), havada asılı katı ve sıvı parçacıkların karışımından oluşan bir hava kirleticisidir. Partikül maddeler doğrudan doğruya havaya yayılabilir (birincil PM) veya çeşitli gazlar sonucunda atmosferde oluşabilir. Ayrıca atmosferdeki olaylar ve genelde sanayiden kaynaklı diğer gazlarla birleşerek ikincil partikül madde de ortaya çıkabilir ve kilometrelerce mesafe yol alabilir.

HAVA KİRLİLİĞİNİN BAZI SONUÇLARI
Hava kirliliğine maruziyetin biyolojik yaşlanmayı da etkilediği düşünülmektedir. COVID-19’un hastalık şiddetinin, hava kirliliğinin baskın olduğu alanlarda daha temiz havaya maruz kalan alanlara kıyasla daha yüksek olduğu görülmüştür. Hava kirliliğinin COVID-19 hastalık şiddetini artırmasının temel nedeni, kirleticilere uzun süreli maruz kalmanın neden olduğu solunum sistemi ve diğer organ sistemlere hasar vermesidir
Hava kirliliği düzeylerinin azaltılması genel olarak hava kirliliği kaynaklı sağlık sorunlarını önlemek ve özelde de SARS-CoV-2 gibi enfekte damlacıklarla taşınan enfeksiyon ajanlarıyla mücadele etmek için gereklidir.