Yaşar yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet tarihinin ilk Milli Eğitim Bakanlarından Mustafa Necati’nin adını taşıyan tarihi Mustafa Necati Kültür Evi binasına şeriatı savunan yazılarıyla tanınan Nuri Pakdil’in adının verilmesi kabul edilemez. Kuruluşundan bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumları ve kuralları, dine, etnisiteye göre değil, laiklik ilkesine göre şekillendirildiği için bugün Mustafa Necati’nin ismine saldırılmaktadır” dedi.

“İktidar, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal düşmanlarını ve gericileri onurlandırmaktadır. Ancak onurlu isimlerin adları ortadan kaldırılarak onur dağıtılamaz, onur verilemez” diyen Yaşar, “Cumhuriyetin ilerici mirasına yönelik saldırılar asla kabul edilemez. Saygınlığın, saygısızlık ve gericilikle sağlanamayacağı bugünlerde bir kez daha Mustafa Necati’yi saygıyla anıyoruz. Cumhuriyetin kuruluşunda ve ilk yıllarında büyük hizmetler vermiş Mustafa Necati Uğural’ın adının tarihi binadan silinmesi aslında sadece adına yapılan bir saygısızlık değildir.

Cumhuriyetin atılımlarını ve devrimlerini tasfiye etmeye yöneliktir. Cumhuriyet Devrimi’ni yaratan Mustafa Kemal Atatürk’e ve cumhuriyetin devrimci kadrolarına ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarına yöneliktir.

Laik ve bilimsel eğitim; iktidarın, en büyük hedefidir. Cumhuriyete hizmet eden devrimci kadroların ortadan kaldırılmak istenmesi tasadüf değildir. Cumhuriyetimizin temeli olan, yurt, tarih ve kültür yok edilmek istenmektedir. Devlet kurumlarının cemaatlerce doldurulduğu, tarikatların baş tacı edildiği, aklın, bilimin dışlandığı bir dönemde bu gibi uygulamaların yaşanması kaçınılmazdır. Gerici zihniyetin; yegâne amacı, kamusal ve ilerici eğitim mirasını, ortadan kaldırmaktır” ifadelerine yer verdi.

Yaşar, “Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin ışığında, Milli Eğitim politikalarının başında Mustafa Necati vardı. Eğitim alanında büyük çalışmalar, başarılar, yenilikler gerçekleştirmişti.

Milli Eğitim Bakanı olarak görev yaptığı kısa sürede ve günümüzde de varlığını koruyan çok sayıda eğitim kurumunun, okulun temeli atmış ve Cumhuriyetin eğitim ilkelerinin ve kültürünün yaratıcısı olmuştur. Cumhuriyetin en önemli adımı Harf Devrimi’ni topluma yayarak binlerce insana yeni harflerle okuma yazma öğretilmesini sağlamıştır.

Mustafa Necati, toplumun karanlıklardan çıkmasının, cehaleti aşmasının temel kaynağının öğretmen olduğunun da bilincindeydi ve bu nedenle öğretmenlik mesleğine çok önem verdi. Cehaletin yerine bilgiyi, karanlığın yerine aydınlığın temellerini atan; Harf Devrimi, Milet Mektepleri, Eğitimde Birlik, Karma Eğitim gibi çağdaş eğitim uygulamalarıyla yurdun her yerinde tüm güçlüklere rağmen Atatürk ilke ve devrimlerinin yayılmasını sağlamıştır.

AKP iktidarı, Cumhuriyetle hesaplaşmak için Başkentte Cumhuriyetin tarihi binalarını yıkmakta veya cumhuriyetin devrimci kadrolarının isimlerini gericiliği savunanların isimleriyle değiştirmektedir. AKP’nin Cumhuriyetin eğitimci kadrolarına yönelik uygulamaları, Cumhuriyet atılımlarını tasfiye etmeye, eğitimimizin temel neferlerini değiştirmeye yöneliktir.

Mustafa Necati, demokrasi ve eğitim tarihimizde örnek gösterilecek idealleri, başarıları ve uygulamalarıyla iyi bir Atatürkçü olduğunu kanıtlamıştır. Ne yazık ki bu değerli devlet, siyaset ve eğitim adamının adının kültür evinden kaldırılması büyük bir hatadır. İlerici, bilim yanlısı, uygar, çağdaş eğitimin temellerini atanları sonuna kadar sahipleneceğiz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Mustafa Necati gibi eğitim sevgisini yurt sevgisiyle özdeşleştiren ulusal aydınlanmamızın mimarı olan eğitimci ve devlet adamının adının geri iade edilmesini bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.