Eğitimin adeta yazboza döndüğüne dikkat çeken Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Başkanı Selim Bozkurt, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine; ‘Eğer mevcut sorunlara çözüm üretemiyorsanız ve sorunları daha da karmaşık hale getiriyorsanız, lütfen o odaları ve koltukları ehil ve liyakatli kişilere bırakınız’ diye seslendi.
Milli Eğitim’in, adından da anlaşılacağı üzere milli bir mesele olduğuna dikkat çeken Eğitim İş Sendikası Çorum Şube Başkanı Selim Bozkurt, ‘Birilerinin iki dudağı arasında olmamalıdır. Eğitimin tüm paydaşları ile fikir alış verişinde bulunularak meseleler ele alınır. Böylece mevcut durumdaki gibi “akıl tutulması” yerine “aklı ortaklaştırarak” çözümler bulunur’ diye konuştu. 
Bakanlığın her zamanki gibi eğitimin paydaşlarını dinlemeden köy ve taşımalı okulları 15 Şubat’ta açtığını hatırlatan Eğitim İş Çorum Şube Başkanı Selim Bozkurt, açıklamasında şunları söyledi:
‘1 Mart itibarı ile ilkokul 1., 2. ,3.,4. ,ortaokul 8. ve lise 12. sınıfların açılacağını ve telafi sınavlarının yapılacağını duyurdu. Okul idareleri 8. ve 12. sınıfların yüz yüze ve uzaktan eğitimini sınıfları bölerek, ara sınıfların uzaktan eğitimini, öğretmenlerin nöbet günlerini ve yerlerini varsa yatılı okullarda belletmenlik görevlerini büyük emekler harcayarak planladı. Öğretmenler yüz yüze ve uzaktan eğitim planlarını yeniledi, revize etti. Öğrenciler psikolojik olarak kendilerini hazırladı, sınavlarına çalıştı. Veliler günlük yaşamlarını yeniden düzenledi (mesai saatleri, servis bulma, bakıcı vb.). Vaka sayılarının artması üzerine ilimizde de olduğu gibi birçok ilde açılan okulların bazıları kapanmak zorunda kaldı.
Bakanlık bu durum karşısında topu taca atarak karar vermeleri için mülki amirleri yetkilendirdi. Ziyaret organizasyonları dışında toplum sağlığı gibi hayati kararları aldıklarında göreceği siyasi baskının farkında olan mülki amirler sanki ortak bir basın bildirisi gibi kes-kopyala-yapıştır mantığı ile kararın alınabilmesi için kabine toplantısını işaret ettiler. 
Planlama için büyük çaba sarf eden okul müdürlerinin, derslerini ve yaşamlarını tekrar planlayan öğretmenlerin, psikolojik olarak kendini hazırlayan öğrencilerin, hayat düzenlerini yenileyen velilerin bütün emekleri bir anda tekrar belirsizliğe ve karamsarlığa dönüştü.
Yeni Eğitim Öğretim yılının başında alınan kararlara “Her yıl kararlar değişir mi?” diye tepki gösterirken, artık; haftalık, günlük, akşamdan sabaha, saat 8 den 9 a kararlarla karşılaşır olduk. Okul müdürleri saat saat BİP’ten gelecek mesajlar ile yeni planlamalar için hazır kıta beklemeye başladılar.
Sayın yetkililer; odalarınız ve koltuklarınız oturmak için değil olağan ve olağanüstü sorunlara çözüm bulmanız içindir. Milli Eğitim, adından da anlaşılacağı üzere milli bir meseledir. Birilerinin iki dudağı arasında olmamalıdır. Eğitimin tüm paydaşları ile fikir alış verişinde bulunularak meseleler ele alınır. Böylece mevcut durumdaki gibi “akıl tutulması” yerine “aklı ortaklaştırarak” çözümler bulunur.
Eğer mevcut sorunlara çözüm üretemiyorsanız ve sorunları daha da karmaşık hale getiriyorsanız, lütfen o odaları ve koltukları ehil ve liyakatli kişilere bırakınız.’