HİTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Arkeolojihaber işbirliğiyle geçtiğimiz gün “Hititler: Bir İmparatorluğun Mirası Kızılırmak Kavsi İçerisindeki Arkeolojik Kazı ve Araştırmalar Çalıştayı” düzenlendi.

Çevrimiçi ortamda düzenlenen, Arkeolojihaber Youtube kanalı üzerinden canlı yayınlanan çalıştayın açılışına HİTÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel ve Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Önder İpek ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Hitit Uygarlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Önder İpek, çalıştayın açılışında arkeolojik çalışmaları ve alınan sonuçları toplumla buluşturma ve paylaşmanın, bilimsel bulguları tartışmaya açmak açısından önem taşıdığını söyledi.

Hazırlıklarına uzun süre önce başladıkları çalıştaya, alanında tecrübeli bilim insanlarını davet ettiklerini belirten Önder İpek, “Çalıştay, açılış ve kapanış oturumlarıyla birlikte 7 oturumdan oluşmaktadır. Oturumlar hazırlanırken yerleşmenin kazı çalışmaları ve onu takiben filolojik çalışmalara ait bildirilere yer verilmeye çalışılmıştır” diye konuştu.

“HİTİTLER, DEVLET POLİTİKASI OLMALI”

Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel de Hititler hakkında 19. yüzyıl boyunca tarihçilerin elinde bilgi bulunmadığını, bu medeniyetin 1834’te yapılan arkeolojik çalışmayla keşfedildiği belirterek, “İşte o günden bugüne, bu uygarlık için çalışmalar hummalı şekilde devam etmektedir” ifadesini kullandı.

M.Ö 2’inci bin yılın çeyreğinde, Anadolu’ya yerleşen Hititlerin nereden geldiklerinin hala tartışma konusu olduğunu anlatan Prof. Dr. Süel, “Birçok varsayımların yanı sıra bugün için Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya geldikleri görüşü ağırlık basmaktadır. Hitit Uygarlığı ve kalıntıları, Anadolu’ya özgün ve sakladığı izler, büyüklüğü bakımından dünyada merak uyandırmaktadır. Hitit Uygarlığının izlerini ortaya çıkarmak, gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak, Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümünün ilk ödevi olmalıdır. Bu hepimizin de görevidir. Aynı zamanda bunu sağlamak için devlet politikası da olmalıdır” şeklinde konuştu.

“HİTİTLER İLE İLGİLİ ÇALIŞMA ÇOĞALMALI”

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun da “Hititleri daha iyi anlayabileceğimiz çalışmaları daha fazla görmek istiyoruz” dedi.

Çalıştaya çevrimiçi katılan Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Kızılırmak kavisinde, Alacahöyük, Şapinova, Eskiyapar Höyük ve Hattuşa olmak üzere 4 noktada kazı çalışması yapıldığını belirterek, “Kızılırmak kavisinde 4 noktada yapılan kazı çalışmalarında, 2020 yılında bin 212 tane envanterlik, bin 535 etüdlük eser çıktı. 143 eser de müzelerimize gitti” dedi.

Hititleri anlamaya yardımcı olacak Çorum dışında Samsun, Sivas, Yozgat ve Konya’da da çalışmalar yapıldığını dile getiren Coşkun, şunları söyledi: “Samsun Oymaağaç’ta, Sivas Kayalıpınar’da çalışmalarımız devam ediyor. 2018’de, 600’den fazla envanterlik eser gelmişti, Kayalıpınar’dan. Yozgat’ta çalışmamız devam ediyor. Konya’da Hitit dönemlerine ait yüzey araştırmalarımız var. Elbette biz bu çalışmaları yeterli ve doyurucu bulmuyoruz. Daha çok çalışılması gerektiğinin farkındayız. Geçen yıl toplam 504 faaliyet icra etmiştik. Bu yılı hedefimiz 600. Önümüzdeki yıllarda daha fazla artmasını ümit ediyoruz. Bu kazılar bağlamında Hititleri daha iyi anlayabileceğimiz çalışmaları daha fazla görmek istiyoruz. Ayrıca yeni seferberlik de başlatmak istiyoruz. Bu bağlamda, başta Anadolu Medeniyetleri Müzesi olmak üzere müzelerimizin deposunda bulunan, henüz okunmamış, çalışılmamış tabletlerle ilgili tablet okuma seferberliği başlatmak istiyoruz.”

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Öztürk de yaptığı konuşmada “Hitit Uygarlığı Merkezi Bilgi Kapısı” isimli bir web sitesi kurmak için hazırlık yaptıklarını, Hitit Uygarlığı ve Araştırma Merkezi’nin Hitit medeniyetiyle ilgili önemli çalışmalar yürüttüğünü vurgulayarak “Hitit Uygarlığının isim hakkı olarak bize yüklediği emanetin, sorumluluğun farkındayız” dedi.

Çalıştay, açılış konuşmalarının ardından, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere’den bilim insanlarının da aralarında yer aldığı 28 akademisyenin katılımıyla yapılan oturumlardaki sunumlarla devam etti.