Fatih Altaylı, Hitit Üniversitesi Rektör yardımcısı Halil İbrahim Şimşek'in 4 fakülteye Dekan olarak atanmasının ardından, 'Kiminin binası kiminin duası' başlıklı köşe yazısında 'Deprem ülkesinde İlahiyatçı mimarlık fakültesi dekanı atayanların tek mantığı şu olabilir. Sizi koruyacak binalar yapmayacağız ama  altında kaldığınız binalardan dualarla çıkaracağız' ifadelerini kullandı.

Fatih Altaylı'nın köşe yazısı şu şekilde;

Hak hukuk adalet insan hakları, eylem, plan, falan, filan.

Biz bunları konuşur, “Gerçekten mi! Artık Türkiye'de en önemli insan haklarından biri olan liyakat mı geçerli olacak" derken hayalleri baştan yıkan şahane bir atama yapıldı.

Bir İlahiyat Profesörü Mimarlık Fakültesine “Dekan” olarak atandı.

Bu haltı yiyen üniversitenin adı “Hitit Üniversitesi”

Muhtemelen 2500 yıl önce Anadolu’da bir medeniyet kurmuş Hititler’in bile aklına böyle bir şey yapmak gelmemiştir.

Hitit’te bir “kutsal rahibin” mimarlıkla görevlendirildiğine ilişkin bir bilgi yoktur.

Çünkü sonuçta Hititler ilkel bir toplum değil, bir medeniyettir.

2500 yıl sonrasında bile hatırlanan ve eserleri gün ışığına çıkarılan bir medeniyetin böyle bir şey yapmayacağı da aşikardır.

Atamayı duyunca yemin ederim inanmadım.

Dedim ki, “Yahu olmaz böyle şey. Adam İlahiyat’tan sonra mimarlık okumuştur. En azından doktorasını falan hiç değilse İslam mimarisi üzerine falan yapmıştır.”

Vallahi de billahi de bu kadar iyi niyetli yaklaşmaya çalıştım.

Yanılmışım.

Beyefendinin böyle bir durumu yok.

Mimari ile bildiğimiz, akademik bir bağı yok.

Belki köyde ahır mahır yaptırmış, projesini kendi çizmiştir ama bunun da kaydı yok.

Anlamadığım bir başka konu ise bu beyefendinin bu görevi nasıl kabul ettiği.

Çünkü daha önce bir açılışta kendisini kürsüye davet etmişler ve “Ben açılış duasını bilmiyorum” diyerek kürsüye çıkmayı reddetmiş.

Bilmediği mimarlığın fakültesinde koltuğuna oturmayı nasıl ve niye kabul etmiş acaba!

Deprem ülkesinde İlahiyatçı mimarlık fakültesi dekanı atayanların tek mantığı şu olabilir.

Sizi koruyacak binalar yapmayacağız ama  altında kaldığınız binalardan dualarla çıkaracağız.

Köşe yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz